Belçika’da kısa bir süre önce, Valon ve Flaman parlamentolarında,Kurban kesimini dini vecibelere göre yasaklayan ve şoklu kesimi direte yasanın kabul edilmesi, Belçika’da Müslüman ve Yahudi toplumlarının tepkilerine neden olmuştu.
Konuyu daha önce Anayasa Mahkemesine taşıyacağını duyuran Müslüman toplumundan sonra şimdi de Yahudi toplumu aynı yönde bir açıklama yaptı.
Belçika Yahudi toplumun Anayasa Mahkemesine başvuracağını duyurması Belçika’da Kurban kesimi tartışmalarını yeniden alevlendirirken, Türk kökenli Federal Milletvekili ve Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Avrupa’da 3 istisna var”
Röportajın başında Belçika’da var olan bir terör ortamına vurgu yapan Başkan Emir Kır,terör ortamından dolayı bazı kesimlerin açık bir şekilde Müslümanların haklarını kısıtlamak için ciddi adımlar attıklarını ifade etti vebunu yaparlarken, Yahudilerin de haklarını kısıtladıklarını belirtti.
Bazı kesimlerin Kurban kesimini yasaklamayı istediklerinin altını çizen Başkan Kır, “Meclislerde bu, kabul edildi. Sadece bizim bölgede olmadı. Bizim de çok ciddi gayretlerimiz oldu arkadaşlarımızla. Bizim partimiz de bunun karşısında durdu. Ama şunu da söyleyeyim. Avrupa’ya baktığınız zaman, Avrupa’da üç çeşit istisna var. Birincisi, boğa güreşi konusunda, İspanya’da ve Fransa’da istisna var. Halbuki boğa güreşi tamamıyla bir katliam. Kollektif bir şekilde bir hayvanın ölümüne göz yummaktır. Hayvana eziyet ederek, hayvanı katletmektir. Maalesef, bu istisna hala bu Avrupa’da devam ediyor. İkinci istisna, av istisnası. Ava baktığınız zaman, av bir oyun. Nereden bakarsanız, bakın, bir vatandaşın keyfini karşılamak için kabul edilen bir istisna. Üçüncüsü ise, dini vecibeler konusunda Müslümanlar ve Yahudiler için yapılan bir istisna.” diye konuştu.
“Devlet adil değil”
Belçika yasalarına göre iki tane istisna olduğuna dikkat çeken Başkan Kır,“Bizde boğa güreşi olmadığı için av ve dini vecibeler konusunda Kurban konusunda istisnalar var. Bugün Valon ve Flaman meclisleri bunu yasakladı. Bunu yasaklarken, Müslümanları ve Yahudileri hedef aldılar. Bunu da her iki toplum, Anayasa Mahkemesine bu iki yasanın düşmesi için başvuruda bulunacaklar. Bazıları bulunmuşlar bile. Şimdi dışarıdan baktığımız zaman, şunu görüyorum. Devlet adil değil. Bazıları için istisnaya göz yumuyor, bazıları için maalesef görmüyor.” dedi.
“Elektrikli şok, sanayi bir yöntemdir”
Kurban kesimini dini vecibelere göre gerçekleşmesini yasaklayan yasaların düşmesi içinellerinde ciddi argümanlarımız olduğunu ifade eden Başkan Kır, “Gaia denen bir kurum var. Onların şöyle bir iddiaları var. “Kurban kesildiği zaman, hayvana eziyet ediliyor” diye bir iddiaları var. Bugün bu işi daha yakından göstediğimiz zaman, ortaya şu çıkıyor. Birincisi, bazı veterinerler ve Gaia’nın iddiaları bu. Elektriği çok yaktığınız zaman, hayvanlara zarar vermeden ölümü getiriyoruz. Halbuki, elektrik şokun, yapılma sebebine baktığınız zaman, çok hayvanı aynı anda, çok az bir süre içinde öldürebilmek için bir yöntemdir. Sanayi bir yöntemdir. Yani bu, hayvanın daha az eziyet çekmesi için ortaya atılan bir yaklaşım değil. Bu bağlamda argümanları doğru değil.” şeklinde konuştu.
“Ayrımcışığa son verilsin”
Başkan Kır, “Elimizde de bazı raporlar var. Belçika’nın önde gelen bir üniversitenin nörologları var. Veterinerler değil, nörologlar bir hayvanın eziyet çekip çekmediğini bilebilir. Bunların iddialarına bakıldığı zaman, bunlar şunu söylüyorlar. Elektrik şokla eziyetin azaldığını kimse tespit edemiyor. Kimse bunu teyit edemiyor. Ama şunu da ilave ediyorlar. Damarları kestiğiniz zaman, bu eziyetin anında bittiğini ifade ediyor. Burada elimizde ciddi argümanlar var. Ben ümit ediyorum ki, bu argümanlar yarın Anayasa Mahkemesi tarafından doğru bir şekilde ele alınır ve bu ayrımcılığa son verilir.Belçika’da maalesef dini inançlara karşı bazılarının ciddi önyargıları var. Bu güven ortamından dolayı, terör ortamından dolayı, bazılarına fatura ödetmek için fırsat biliyorlar. Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Devlet gücünü sadece birilerine karşı değil, hizmetleriyle adil bir şekilde yaklaşması lazım. Maalesef bugün devlet bunu yapmadı.” diye ekledi.
Cafer Yıldırımer