Flaman Bölgesi içerisinde yer alan Mechelen’de faaliyet gösteren Bet Hesena Asuri-Süryani Derneği’nde düzenlenen programda birlik ve beraberlik adına güzel mesajlar verildi.
Anvers Başkonsolosluğunca yürütülen ‘Kütüphane Kampanyası’ çerçevesinde organize edilen programa başta Anvers Başkonsolosu Deniz Çakara olmak üzere Muavin Konsolos Sarp Erzi, Mechelen Belediye Başkanı Bart Somers, Sint-Katelijne-Waver Belediye Başkanı CD&V’li Eddy Vercammen, Anvers Belediye Meclis üyesi Şener Uğurlu ve Mechelen civarında ikamet eden Türkiye Asiri-Süryani cemaati katıldı.
Bet Hesena Derneği Başkanı Bünyamin Kocam’ın tarafından ağırlanan misafirler birer kısa selamlama konuşması yaptılar. Mechelen ve Sint-Katelijne-Waver belediye başkanları yaptıkları konuşmada Süryani toplumunun on beş, yirmi yıldır burada olmasına rağmen, gayet güzel bir entegrasyon sürecini tamamladıklarını belirttiler.
BAŞKONSOLOS ÇAKAR: “SİZ HER DAİM TÜRKİYE’NİN BİR PAÇASISINIZ BURADA”
Başkonsolos Deniz Çakar ise burada olmaktan dolayı memnuniyetini dile getirdi ve Süryani vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Hem Sint-Katelijne-Waver Belediye başkanının burada olması hem Mechelen Belediye başkanı burada olması benim için çok büyük bir onur ama ondan daha büyük bir onur benim böylesine güzel bir topluluğu Mechelen’e ilk resmi ziyaretimde karşımda görebilmem. Hepiniz hoş geldiniz. Ben yaklaşık üç senedir Anvers’te görev yapıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin Flaman Bölgesi’nden Sorumlu Anvers Başkonsolosu olarak bizim Başkonsolosluğumuzun iki tür misyonu var. Bir tanesi rutin konsolosluk hizmetlerini vatandaşlarımıza ulaştırmak. İkincisi ise vatandaşlarımızın entegrasyonu. Yurtdışındaki yaşam biçimleri çerçevesinde ihtiyaç duyabilecekleri bazı hizmetleri konsolosluk olarak koordine etmek, onların içerisinde bulunabilmek, onların sesini duyabilmek. Bunu ben daha ziyade kendim üstleniyorum. Çünkü üç yıldır, Muavin Konsolosumuzla beraber, şehir şehir, belediye belediye ben Flaman Bölgesi’nin her köşesini dolaştım. Mechelen benim çok uzun süredir beklediğim bir alandı ancak sivil toplum gerekiyordu. Maalesef bu tür faaliyetler için sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç duyuluyor. Mechelen’de bu biraz gecikmeli geldi. Ama geldi ve de çok güzel geldi. Ben bu anlamda sayın başkana da teşekkür ediyorum.
Sivil toplum üyeleriyle yaşar. Civardaki onu besleyenlerle yaşar. Dolayısıyla hepinizin bunda bir görev üstlenmenizin isabetli olacağı kanaatindeyim. Ancak o zaman birbirimizin sesini daha rahat duyabiliriz. Ben ancak bu şekilde gelip kendimi size anlatabilirim, tanıtabilirim. Eminim bazı eksiklikler vardır ama bu eksiklikleri beraber konuşacağız ve sizlerin doğrultusunda bizlerin neler yapabileceği konusunda karşılıklı görüş alış verişinde bulunacağız. Güzel dil eğitimleri olduğunu ben görüyorum. Dini çerçevede eğitimin olduğunu görüyorum.
Ancak siz Türkiye’nin her daim parçasısınız burada. Türkçe dili sizin tutkalınızdır. Türkçe dili Belçika’daki Türk toplumunun birbirine bağlandığı ortak paydadır. Bu çerçevede eğer Türkçe dili öğrenme konusundaki ihtiyaçlarınız var ise bizim Türkiye’den gönderilmiş Türk dili ve kültürü öğretmenlerimiz var. Flaman Bölgesi’nin dört bir köşesinde ders saatleri dışında çocuklarımıza okullarda veya dernek lokallerinde toplumun imkanları ölçüsünde bu dersleri veriyorlar. Bunu da konuşup birlikte beraber bir karara bağlayabiliriz. Çocuklarınıza ana dillerini, belki onların iki ana dilleri birden var ama bu lazım. Flamancanın iyi bir şekilde öğrenebilmesi için de Türkçenin çok iyi oturması gerekiyor”.
Konuşma bölümünün ardından, halay gösterisi yapıldı ve misafirlere çiçekler verildi. Yemek ikramından sonra yapılan karşılıklı sohbetten ve güzel dileklerden sonra program sona erdi.
Haber / Fotolar: Cafer Yıldırımer