Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü hareketin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş vefatının 17. yıldönümünde Brüksel’de dualarla yâd edildi.
Kısa adı BTF olan Belçika Türk Federasyonu tarafından Başbuğ Alparslan Türkeş’in vefatının 17. Sene-i Devriyesi vesilesi ile bir anma töreni düzenlendi. Başkent Brüksel’de Salle Royale’de düzenlenen anma törenine başta Belçika Türk Federasyonu Başkanı Ömer Zararsız, Konfederasyon temsilcileri Zeki Yarol, Mithat Öztürk, BTF Genel Başkan Yardımcısı Emin Karadeniz, Başkanlık Divanı, GİK Üyeleri ile Teşkilat Başkan ve Yöneticileri ile kalbi Türklük ve Başbuğ sevgisi ile çarpan Türk Milliyetçileri ve Ülkücüleri büyük ilgi gösterdi.
Anma töreni Başbuğ Türkeş’in aziz ruhuna ve şehitler için saygı duruşu ile başladı. Belçika ve Türkiye milli marşlarının çalınması başladı.
Belçika Türk Federasyon’na bağlı imam ve hocalar merhum Alparslan Türkeş için Kuran-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif okudular.
Belçika Türk Federasyonu Başkan yardımcısı Yılmaz Karaca yaptığı açılış konuşmasında, ’Değerli dava arkadaşlarım ve misafirler. Başbuğumuz, liderim, önderimiz Merhum Alparslan Türkeş’i anlatmaya ne sözümüz, ne zamanız yeter. Başbuğumuz en iyi şekilde anıp, dualarla yâd etmek bizim en büyük görevimizdir”dedi.
ÖMER ZARARSIZ: “BAŞBUĞLAR ÖLMEZ, BU HAREKET BİTMEZ”
Belçika Türk Federasyonu Başkanı Ömer Zararsız Milliyetçi Hareket Partisinin kurucusu, Türk Dünyası’nın bilge lideri Başbuğ Alparslan Türkeş’i 17. ölüm yıl dönümünde sevgi, saygı ve rahmetle andıklarını belirterek şunlaırı söyledi: “Aziz dava arkadaşlarım, değerli ülküdaşlarım, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım. Hoş geldiniz, şeref verdiniz. Belçika’da her zaman üstü geçilen, Belçika’da Türkçe dilini okutup yazmaya gayret eden, zor şartlarda bizleri haberdar etmeye büyük özen gösteren basın mensupları, sizlere şükranlarımı bildiriyorum.
Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in yolunda ve izinde 1969 yılından itibaren Avrupa Türk İslam Federasyonu adı ile örgütlenen ve daha sonra 1987 yılında Avrupa Türk Federasyon adıyla örgütlenen ülkücü hareketi yok etmek, yıpratmak, pasifize etmek için var olan gruplar ve insanlar bugün gördük ki, bunu başaramadılar. Başbuğ Alparslan bizlere hiçbir zaman bir istikbal vaat etmedi. Hiçbir zamanda yolumuzun kısa olduğunu da vaat etmedi.12 Eylül sonrasında dava arkadaşlarımızın yetimlerini bağırlarınıza bastınız. Bu teşkilatları bugünlere getirdiniz. Sadece bu kadar mı? Hayır! Aziz Türk Milleti’nin yetimlerine sahip çıktınız. Bizler Türk büyüklerini Alparslan Türkeş sayesinde tanıdık ve sevdik. Onun bize emanet ettiklerine hep sahip çıktık.
1997 yılında Başbuğumuz vefat ettiğinde herkes,’ Alpaslan Türkeş öldü, ülkücü hareket bitti’ dedi.. Ama Alpaslan Türkeş’in emrinde ve izinde olan Bozkurtlar, Asenalar, Ülkücüler dünyaya tek yürek halinde Milliyetçi Hareket Partisine bir tek oy dahi çıkmasa biz ülkücüyüz, davamıza sahibiz diye haykırdılar.
Belçika’da ülkücü arkadaşlarımıza zaman zaman haksız saldırılar oldu. Siyasete atılanlar karalandı, hor görüldü. İş hayatına atılanlara ise farklı karalamalar yapıldı. Biz her zaman Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak fazileti ile yola çıkan bir ülkücü camianın fertleri olarak yılmadık. Bizler dün Alparslan Türkeş’in emrindeydik, bugün yolundayız, Cenabı Allah’ın huzurunda da yanında olacağız.
Belçika Türk Federasyon bugünlere kolay gelmedi. Kiraladığımız salonlarda bile bizlere engel olmaya başladılar. Bizler kanun ve kurallarına uygun olarak hareket ediyoruz. yaşadığımız ülkenin tüm kural ve kanunlarına saygılıyız. Bizi bozkurt işareti ile eleştirdiler. Yaptığımız dini faaliyetlerle bizleri İslamcı olarak görenler de oldu.
Biz bozkurt işaretini hep yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Bunu bilmeyenlerin bizleri ırkçılıkla, faşistlikle suçlamaya hakları yoktur. Bozkurt işareti, İslam ahlak ve fazileti, Türklük gurur ve şuuru ile dünya üzerine mührümüzü vurmak anlamına gelir. Her programda da yapacağız, birileri bizi ‘faşist’ olarak suçlayabilir, karalayabilirler. Bizler BelçikaBrüksel savcılığının resmi olarak onayladığı bir kurumuz. Bizim kapımız herkese açıktır.Bazı siyasetçiler, iş adamları Bizim proğramlarımıza katılırlarsa siyasi ve iş hayatlarının biteceği endişesi taşıyorlar. Hiç bir arkadaşımızın endişesi olmasın. Ben kendim şahesen 22 yıldır bu davanın hizmetkarı olarak Belçika Devletinden yada yasalarından asla zarar görmedim. Bilakis tam aksine davam ve teşkilatım sayesinde en büyük saygınlığı gördüm” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Başbuğ Alpaslan Türkeş’i anma töreni, okunan şiirler ve sinevizyon gösterisi eşliğinde sunulan ikramlarla sona erdi.