Aralarında 54. Hükümet’in Başbakanı Merhum Necmettin Erbakan’ın uzun yıllar korumalığını yapan Abdurrahman Akyüz’ün de aralarında bulunduğu farklı ülkelerin Wushu temsilcileri, Brüksel’de Avrupa Wushu Kunf Fu Federasyonu’nu yeniden kurdular.
Belçika’dan Avrupa Wushu Federasyon Başkanı Patrick Van Campenhout, Hırvatistan’dan Avrupa Wushu Federasyon Sekreteri Petar Turkoviç, Bulgaristan’dan Avrupa Wushu Federasyon Başkanvekili Stefan Kolev ile Avrupa Wushu Federasyon Spor Direktörü Petar Dragoev ve Türkiye Wushu Federasyonu’nun başkanvekili Abdurrahman Akyüz, Brüksel’de kurulan yeni federasyonun programını görüştüler.
Belçika’da çeşitli STK’larda görev alan spor gönüllüsü Hasan Aslan’ın rehberlik yaptığı heyet ayrılmadan önce Brüksel’in Türk mahallesinde yer alan Lale Pide’de yemek yedi.
Bir dönem Avrupa Wushu Federasyonu’nda Başkanvekilliği yapan Abruddahman Akyüz, neden yeni bir federasyon kurma ihtiyacı hissettiklerini Yenivatan’da verdiği özel röportajda anlattı.
Daha önce Belçika’ya birkaç defa geldiğini ve 80’li yıllarda Yılmaz Aydın’ın maçına da geldiğini hatırlatan Abdurrahman Akyüz, Brüksel’de icra kurulu toplantısı yaptıklarını belirtti.
“Beş bin yıllık tarihe sahip”
Avrupa’da Wushu sporunun mazizi çok eski olmadığını ifade eden Akyüz, “Ama yine de 30 yıla yakın bir mazisi var. Avrupa’da bir federasyon var ama bu federasyon iyi yönetilmiyor. Dünya Federasyonu da hakeza aynı şekilde iyi yönetilmiyor. Halbuki Wushu Kung Fu çok güzel ve çok faydalı bir spor. Ayrıca sadece bir spor değil, bir sanattır. Çinliler’de savaş sanatıdır ve yaklaşık beş bin yıllık bir tarihe sahiptir. İnsan sağlığı açısından ise son derece önemlidir. Çin’deki Müslümanların da bu sporda çok fazla emekleri vardır. Bu sporun gelişmesinde ve icat edilmesinde onların da büyük payları vardır.” dedi.
“Türkiye’de şu Wushu çok gelişti ve çok yayıldı”
Bu sporun dünyada çok fazla yaygın olmadığına vurgu yağan Akyüz, “Yeni yeni sporlar dünyada yayılmış ve gelişmiş ama beş bin yıllık bir sanat olan bu sporun 90’lı yıllarda federasyonu kuruldu. Bu sene 15.dünya şampiyonası yapıldı Çin’de. Fakat Wushu’nun olimpiyatlara girmesi için bir takım çalışmalar yapıldı ancak başarılı sonuçlar elde edilemedi. Dünya Wushu Federasyon Başkanı’nın, Olimpiyat Komitesi’nin başkanvekili olmasına rağmen Wushu’yu olimpiyata ekletemedi. Bunların da sebepleri var. biz Türkiye olarak 2006 yılında bu müstakil federasyonu kurduğumuz zaman yeni olmamıza rağmen Wushu sporunda çok önemli işler yaptık. Türkiye’de şu anda Wushu çok gelişti ve çok yayıldı. Dünya ve Avrupa federasyonlarında da söz sahibi olduk. 2011 yılında Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yaptık. 2014 yılında ise Dünya Gençler Şampiyonası’na ev sahipliği yaptık. 2010 Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yaptık. Bu arada çok sayıda dünya şampiyonları çıkarttık. Bu sporda oldukça iyi olduğumuzun altını çizmem lazım.” diye konuştu.
“Düşmanlıklarını ise başörtüsü düşmanlığı şekline dönüştürdüler”
Abruddahman Akyüz, “2011 Dünya Şampiyonası’nda Dünya Federasyonu Kongresi yapıldı ve bu kongrede Türkiye, Çin kanalıyla beraber Avrupa Wushu Federasyonu yöneticilerine karşı mücadele etti ve seçimi biz kazandık. Ondan sonra Avrupalıların bize karşı bir husumeti olduğunu gördük ve bize karşı bir takım düşmanlıklar yaptılar. Bu düşmanlıklarını ise başörtüsü düşmanlığı şekline dönüştürdüler. Benim öz iki kızım, başörtülü oldukları için Avrupa Şampiyonası’ndan diskalifiye edildiler. Birici olması gerekirken puanları verilmedi. Bunun üstüne bize bir de haksız yere ceza verdiler. Bu husumetlerin ardı arkası devam etti ve maalesef bu kişiler Dünya Federasyonu’nu da ele geçirdiler. Bunun üzerine biz Dünya Federasyonu’nu terkettik.” şeklinde konuştu.
“Birinciliği hakeden çocuklarımızı dördüncü yaptılar”
Akyüz, “Bize akıl almaz düşmanlıklar yaptılar ve çocuklarımızın haklarını yediler. Birinciliği hakeden çocuklarımızı dördüncü yaptılar. Haketmeyenleri ilk üçe soktular. Bütün bunları bir sefer de yapmadılar. Her defasında yaptılar. Bunlar ne spor ahlakına ne insanlığa yakışıyor. Bunlar kesinlikle kabul edilecek hareketler değil. Biz de bu bozuk düzene karşı mücadele ettik ama anladık ki, bu federasyonların yönetimi bizde olmadığı sürece bu işler olmayacak. Çünkü ne yapsak da huylarından vazgeçmiyorlar.” diye ekledi.
“On üç Avrupa ülkesi bize katıldı”
Yaşanan sıkıntılardan dolayı yeni bir federasyon kurmaya karar verdiklerini anlatan Abdurrahman Akyüz, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Bundan dolayı 2014 yılında yeni bir Avrupa Federasyonu kurma girişiminde bulunduk. Maalesef bazı arkadaşların işi ağırdan almasından dolayı yarım kaldı. Bu sene Şangay’da Dünye Federasyonu yönetiminde değişiklikler oldu ve oradaki yönetimin değişeceği gündeme geldi ancak yine etkili bir sonuç çıkmadı. Biz şimdi bu sporu kötü niyetli insanların elinden alınmasını artık bir zaruret olduğunu düşünüyoruz ve bu şekilde harekete geçtik. 2014 yılında başladığımız girişimi artık sonuçlandırmaya karar verdik. Şimdiki federasyon artık hizmet veren bir federasyonluktan çıkıp bir şirket halini almış. Biz şimdi eskiden güzel şekilde işleyen federasyonun devamını kurduk. 13 Aralık’ta Brüksel’de yaptığımız resmi girişimler sonuç verdi ve artık tüzel kişiliğe sahip tek Avrupa Federasyonu biziz. Şimdi bunun mücadelesini vereceğiz ve şu anda on üç Avrupa ülkesi bize katıldı bile. Bunun çok kısa zamanda daha da büyüyeceğine inanıyoruz.”
Cafer Yıldırımer