Audi hakkında çok az bilinen 8 gerçek

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Audi logosunun dört halkası, dört otomobil üreticisinin (Audi, DKW, Horch ve Wanderer) 1932’de Auto Union ile birleşmesini temsil eder. Bu birleşme, daha sonra Audi AG haline gelecek olan kuruluşun temelini attı.

Audi’nin 1980 yılında tanıtılan entegre Quattro sistemi, ralli yarışlarında devrim açan ve binek araçlarda çekiş ve performans açısından yeni standartlar belirleyen devrim niteliğinde bir yenilikti. Audi Quattro’nun motor sporlarındaki başarısı, Audi’nin dört tekerlekten çekiş teknolojisinde lider olmasına yardımcı oldu.

2018 yılında piyasaya sürülen Audi e-tron, Audi’nin elektrikli araç pazarına ciddi bir giriş yapmasına işaret ediyordu. Ancak Audi, 1989 gibi erken bir tarihte, elektrikli aktarma organlarına sahip Audi 100 Avant’ı temel alan bir konsept otomobille elektrikli tahrik sistemini denedi.

1998 yılında İtalyan spor otomobil üreticisi Lamborghini’yi satın aldı. Bu hamle, Lamborghini’nin Audi’nin mühendislik uzmanlığından yararlanması ve Audi’nin Lamborghini’nin DNA yüksek performansını Audi R8 gibi modellere dahil etmesiyle iki marka arasında önemli bir teknoloji paylaşımına olanak sağladı.

2008 yılında Audi R8 ile üretim otomobilinde tam LED farları kullanan ilk otomobil üreticisi olarak otomotiv aydınlatma teknolojisinde öncü olmuştur. Audi, Matrix LED ve lazer sistemleriyle bu alanda yenilikler yapmaya devam etmektedir.

1994 yılında Audi A8’in piyasaya sürülmesiyle seri üretimde alüminyum uzay çerçevesini kullanan ilk otomobil üreticilerinden biriydi. Bu yapım yöntemi, yapısal bütünlükten ödün vermeden ağırlığı önemli ölçüde azaltır, performansı ve enerji verimliliğini artırır.

Almanya’nın Ingolstadt şehrinde dünyanın en gelişmiş rüzgar tünellerinden birine sahiptir. Bu tesis, Audi’nin yüksek hızlarda hem yakıt verimliliğine hem de araç stabilitesine katkıda bulunan yüksek düzeyde aerodinamik tasarımlar geliştirmesine olanak tanıyor. Rüzgar tüneli Audi’nin tasarım sırlarını korumak için sıkı bir gizlilik içinde çalışıyor.

Dünyanın en prestijli dayanıklılık yarışlarından biri olan Le Mans 24 Saat’te etkileyici bir rekora sahip. Audi, 2000 ile 2014 yılları arasında yarışı 13 kez kazanarak markanın mühendislik mükemmelliğini ve motor sporlarındaki hakimiyetini gösterdi. Özellikle Audi, 2006 yılında dizel otomobil (Audi R10 TDI) ve 2012 yılında hibrit otomobil (Audi R18 e-tron quattro) ile Le Mans’ı kazanan ilk üretici oldu.

Bu gerçekler Audi’nin yenilikçi ruhunu, motor sporlarındaki rolünü ve otomotiv endüstrisindeki en ileri teknolojilere olan bağlılığını vurgulamaktadır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.