(AA) – Dünyanın en değerli şirketlerinden Apple, İrlanda’daki faaliyetlerinden dolayı 13 milyar avronun üzerinde geriye dönük vergi borcu çıkaran Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun adil davranmadığını ve “yetkisini aştığını” iddia etti.
Apple’ın, AB Komisyonu’nun geriye dönük çıkarttığı 13 milyar avroluk vergi borcuna ilişkin AB’nin sulh hukuk mahkemesi olarak faaliyet gösteren Lüksemburg’daki ilk derece mahkemesine yaptığı resmi temyiz başvurusu AB resmi gazetesinde yayımlandı.
Temyiz başvurusunda Apple, AB Komisyonu’nun kendisine “tarafsız” ve “adil” davranmadığını, İrlanda’nın kurumlar vergisi sistemini yeniden şekillendirerek “yetkisini aştığını” iddia etti.
AB Komisyonu kararında “temel hukuki hatalar” olduğu vurgulanan başvuruda, AB Komisyonu’nun dosyadaki tüm delilleri incelemede de başarısız olduğu kaydedildi.
Başvuruda, AB Komisyonu’nun kamu desteklemeleri hukukunu “beklenmeyen bir şekilde yorumlayarak” tazminat istemesinin “hukuki belirlilik ilkesinin” ihlali olduğuna işaret edilerek, Apple’a İrlanda’nın yerel bir şirketi olarak davranılmasının hatalı olduğu belirtildi.
Soruşturma 3 yılda tamamlanmıştı
AB Komisyonu, Apple’ın İrlanda’da kurduğu şirketlerin vergilendirilmesine ilişkin 3 yıl süren soruşturmasını ağustos ayı sonunda tamamlamıştı.
AB Komisyonu, Apple’ın, İrlanda’da faydalandığı vergi uygulamasının yasa dışı olduğuna hükmetmiş, 2003’ten 2014’e kadarki dönem için 13 milyar avro ve faizinin geri alınmasını kararlaştırmıştı. İrlanda yönetimi ve Apple şirketi ise komisyonun kararına karşı hukuki süreç başlatmıştı.
Bir AB üyesi ülkenin kamu desteklemelerini ne şekilde sağladığını ve sektörlerde rekabete aykırı bir durum olup olmadığını denetleme yetkisi bulunan AB Komisyonu, Apple soruşturmasında şirketin İrlanda’da faydalandığı vergi uygulamalarının AB kurallarına aykırı olduğuna karar vermişti.
Apple, AB’yi tek taraflı hareket etmekle ve geçmişe dönük olarak İrlanda’daki vergi kurallarını değiştirmekle itham etmişti.
Bir hukuki uyuşmazlığa ilişkin AB kurumlarına karşı açılacak davaların öncelikle AB sulh hukuk mahkemelerinde karara bağlanmasının ardından taraflar, konuyu AB Adalet Divanı’na götürebiliyor. Söz konusu uzun hukuki süreçlerin tamamlanması birkaç yıl sürüyor.