Avrupa Parlamentosu’nun 2012 Türkiye İlerleme Raporu Taslağı’nda, Kürt sorununa demokratik yollardan çözüm bulma süreci desteklenirken, sorunun çözümü için ‘yeni teşebbüslere yatırım’ çağrısı yapıldı.
Avrupa Parlamentosu’nun 2012 Türkiye İlerleme Raporu Taslağı’nı açıklayan Türkiye Raportörü Ria Oomen Rujiten, rapora ve Türkiye-AB ilişkilerine yönelik konuşmasında, bu yılki raporun yargı ve temel haklar alanlarındaki reformlara yoğunlaştığını ifade etti. Oomen Rujiten, üçüncü yargı paketinin çok önemli bir adım olduğunu ve dördüncü yargı paketinin de tamamlanmasının hayati olduğuna dikkat çekti. Bu noktada kendileri için en önemli noktanın ise ‘ceza yasası’, ‘anti-terör yasası’ ve bu yasaların kapsamına ilişkin olduğunu belirten Oomen Rujiten, şunları söyledi:
“Türkiye ile var olan politik diyalog daha da güçlendirilmeli ve başta dış politika konuları olmak üzere tüm alanlarda Türkiye’nin AB ile daha koordinasyonlu hareket etmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Türkiye özellikle Suriye’de demokrasinin gelişmesi ve bu ülkeye insani yardımların ulaşabilmesi için önemli bir role sahiptir. Bu anlamda AB Türkiye’ye uluslararası alanda destek vermeli ve taraflar başta insani yardım konusu olmak üzere birlikte çalışmalıdırlar.
Son rapor Pkk’nın terörle yarattığı şiddeti en sert şekilde kınamakta ve AB’ye Türkiye ile olan terörle mücadele işbirliğini güçlendirmesi çağrısında bulunmaktadır. Böyle bir işbirliğinin verimini arttırmak adına Türkiye bilgi koruma ve terör finansmanına ilişkin yasaları hayata geçirmeli ve Europol ile yasal çerçevede işbirliği oluşturmalıdır.
Türkiye’deki Kürt sorununu şiddet çözemeyecektir, bu nedenle tüm politik taraflara bu meselenin demokratik ve barışçıl çözümü için daha çok politik, kültürel ve ekonomik diyalog yolları açılması gerekliliğine dikkat çekiyorum. Çözüm sürecinde güçler aylığı ilkesi, devlet-toplum-din ilişkileri, temel haklar ve kapsayıcı bir vatandaşlık konsepti gibi önemli AB değerleri ve ilkelerinin yerleşmesi çok önemlidir.”
Oomen Rujiten, Türkiye’nin AB Bakanlığı tarafından hazırlanan raporun ‘iç politikaya yönelik’ olduğunu ileri sürerken, İmralı ile görüşmeler konusuna ilişkin olarak da ‘pozitif bir sonuç çıkmasını umduğunu’ dile getirdi. Hollandalı Hıristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan AP Türkiye Raporu Taslağı’nın önemli başlıkları şöyle:
KÜRT MESELESİ
Kürt sorununa demokratik yollardan çözüm bulma sürecini destekleniyor. Sorunun çözümü için ‘yeni teşebbüslere yatırım’ çağrısı yapılıyor. Politik çözümün ancak ifade ve basın özgürlüklerinin sınırlandırılmadığı gerçek demokratik bir ortamda oluşturulabileceğinin altı çiziliyor. Pkk’nın AB’nin terör örgütleri listesinde olduğu hatırlatılarak yıl boyu yaşanan saldırılar en şiddetli şekilde kınanıyor.
VİZE
Konsey ve Komisyon tarafından Türkiye ile vize serbestiyeti için başlatılan diyaloglardan duyulan memnuniyet ifade edilerek, Türkiye’nin de imzalaması ve uygulaması gereken ‘Geri Kabul Antlaşması’nın önemi hatırlatılarak bu olmadan nihai aşamada var olan sürelerin geçerliliğini koruyacağı kaydediliyor.
İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Terörü ve şiddeti yücelten veya destekleyen beyanlar ile şiddet içermeyen fikir açıklamaları arasında acil olarak net ayrım yapacak yasalar oluşturulması çağrısında bulunuluyor ve başta basın hürriyeti olmak üzere ifade özgürlüğünün AB’nin en temel değerleri olduğu hatırlatılıyor. Bazı medya organlarına orantısız ve yüksek para cezalarının verilmesinin oto-sansüre ve bazen de kuruluşların kapanmasına neden olduğu belirtiliyor. Ayrıca internet yasalarının da acil şekilde reforme edilmesi gerektiğinden bahsediliyor.
MÜZAKERELER
Komisyonun pozitif gündem çabalarının desteklendiği belirtilerek, yargı, temel haklar, adalet ve içişlerini kapsayan 23. ve 24. fasılların biran önce açılması için Konsey’e çağrıda bulunuluyor.
REFORMLAR
3.Yargı paketinin yanı sıra Ombudsmanlığın da hayata geçirilmiş olması memnuniyetle karşılanırken ilk Ombudsman’ın alacağı kararlar ile bu kurumun güvenilirliğinin toplumun gözünde sağlanmasının önemine vurgu yapılıyor.
ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARI
Bu davaların delillerde oluşan belirsizlik ve çelişkiler ile tutuklama ve yargılama süreçlerinde yaşananların gölgesinde kalmasından duyulan üzüntü ve endişe belirtiliyor.
DIŞ POLİTİKA
Türkiye’nin dış politikası olumlu bulunuyor. Suriye konusunda destek mesajları veriliyor. Kıbrıs meselesinde ise Türkiye’nin dönem başkanlığı sırasında iletişime geçmemiş olması olumsuz olarak değerlendiriliyor ve ‘kaçırılmış fırsat’ olarak nitelendiriliyor. –