Almanya’da ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından 9 Eylül 2000 yılında vurulan ve iki gün sonra yaşamını yitiren Enver Şimşek’in cinayetinin üzerinden 20 yıl geçti.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldüren, ardından kitlesel ölümler planlalayan NSU’nun işlediği cinayetlerin üzerinden 20 yıl geçmesinin ardından Zeit gazetesi için bir yazı kaleme aldı.
Maas yazısında, “Enver Şimşek, 20 yıl önce NSU’nun ilk kurbanıydı. O, bizden biri olarak kabul edilmediği için öldü. Ancak tıpkı diğer birçok insan gibi onun hikayesi de Almanya’ya ait.” ifadelerini kullandı.
Enver Şimşek’in, 20 yıl önce Neo-Naziler tarafından vurulduktan 2 gün sonra hayatını kaybettiğini anımsatan Maas, “Birçoğu buna ‘dönerci cinayetleri’ ve o da ‘Türk’ diyordu. Sonunda hikayesini doğru anlatalım; Enver Şimşek bir aile babası ve çiçekçiydi bizden biriydi.” dedi.
NSU terör örgütü cinayetleriyle ilgili Alman medyasının, “Döner cinayeti”, “Türk mafyası” gibi yakıştırmalar yaptığını ve asıl katiller ile kurbanların hikayelerini görmediği öz eleştirisinde bulunan Maas, “Enver Şimşek bizden biri olarak görülmediği için öldü. Çünkü ‘aramızdan biri’ değildi. Enver Şimşek 14 yıldır bu ülkede yaşamasına rağmen çoğumuz için ‘Türk’ olarak kaldı. Bu bizim büyük hatamız ve hep öyle kalacak.” ifadelerine yer verdi.
Maas, şunları kaydetti:
“Failler yargılandı ama aşırı sağcılık bu ülke için hala en büyük tehdit. Parlamentolarımızda aşırı sağcı milletvekillerimiz var ve ırkçılar ile Yahudi düşmanlarıyla yan yana gösteri yapmaktan korkmayan insanlarımız var. Herkesin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri hakkındaki eleştirilerini ifade etme hakkı olsa da herkes aynı zamanda kimin peşinden gittiğini kontrol etmekle yükümlü. Hiç kimse aşırı sağcılar tarafından kullanılmasına izin vermemeli.”
Sağcı terörün geçmişte kalmadığını bunun da 2 Haziran’da öldürülen Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke ve Hanau’daki ırkçı ve anti-semitik saldırılarla görüldüğünü belirten Maas, “Müslümanlara, Yahudilere, Sintilere, Romanlara ve mültecilere karşı uygulanan şiddeti, nefreti ve ajitasyonu görüyoruz. Aşırı sağcılar kendilerini, Federal Parlamento binası Reichstag’a hücumun provasını yapacak ve basamaklarında Nazi imparatorluğunun bayrağını sallayacak kadar güçlü hissediyor. Bu korkunç görüntüler şimdi tüm dünyaya yayılıyor.” dedi.
Maas yazısına şöyle devam etti:
“NSU’nun ilk cinayetinden 20 yıl sonra bile Almanya’da yabancı kökenli insanlar burada herkese eşit muamele edilmediği hissine kapılıyorsa daha yapılması gereken çok şey var demektir. Ev ararken, iş görüşmelerinde, resmi dairelerde, polise gittiklerinde göç geçmişi kaydedilir. Ülkemizde yapısal bir ırkçılık mevcut. Oysa biz, kimileri tarafından ısrarla karşı çıkılsa da renkli, çok çeşitli bir ülkeyiz. Lakin bundan gerçek bir ‘biz’ yapmayı başaramazsak kendi yol gösterici imajımız boş bir laftan ibaret kalır. Günümüzdeki gelişmelerden bahsetmeden bugün Enver Şimşek’i anamıyor olmamız utanç verici. Herkes failleri konuşuyor. Herkes aşırı sağdan söz ediyor. Ben, bizden biri olan Enver Şimşek’i konuşmamızı istiyorum. Enver Şimşek, ‘Türk’ olduğu sürece, Enverlerin hepsi ‘bizden biri’ olmadıkları sürece sağcıların işi kolay olacaktır. Göçmenlere sohbet programlarında yalnızca ‘göçmenlerle ilgili konular’ hakkındaki kulak verildiği sürece, filmlerde komiser, şansölye veya gemi kaptanı yerine sadece göçmen rolü verildiği sürece bu ülke bölünmüş kalacaktır.”
Maas yazısını, “Enver Şimşek işini severdi ama her şeyden çok arkadaşlarıyla bahçede mangal yapmayı ve her yaz yaptıkları gibi ailecek tatile gitmeyi severdi. Enver Şimşek yaşasaydı dede olacaktı. Bugün anlatmamız gereken hikaye budur. Bizden biri olan Enver’in hikayesi.” ifadeleriyle bitirdi.
Bakan Çavuşoğlu’ndan Alman mevkidaşına, “Irkçılık ve yabancı düşmanlığını ancak birlikte ve kararlılıkla yenebiliriz” yanıtı
Maas, Şimşek’e ilişkin Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Enver Şimşek, 20 yıl önce Neo-Naziler tarafından vurulduktan 2 gün sonra öldü. Birçoğu buna ‘Dönerci cinayetleri.’ ve ‘O da Türk.’ diyordu. Sonunda hikayesini doğru anlatalım: Enver Şimşek bir aile babası ve çiçekçiydi, bizden biriydi.” değerlendirmesini yapmıştı.
Çavuşoğlu, Şimşek’in ölüm yıl dönümünde, mevkidaşı Maas’ın Twitter’dan yaptığı paylaşıma, “Heiko, gösterdiğin hassasiyeti takdir ediyoruz fakat 20 senede bu illetle mücadelede çok yol alamadığımız da bir gerçek. Irkçılık ve yabancı düşmanlığını ancak birlikte ve kararlı bir şekilde yenebiliriz. Enver Şimşek’i rahmetle anıyoruz.” yanıtını vermişti.
NSU terör örgütü
Terör örgütü NSU, 2000-2007 yıllarında işlediği ırkçı cinayetlerle 8’i Türk 10 kişiyi öldürmüştü. Ayrıca Köln’deki Keup Caddesi’ne bombalı saldırı düzenleyerek Türklerin yoğun yaşadığı bölgede kitlesel ölümler planlamıştı. NSU tarafından 9 Haziran 2004’te gerçekleştirilen saldırıda can kaybı yaşanmamış ancak 5,5 kilogram ağırlığındaki bombayla etrafa saçılan yaklaşık 700 çivinin vücutlarına isabet etmesi sonucu 6’sı ağır 22 kişi yaralanmıştı.