“Algı operasyonuyla soydaşlarımız düşman gibi gösterilmek isteniyor”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

(AA) – Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Cengiz, yılbaşı gecesi Ortaköy’deki bir eğlence mekanında gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili, “Katliam yapan teröristin kimliği üzerinden Türkiye’ye sığınmış soydaşlarımız adeta düşman gibi gösterilmek isteniyor.” dedi.

Cengiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüzünü Avrasya’ya çeviren Türkiye’nin terör saldırılarıyla “cezalandırılmak” istendiğini söyledi.

Ortaköy’deki terör saldırısı üzerinden önce Kazak, sonra Afganistan ve ardından da Doğu Türkistan Türklerinin ve Kırgızların suçlanarak mahkum edilmek istendiğini savunan Cengiz, “Geçmişte olduğu gibi birileri bizi birbirimize düşürmek istiyor. Tıpkı ‘Gezi Olayları’nda olduğu gibi, tıpkı Maraş, tıpkı Sivas olaylarında yaşadığımız gibi, nifak tohumları ekilerek çatışma ortamı yaratılmak istenmektedir. Terörist Arap, Türk, Kürt olabilir, Uygur da olabilir, Kırgız da… Ancak bu durumun, mensubu olduğu topluluğun da mahkum edilmesine yol açmaması lazım.” diye konuştu.

“Terör örgütleri farklı, planlayan aynı”

Cengiz, Ortaköy’deki saldırının Beşiktaş’taki ve Kayseri’deki terör saldırılarıyla aynı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

“15 Temmuz darbe kalkışmasını yapan, Ankara’da gar saldırısını planlayan zihniyet neyse aynı zihniyet Ortaköy saldırısını da planlamıştır. Amaç, sadece DEAŞ’ın El-Bab operasyonunun intikamını alması değildir, ülkede kaos ortamı yaratmaktır. Hedeflenen; dik duran, kararlı duruşundan taviz vermeyen Türkiye’nin direncini kırmak, manevi direnç noktalarını zedelemek ve Türkiye’yi her bakımdan bağımlı bir ülkeye dönüştürmektir.

Teröristin adı ve kimliği olur mu? Ancak enteresandır, Ortaköy saldırısı ile ilk defa teröristin kimliği üzerinden mensup olduğu topluluklar sorgulanmaya başlanmıştır. Bu olay ile ülkemize sığınmış olan soydaşlarımızın adı lekelenmek isteniyor. Algı operasyonu ile soydaşlarımız adeta bir düşman gibi lanse edilmek isteniyor. Bir ‘linç kültürü’ peydah ediliyor. Ülkemdeki Suriye, Arap düşmanlığına şimdi de ‘çekik gözlü düşmanlığı’ eklenmek isteniyor. Bu şekilde sanki birileri Türkiye’nin kardeşleri, Türk dünyası ile kucaklaşmasını engellemeye çalışıyor. Bu şekilde birileri, Türk devlet ve toplulukları arasında nifak tohumları ekerek ‘kardeş kavgası’ çıkarmak istiyor. Bu saldırının arkasındaki DAEŞ terör örgütünü dahi aklımızdan çıkarıverdik.”

“Terörist, izleri kasten bıraktı”

Ortaköy’deki saldırıyı gerçekleştiren teröristin, profesyonel ancak mankurtlaştırılmış, zavallı biri olduğunu söyleyen Cengiz, “Bu şahısın profesyonel eğitim görmüş biri olmasına rağmen, 39 masumu katlettiği mekanda montunu bırakması, montunun cebinde 500 TL unutması ve taksiye binerek Zeytinburnu’nda samimi olmadığı belki birkaç defa yemek yediği bir Uygur lokantasına girerek taksi parası talep etmesi, tesadüfi değildir, bilinçli ve kasıtlı bir harekettir. Amaç ise terörist saldırının Doğu Türkistanlılar ile bağlantısı olduğu izlenimi vermektir.” ifadelerini kullandı.

Cengiz, ayrıca saldırının hemen ardından, daha teröristin kim olduğu bilinmezken küresel güçlerin, küresel istihbaratın hemen harekete geçtiğini ve medyayı manipüle ettiğini kaydetti.

Bazı yayın organlarında ve sosyal medyada, saldırıyla ilgisi olmayan kişilerin fotoğraflarının yayınlamasının FETÖ kumpaslarını andırdığını savunan Cengiz, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Sadece polislerin anında bulup servis edebileceği Kazak uyruklu gence ait fotoğrafı kim/kimler nasıl servis etti? O hengamede gümrüklü sahadan geçerken çekilen katili andıran bu fotoğrafı, normal birinin bulması ve servis etmesi mümkün mü? Peki teröriste benzeyen masum Kırgız gencine ait pasaportun taranmış halini emniyet bilgisayarlarından kopyalayıp normal bir insanın medyaya servis etmesi mümkün mü? Değil çünkü bu pasaportun havalimanında taranmış olduğu ortada. Bu taranmış pasaportu emniyet bilgisayarından bulup kopyalayıp sosyal medyaya ancak emniyetin içinden bir memurun servis yapması mümkündür. Şimdi esas soruyu sormak gerekiyor; bütün bunlar iyi bir ön hazırlığı, iyi bir planlamayı gerektirir. Böylesine bir planlamayı, organizasyonu ise devlet içinden birileri yapmıyorsa, yapmamışsa eğer Ortaköy saldırısının arkasındaki gücün FETÖ olduğunu söyleyebiliriz. Eğer havalimanında görevli mevcut polisler fotoğraf ve pasaport servisini yapmamışsa, o takdirde FETÖ tarafından o fotoğraf ve pasaportun kopyalanarak servis edildiği ortaya çıkar.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.