AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, AK Parti’nin olağanüstü kongre sürecinde genel başkan adayının belirlenmesine ilişkin, “Genel başkan adayının belirlenmesinde temayül zannediyorum, yapılacak. Yapılması da gerekir. Kolektif akla önem veren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Böyle bir geleneğe sahibiz.” dedi.
Ataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 5 Mayıs’ta olağanüstü kongre kararı almasının ardından, kongreyle ilgili hazırlıklara vakit kaybetmeden başladıklarını belirtti.
Gerek kongre gerekse seçimlerle ilgili son derece dikkatli organizasyonlar yapan bir parti olduklarını ifade eden Ataş, daha önce de partide genel başkan değişimlerinin yaşandığını, bu süreçlerin hepsinin ülke menfaatlerini göz önünde bulunduracak bir anlayışla yönetildiğini ve bugünlere gelindiğini anlattı.
AK Parti’nin köklü gelenekleri ve disiplinli bir yapısının bulunduğunu, kolektif akla önem verildiğini vurgulayan Ataş, “Bu geleneği kuruluşundan bu yana sürdüren bir partiyiz. Yapılacak istişareler sonucunda, il başkanı, milletvekili, MKYK üyeleri, kadın ve gençlik kollarının görüşleri alındıktan sonra partinin en üst yönetim organı olan MKYK veya MKYK’nın kongre sürecinde işleyişle ilgili yetkisini devrettiği MYK’nın karar vereceği bir sistemle genel başkan adayı açıklanır. Genel başkan adayının belirlenmesinde temayül zannediyorum, yapılacak. Yapılması da gerekir. Kolektif akla önem veren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Böyle bir geleneğe sahibiz. Görüşler alındıktan ve karar verildikten sonra partinin yetkili kurulları ne şekilde açıklanacağının kararını da verir.” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare edilecek”
Mustafa Ataş, davanın lideri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşlerinin esas olduğunu ve gerekli istişarelerin yapılacağına işaret ederek, “Cumhurbaşkanımızı yok mu sayacağız? Bu davanın temelinden beri işin başında olmuş Cumhurbaşkanımızın bugün itibarıyla belki organik bağı yoktur ama partimizin lideridir. Onun görüşleri çok önemlidir. Mutlaka onun görüşlerini de alarak bu önemli kararları birlikte vereceğimiz bir süreç olacak.” ifadesini kullandı.
“Genel başkan adayı kongreden 1-2 gün önce açıklanabilir”
AK Parti genel başkan adayının ne zaman açıklanacağına dair üst kurulda henüz bir tarihin netleşmediğini, partinin karar organlarının bunu belirleyeceğini anlatan Ataş, sözlerine şöyle devam etti:
“Kişisel tahminim kongreden 1-2 gün önce genel başkan adayı açıklanır. Doğrusu da budur zaten. Allah en doğru kararları vermeyi nasip etsin. İnşallah en doğru karar verilecektir ve bu kutlu yürüyüş devam edecektir. Kongrenin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bütün dünyanın gözü bu kongrede olacaktır. 14 yıllık iktidar döneminde biz hep hayırlı işlere, hizmetlere imza atmış bir partiyiz. İnanıyorum ki delegeler ve tabanımız bu süreci en olgun, AK Parti’ye en yakışır şekilde yürütecekler ve ülkemizin hayrına olacak bir kongreyi hep birlikte yaşayacağız. Olağanüstü kongremizde kardeşlik havası ve kutlu yürüyüş havası hakim olacaktır.”
HDP’nin kongreye davet edilmemesi
Ataş, kongreye HDP’nin davet edilmemesinin partinin 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sürecindeki tavrından kaynaklandığını ifade ederek, HDP’nin insanları ve toplumu yanıltan bir duruşla siyaset yapmaya çalıştığını vurguladı.
Ataş, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Siz toplumu yok sayarak, iki yüzlü anlayışla siyaset yaparsanız, bizden önce toplum sizi dışlar. Vatandaşlar onlara ‘Siz 7 Haziran’da barış, kardeşlik dediniz ama daha sonra her tarafı cehenneme çevirdiniz’ diyor. Bu iki yüzlü siyasetin sonucudur. Vatandaşa iki yüzlü davranan bir partinin kongremize davet edilmemesini doğru buluyorum. Ne zaman ki kendilerini iki yüzlü siyaset yapma geleneğinden ayrıştırırlar, bu ülkenin çıkarları, menfaatleri doğrultusunda siyaset yapmaya başlarlar, terör örgütlerinin desteğiyle iş yapma veya terör örgütlerine destek verme anlayışını bir kenara bırakırlar, o zaman biz de onların o günkü pozisyonuna göre, değerlendirme yaparız. Milletin muhabbetini, sevgisini kazanmamış bir parti ile aynı alanda olmamızın bir anlamı yoktur.”
