AB Genişleme Komiseri Stefan Füle, üye ülkelere, Türkiye’nin katılım müzakerelerinde “engelleri kaldırarak fasılları açmaları” çağrısında bulundu.
AB Komisyonu’nun ev sahipliğinde düzenlenen, “Batı Balkanlar ve Türkiye’de İfade ve Basın Özgürlüğü Konferansı”nda konuşan Füle, 26 Haziran’da açılması planlanan bölgesel politikalar faslında engelleyici tutum takınan Almanya ve Hollanda’yı uyardı.
Füle, “Üye ülkeler bölgesel politikalar faslını açıp açmamayı tartışmaya devam ediyor. Eğer açılırsa 3 yıl aradan sonra bir ilk olacak, AB katılım müzakerelerinin tekrar rayına oturtulmasında önemli bir faktör olacak, Türkiye ile umarım sürdürülebilir bir şekilde yeniden angajmanımızın önemli bir unsuru olacak” dedi.
Füle, AB’nin, Türkiye’deki reform sürecinin çapası olarak kalmak istiyorsa bu faslı açması gerektiğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AB sürecinde Türkiye’nin önüne siyasi engeller çıkarılmaması çağrısını paylaşan Füle, Türkiye karşıtlarına koz verilmemesi açısından göstericilere orantısız güç kullanılmamasının önemini de vurguladı.
“Adalet Bakanı çok mantıklı sorular soruyor”
AB üyelerinin yargı ve temel haklar faslında tarama sonu raporunu onaylamaması ve açılış kriterlerinin belli olmaması nedeniyle Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in kendilerine yönelik eleştirilerine hak veren Füle, “Adalet Bakanı, bana çok mantıklı sorular soruyor. ‘Yargı reformu paketleri hangi yönde olmalı, tarama raporu nerede, açılış kriterlerimiz ne?’ diye soruyor. Bunlar, cevaplaması zor sorular” ifadesini kullandı.
Füle, Türkiye’nin AB katılım müzakereleri yürüten fakat vize muafiyeti tanınmayan tek ülke konumundan çıkması gerektiğini belirterek, bu amaçla hazırlanan vize muafiyeti eylem planı ve geri kabul anlaşması üzerinde Ankara’yla sürdürdükleri müzakerelerde son dönemde önemli ilerleme sağladıklarını dile getirdi.
Stefan Füle, ifade ve basın özgürlüğünde AB’ye yöneltilen “çifte standart” eleştirilerini de anlayışla karşıladı. Füle, üye olana dek ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili gözetim altında tutulan ülkelerin üye olduktan sonra bu alanlarda geriye gitmelerini engelleyecek bir mekanizmaya şimdilik sahip olmadıklarına dikkati çekerek, bu alanda üye ülkeleri de denetlemesi için AB Komisyonu’na yetki verilmesini istedi.
Füle, ifade ve basın özgürlüğünün ülkelerdeki demokrasi kalitesi açısından belirleyici bir gösterge olduğunu söyledi.
“Türkiye 2 sorunlu yasayı düzeltti”
Genişleme Komiseri Füle, Türkiye’nin, 4’üncü yargı paketiyle gazetecilerin hapse atılmasıyla ilgili en sorunlu 2 yasayı düzelttiğini belirterek artık uygulamaya ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.
Füle, Türk ve Avrupalı siyasetçiler arasındaki söz düellosunun parçası olmayacağını da ifade etti.
“Türkiye’nin AB’yle ilişkilerini kesmeye mi hazırlandığı için yetkililerden sert açıklamalar geldiği” sorusuna Füle, “Türk yetkililerin zihninde ne var yorumlayamam. Onlarla bu süreci ilerletme kararlılıklarını çok açık şekilde görüyorum. Görüşmelerimde onlara katılım sürecinin hem Türkiye hem de AB’nin iyiliğine olduğunu daima belirtiyorum. Bizi ilerletecek olan karşılıklı menfaatlerin dengesidir, bazen Türkiye’den duyduğum kimin kime daha çok ihtiyacı olduğu şeklindeki yaklaşımlar değildir” yanıtını.
Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı Özdemir”Zihinsel Devrim Yapmak Gerekiyor”
Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı Kenan Özdemir de Türkiye ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili özellikle yargı paketleriyle çok müsbet adımlar atarken, bunun terörle mücadele devam ederken yapılabilmesinin ayrıca takdire şayan olduğunu belirtti.
Özdemir, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili yasaların genelde Avrupa’yla ve uluslararası standartlarla uyumlu olduğunu dile getirerek, “Bakanlık olarak temel amacımız yapılan yasal değişikliklerin hayat bulması, bunlarım hakimler ve savcılar tarafından doğru uygulanması. Bir zihinsel devrim yapmak gerekiyor” dedi