Geçtiğimiz 9 Haziran’da düzenlenen bölge seçimlerinde büyük bir sürprize imza atarak Brüksel Parlamentosu’na Milletvekili olarak girmeye hak kazanan Yusuf Yıldız, Yenivatan’a özel bir röportaj verdi.
Sosyalist Partisi olarak yönetime talip olduklarını ifade eden Yusuf Yıdız, “Biz Schaerbeek’i alıp yaşanacak bir hale getirme davasına baş koyduk” dedi.
Hasan Koyuncu’nun başkan olması takdirde, diğer görevlerini de bırakacağının altını çizen Milletvekili Yusuf Yıldız, halkı küçük partilere karşı uyardı.
Belediye seçimlerine partisi olan Sosyalist Partisi’nin listesinden katılan Yusuf Yıldız, 25.sırada yer alıyor.
İşte o röportaj:
Seçime katılan küçük partiler
“Öncelikle bu bir demokratik yarıştır. Ve bu demokratik yarışta halkımız karar verecektir. Kimin nereye geleceği ile ilgili. Yani hangi partinin yönetimi alacağı ile ilgili en önemlisi bu zaten. Burada seçmenin dikkatini bir konuya çekmek isterim. Küçük partilere ya da ne bileyim bu yeni listelere, ‘Onlara mı oy versek acaba?’ diye düşünen insanlara mesajım var. Bu yeni listeler ya da küçük partiler iki üç koltuk çıkaracaklar. Bilemediniz, taş çatlasını dört koltuk çıkaracaklar ve bu koltuklarla hiçbir zaman yönetimi alamayacaklar, belediye başkanlığını alamayacaklar. O yüzden bunların verdiği vaatler, dikkat ederseniz, sosyal medya üzerinden hep boş vaatler. Hep böyle içi boş. ‘Şunu yapacağız, bunu yapacağız’, ‘Yolların hepsini geri açacağız’, ‘Bilmem neyi ne yapacağız’ gibi gerçekleşmesi mümkün olmayacak vattler. Yani vaatleri büyük. Küçük vaat bile olsa, elinde bütçe olmadıktan sonra elinde bir yönetim ya da bir belediye başkanlığı gücü olmadığı sürece sen bu vaatlerin hiçbirini gerçekleştiremeyeceksin. Maalesef seçimden sonra bu kişiler orada belediye meclis üyesi olarak oturacaklar altı sene boyunca. Ve o altı sene boyunca halk bunlara sordukları zaman ‘Ya bize bu vaatleri yapmıştınız. Neden yapmıyorsunuz? Sözünüzde durmuyorsunuz?’ diye soracaklar. Onlar da ‘Ama siz bizi seçmediniz ki? Tamam sen bana oy verdin, sağ ol teşekkür ederim bana inandığın için. ama biz yeterli oy alamadık. Bizim koltuk sayımız düşük kaldı. O yüzden biz alamadığımız için bize değil onlara sorun.’ diyrek topu yönetimde olanlara atacaklar. Bu kadar basit siyaset yapılıyor şu an maalesef. O yüzden insanları uyarmakta fayda var. Akıllıca oy kullanılsın. ‘Komşum, amcam, dayım, yeğenim, arkadaşım, işte on sekiz senedir tanıyorum’ diye değil de olabilecek olan icraatlere, olabilecek partilere, başa geçebilecek olan partilere yönlensinler.”
“Belediye Başkan Listesi zayıflayacak”
“Belediye Başkan Listesi’nin şu an on sandalyesi var. 2018 yılından bu yana onlarda 7 kişi istifa etti. Şu an bizim koltuk sayımız 12. Yani bizim şu an muhalefette olmamıza rağmen en yüksek koltuk sayısı bizim partimizde. MR ile Les Engagé partilerinin birlikte liste yapmaları kendileri gibi sağ parti olan Défi partisini oy götürecek ve Belediye Başkan Listesi’ni zayıflatacaklar ve ortaya bir denge çıkacak. Benim analizim bu şekilde. Birçok siyasi görüşü ve tecrübe sahibi olan insanların görüşü de bu yönde. Belediye Başkan Listesi’nin koltuk sayısı 10’dan 9’a 10’da kalsa, MR ile Les Engagé 6 ya da 7 koltuk yapsa. 17 koltuk yapar aşağı yukarı. Bunların arasında en çok oy alma potansiyeline sahip şu an bizim partimiz. Çünkü neden bizim partimiz? Bizim kara karşımıza kara gözümüze değil. Biz 2018’den bu yana vermiş olduğumuz bir mücadelemiz var. Benim gerekse bağımsız olarak katıldığım mecliste sürekli bizim ele aldığımız konular var. Bu ele aldığımız konularsa bizim direk halkımızı ilgilendiren konular. Güvenlik, yol düzenlemeleri, temizlik, konut vergileri ve esnafa kolaylık sağlamak ve onları desteklemek.”
Otopark saatleri
“Biz zaten 2018’den bu yana mücadele verdik. Çok güzel bir muhalefet dönemi geçirdiğimizi düşünüyorum. Mesela bu otoparkların Çarşamba ve Cumartesi günü 2 saat bedava olmasının sebebi bizim mevcut yönetimi sıkıştırmamız üzere elde etmiş olduğumuz bir durumdur. Burada bunun altını çizmek isterim. Eğer ki, biz belediye başkanlığını alırsak, Çarşamba ve Cumartesi 2 saat bedava olan parking süresini 4 saate çıkaracağız ve kontrolleri akşam saat 9’dan 7’ye indireceğiz. Bu ne demek oluyor? Çarşamba ve Cumartesi günü Schaerbeek’e dışarıdan gelen bir vatandaş öğlen 3’ten itibaren gelirse o gün hiç para ödemeyecek demek oluyor. Önemli bir etken. Cuma günleri misafirlerimiz geliyor. Akşam saat 7’den itibaren kontrol olmayacak ve ücretsiz olacak. Genelde misafirlerde saat akşam 6’dan sonra geliyorlar. Bunu hepimiz biliyoruz.”
Güvenlik sorunu
“Güvenlikle ilgili zaten benim ana konularımdan bir tanesi güvenlik konusu. Nord mahallesi dediğimiz Place de la Reine dediğimiz bazı sıkıntılı yerlerde bayağı bir güvenlik sıkıntımız var. Polislere gereken talimatlar verilmiyor şu anki mevcut belediye yönetiminden. Polislerle konuşmamız üzerine bunu söylüyorum. Kafamdan atmıyorum. Yani polisler diyor ki, ‘Bize yetki verilmiyor’. Yetki verilmediği içinse polisler de maalesef bir şey yapamıyor. O yüzden onlar orada oturup insanları rahatsız etmeye devam ediyorlar. Esrarkeş satımı devam ediyor. Güvenlik gerçekten sıkıntılı bir durumda. Biz polislere gereken talimatları vereceğiz. Gereken yatırım da bütçe olarak neyse biz güvenliğe yatırım yapacağız.”
Yol düzenlemeleri ve temizlik sorunları
“Yol düzenlemelerinde bazı sokakları tekrar gözden geçirip eski haline çevireceğiz. Bu iki iki dört. Bunun kesin garantisini veriyoruz. Temizlikle ilgili. Belediye dediğim gibi yine yatırım konusunda burada da eksik kaldılar. Temizliğe yatırmaları gereken paraları gidip saçma sapan yol planlarına yatırdılar. Milyonlarca paralar gitti. O milyonların dörtte birini temizliğe ayırsalardı, bugün Schaerbeek bu halde olmazdı. Onlara da güzel bir şekil vereceğiz.”
Konut vergileri
“Konut vergilerine gelince. Konut vergilerini biz donduracağız. Yani bir daha bir Euro dahi üzerine eklenmeyecek. 6 sene boyunca hiçbir faiz gelmeyecek. Bunun dışında konut vergilerini gerçekten düşürmek istiyorduk biz zaten. Bunu hatta biz 1 yıl önce de konuştuk kendi aramızda. ‘Hani ola ki, biz başa gelirsek. Bunu projemize koysak, ana merkez yapsak nasıl olur?’ falan gibisine konuşmuştuk. Konut vergilerini düşürmek şu an hiçbir partinin harcı değil. Neden bunu söylüyorum. Belediyenin şu an 20 milyon Euro gibi bir açığı vardı. Net bir şekilde 8 milyon Euro şu an bir borç var. Bölgeye ödenmesi gereken belediyenin borcu. Bu da CPAS’teki olan sıkıntılar yüzünden. Yanlış hesap yüzünden belediyenin böyle bir açığı var. Bu açığın kapanması lazım. Bu açık nasıl kapanacak? Konut vergilerini düşürürseniz, bu açığı kapatamazsınız ve insanlara bu güvenlikle ilgili yol düzenlemeleri ile ilgili temizlikle ilgili esnaflara yardımlarla ilgili vesaire bunları gerçekleştiremezsin. Daha doğrusu hiçbir projeni gerçekleştiremezsin ve yeni bir proje geliştiremezsin. Ancak hata telafi etmekle oturursun olduğun yerde sayarsın. Belki bazı hataları telafi dahi edemezsin. Çünkü elinde bir bütçe sıkıntısı var. Yoksa biz vergileri düşürmeyi bile planlamıştık ama bizim inancımız şu an 6 sene boyunca dondurmamız. 6 sene içerisinde Brüksel’de çoğu belediye ile vergi fiyatlarımız hemen hemen kafa kafaya geleceğini düşünüyoruz.”
“Esnaflarımız bizim için çok önemlidir”
“Bunun dışında esnaflara kolaylık ve destek sağlamamız lazım. Kovid döneminde gördük. Schaerbeek en kötü belediyeydi. Esnaflara yardım konusunda hiçbir destekte bulunmadılar. Esnaflarımız bayağı sıkıntılı dönemler geçirdiler. Bunun haricinde yeni bir esnaf bugün dükkan açmak istese, Schaerbeek’te izin almak için, o da geçici bir izin. En az iki üç ay uğraşması lazım. Bu da ne demek oluyor? Iki üç ay bazı mekanların kiraları 6 bini 7 bini, bazen 10 bin Euro’yu buluyor. Insanlar paralarını çöpten ya da yerden toplamıyorlar. Bu insanlara direk geçici bir izin verilmesi lazım. O geçici izni verdikten sonra da onlara iki üç ay süre verilsin. O iki üç ay süre içerisinde bunlar kağıtlarını, dosyalarını toplar, belediyeye gelirler ve sürekli olan yani sınırsız izin haklarını elde ederler. Esnaflarımızı desteklememiz lazım. Esnafları eğer desteklemezsek, Schaerbeek git gide ölü bir hal alır. Ekonomi biter. Ekonomi bittikten sonra belediyemiz ondan sonra küçük belediyelerden ya da ne bileyim şu çevrede köy gibi yerlere döner ve belediyemizde hayat kalmaz. O yüzden esnaflarımız bizim için çok önemlidir. Burada onları unutmamak lazım.”
“Senatörlüğü ve vekilliği bırakacak”
“Ondan sonra Hasan Koyuncu ile ilgili bazı paylaşımlar dönüyor sosyal medyada. İşte senatördür vekildir. Burada ‘İşte bir senatör ve vekil tekrar aday olur? Bunlar doymuyor?’ gibi söylemler var. Şimdi şunu bilmek lazım. Hasan Koyuncu, kendisi çok alçak gönüllü bir insan. Alçak gönüllü bir insan olduğu için ben bu zamana kadar, ona hakaret eden ya da ne bileyim kötü konuşan ya da iftira atan insanlara dahi ağzından tek kötü bir söz çıktığını duymamışımdır. Hasan Koyuncu çok yumuşak gönüllü bir insandır. O yüzden bunu ben belirtmek istedim. Hasan Koyuncu şu an, evet senatör ve milletvekili. Üçüncü dönem milletvekilliği görevini aldı. Daha önce Cocof’un başkanlığını yaptı. Hasan Koyuncu aynı zamanda parlamentonun başkan yardımcılığını yaptı. Şu an senatör seçildi. Belçika toplamda 60 tane senatör var ve bunlardan birisi Hasan Koyuncu. Hasan Koyuncu şu an bir yola baş koydu. Belediye başkanlığına baş koydu. Belediye başkanlığını alırsak ve Hasan Koyuncu belediye başkanı olursa, kendisi bütün istifa edecek. Yani senatörlüğü ve vekilliği bırakacak, belediye başkanlığı görevine başlayacak. Bu şekilde bunun sözünü verdi ve bunu açık ve net bir şekilde söyledi. Buna rağmen bazı basit siyaset yapan maalesef bunu söylemek zorundayım. Basit siyaset yapan ya da siyasetten anlamayan ya da insanların aklını karıştırıp bir şekilde kendine oy çekmeye çalışan ve rant sağlamaya çalışan kişiler, kendi egolarını tatmin etmek için ‘Senatör belediye başkanı olamıyor’, ‘İşte senatör olmuş. Niye oradan buraya aday oluyor?’ gibi söylemlerle ortalık karıştırmak pesşinde.”
“Biz Schaerbeek’i alıp yaşanacak bir hale getirme davasına baş koyduk”
“Niye aday olduğunu biz size söyleyelim. Hasan Koyuncu, bu belediyede doğdu ve büyüdü. Ben de aynı şekilde Schaerbeek’te doğdum ve büyüdüm, Hasan Koyuncu 42 yaşında, bense 37 yaşındayım. Biz Schaerbeek’in çocuklarıyız. Biz schaerbeek’te, yaşadık her zaman. Biz bu belediyeyi böyle karış karış biliyoruz. Yani kaldırımlarını böyle taş taş biliyoruz. O yüzden bizim yolumuz Schaerbeek’i güzel bir hale çevirmek. Yaşadığımız ve büyüdüğümüz belediyeyi, hani nasıl böyle insan memleketini özler Türkiye’yi özler, köyünü özler, toprağını özler falan. Biz o aynı duygularla Schaerbeek’te yaşıyoruz. Bura bizim belediyemiz. bizim doğup büyüdüğümüz yerler ve çocuklarımızı büyüttüğümüz bir belediye burası. O yüzden biz bir dava için yola çıktık. Biz Schaerbeek’i alıp yaşanacak bir hale getirme davasına baş koyduk.”
“Hizmet etmeye hazırız”
“Ve bizim baş koyduğumuz bu davada hiç kimseyi ayırt etmeyeceğiz. Kim olursa olsun. Rengi ne olursa olsun. Hangi halktan olursa olsun. Hangi mahalle olursa olsun. Schaerbeek’in üst tarafı, aşağı tarafı diye bir konu kalmayacak. Herkese eşit şekilde, adaletli şekilde davranılacak. İnsanları dinleyeceğiz. Insanlarla birlikte projelerimizi kuracağız. Mahalle mahalle bu şekilde siyasetlerine mahallelerine çeki düzen verip bir mahallenin sıkıntısı neyse, o sıkıntıyı kesinlikle çözmekten geri kalmayacağız. Çünkü biz hizmet için geliyoruz buraya ve hizmet etmeye hazırız. Biz koltuk sevdalısı ya da makam, mevki, para pul sevdalıları değiliz. Biz bir davaya baş koyduk. Biz o davanın sevdalısıyız. Biz Schaerbeek’i alıp tekrar Schaerbeek’lilere verme peşindeyiz. Davamızın gerçekleşmesi içinse halkımıza güveniyoruz.”
Cafer Yıldırımer
