Türkiye’de yapılan kazı çalışmalarında bulunan bazı antik kalıntılar arasında, yüzyıllardır görülmemiş kayıp bir dil çivi yazılı kil tabletlerde keşfedildi.
Daha önce bilinmeyen bu dilin, Hitit İmparatorluğu içindeki gizemli bir grup tarafından konuşulduğu tahmin ediliyor.
Ayrıntılara göre Arkeologlar, 1980’li yıllardan bu yana Boğazköy-Hattuşa kazı alanında 30 bine yakın çivi yazılı kil tablet ortaya çıkardı. Metinlerin çoğu Hititçe yazılmıştı ancak son araştırmalar tabletlerden bazılarının daha önce bilinmeyen bir dilde yazıldığını ortaya çıkardı.
Bu yeni dil, bir zamanlar Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olan ve 1986’da UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine giren Boğazköy-Hattuşa arkeoloji alanında ortaya çıkartıldı.
Andreas Schachner: “Hititçe yazılmış bir ritüel metninin içinde bilinmeyen bir dil”
Alman arkeolog Andreas Schachner yaptığı açıklamada, “Hattuşa kasabasının çok önemli bir kent merkezi olduğu bilinmektedir. Araştırmacılar burada çivi yazısıyla kaplı yaklaşık 30 bin kil tablet ortaya çıkarmıştır. 2001’den beri Unesco’nun “Dünya Belleği” listesinde yer alan bu tabletler, Hititlerin ve komşularının tarihi, toplumu, ekonomisi ve hepsinden önemlisi dini gelenekleri hakkında zengin bilgiler sunmaktadır. Bu metinlerin çoğu, bugüne kadar bilinen en eski Hint-Avrupa dili ve yüzyıllar boyunca bölgede hâkim dil olan Hititçe ile yazılmıştır. Bu yılki kazılar beklenmedik bir sürprizle sonuçlandı. Hititçe yazılmış bir ritüel metninin içinde bilinmeyen bir dilde yazılmış bir pasaj gizliydi.” dedi.
Hitit krallığının başkenti
Türkiye’nin orta kesiminde yer alan Boğazköy kasabası neredeyse yüz yıldır arkeologlar tarafından araştırılmaktadır. 1834 yılında Fransız Charles-Marie Texier (1802-1871), Ankara’ya 150 kilometre uzaklıktaki kuzey Anadolu’nun bu dağlık bölgesinde Hattuşa olarak bilinen Hitit krallığının başkentinin bulunduğu yeri tespit eden ilk kişi oldu. Araştırmacı 56 yaşındaki Andreas Schachner, 2006 yılından bu yana Alman Arkeoloji Enstitüsü (Deutsches Archäologisches Institut, DAI) adına, Thyssen, GRH ve Volkswagen vakıfları ile İtalyan Dışişleri Bakanlığı tarafından ortaklaşa finanse edilen multidisipliner bir araştırma projesinin parçası olarak burada büyük bir kazı programı yürütmektedir.