Türk sanatının gelişiminde önemli bir yere sahip sanatçı: Bedri Rahmi Eyüboğlu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1911 yılında Giresun’un Görele ilçesinde doğmuş, 21 Eylül 1975 yılında İstanbul’da vefat etmiş Türk ressam, yazar ve şairdir.

Türk sanatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eserleri, Türk sanatının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Hayatı

Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1911 yılında Giresun’un Görele ilçesinde doğmuştur. Babası Mehmet Rahmi Bey, annesi Lütfiye Hanım’dır. Asıl adı Ali Bedrettin iken zamanla Ali unutuldu ve ismi önce Bedir’e, sonra Bedri’ye dönüştü.

Çocukluğu Anadolu’nun farklı yerlerinde geçmiştir. İlkokulu Görele’de, ortaokulu Trabzon Lisesi’nde okumuştur. 1929 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Akademide İbrahim Çallı ve Zeki Kocamemi’nin öğrencisi oldu.

1931 yılında Fransa’ya gitti. Paris’te École des Beaux-Arts’ta eğitimini sürdürdü. 1936 yılında Türkiye’ye döndü.

Bedri Rahmi, asistan olarak akademik hayatına başladığı günlerden beri öğretmenlik görevini çok önemsemiş, usta-çırak ilişkisinin önemine inanmıştı. Bu düşünceyle 1947 yılında, genç sanatçılardan oluşan “10’lar Grubu”nun kurulmasına öncülük etti. Grubun üye sayısı bir yıl içinde otuzu geçti. Bedri Rahmi, kendisini tümüyle resme vermesi konusundaki telkinlere rağmen şiir yazmayı da hiç bırakmadı ve 1948 yılının Ağustos ayında ikinci şiir kitabı “Karadut” yayımlandı.

Yazı yazma tutkusunu ise 1951’de Yeni Sabah gazetesindeki yazılarıyla sürdüren Bedri Rahmi, yazarlığını bu gazetede sürdüremeyince Cumhuriyet gazetesine geçti ve 1952-1958 yıllarında düzenli olarak yazdı. 1953’te üçüncü şiir kitabı “Tuz”, 1956’da ilk düzyazı kitabı “Canım Anadolu”, 1957’de “Üçü birden”adlı kitabını yayınladı.

1953-1960 arasında resim alanına çalışmalarını büyük boyutlu mozaiklerle sürdürdü. 1954-1957 yılları arasında Hilton ve Divan otellerinde ve KLM İstanbul merkezindeki panoları yaptı. 1957 yılında Tokyo özgün baskı Bienaline katıldı. 1958 yılında 1958 Brüksel Expo’sundaki Türk Pavyonu için yaptığı 227 metrekarelik çalışmasıyla altın madalya aldı. 1959 yılında, Paris’te Nato merkezine 50 metrekarelik bir pano hazırladı.

Bedri Rahmi Eyüboğlu, resim, şiir ve yazı alanlarında üretken bir sanatçıydı. Resimlerinde Anadolu’nun folklorunu ve renklerini yansıtmıştır. Şiirlerinde ise Anadolu insanının yaşamını ve kültürünü anlatmıştır.

Milletvekili Mehmet Rahmi Eyüboğlu’nun oğlu, yazar ve çevirmen Sabahattin Eyüboğlu ve ilk kadın mimarlardan Mualla Eyüboğlu’nun kardeşi, ressam Eren Eyüboğlu’nun eşidir.

Ölümü

Bedri Rahmi Eyüboğlu, 21 Eylül 1975 tarihinde İstanbul’da pankreas kanserinden vefat etti. Mezarı, Küçükyalı Mezarlığı’ndadır.

Önemi

Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türk sanatında önemli bir yere sahiptir. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türk resminde halk sanatının etkilerini kullanan ilk sanatçılardan biridir. Ayrıca, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türk şiirinde Anadolu insanının yaşamını ve kültürünü yansıtan ilk şairlerden biridir.

Bedri Rahmi Eyüpoğlu şiirleri, şiir anlayışı nedir?

Resme olduğu kadar şiir ve düzyazıya da küçük yaşlarda başlamış olan sanatçı bu alanda da Anadolu’ya olan hayranlığını sürdürmüş ve eserlerine yansıtmıştır.

Şiirlerini 1933 yılından sonra Ses, Güney, İnsan ve Varlık dergilerinde yayımlamıştır ve ilk şiiri olan Yaradana Mektup 1941 yılında yayımlanmıştır. En bilinen şiirlerinden biri ise İstanbul Destanı’dır.

Halk edebiyatının masal, deyiş, şiir gibi türlerine duyduğu hayranlık şiirlerinde de görülmüştür. Halk dilinden ve şiirlerinden aldığı öğeleri şiirlerinde yansıtmış, resimlerinde de benzer temaları işlemiştir.

Akıcı, rahat bir dille kaleme aldığı deneme yazılarında da gündeminde sürekli halk kültürünü ve sanatını ele almıştır. Ölümünden sonra yazı ve mektupları oğlu Mehmet Hamdi Eyüpoğlu tarafından derlenerek kitaplaştırılmıştır.

Eserleri

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun başlıca eserleri şunlardır:

  • Şiir: Dol Karabakır Dol, Karadut, Havada Bulut, Balçova, Eğil Dağlar, Şiirler, Güneşin Gölgesinde, Ben Güzele Bakarım.
  • Resim: Köy Enstitüleri Resim Kursları, Mavi Yolculuk, Halk Resim Okulları.
  • Yazıları: Ege Mektupları, Mavi Yolculuk Defterleri, Biz Mektup Yazardık.

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Türk sanatına yaptığı katkılar şunlardır:

  • Türk resminde halk sanatının etkilerini kullanan ilk sanatçılardan biridir.
  • Türk şiirinde Anadolu insanının yaşamını ve kültürünü yansıtan ilk şairlerden biridir.
  • Türk halk kültürüne ve sanatına önemli katkılarda bulunmuştur.

Resimleri

  • Paris (1930)
  • Mustafa Eyüboğlu (1933)
  • Yazılı Natürmort (1936)
  • Salı Pazarı (1938)
  • Eren (1940)
  • Nallanan Öküz (1947)
  • Düşünen Adam (1953)
  • Köylü Kadın (Tren-Yataklı Vagon)
  • Karadut Satıcısı (1954)
  • Çömelmiş Köylü (1972)
  • Ankara’nın Kavakları (1973)
  • Han Kahvesi (1973)
  • Mor Takkeli Hacı (1974)
  • Son Kahve (1975)
  • Anadolu hisarı
  • Çıplak
  • Ev İçi
  • Han (1975, son resmi)
  • Anadolu Yaşamı

Duvar resmi

  • Lido Yüzme Havuzu’nda duvar resmi
  • İstanbul Hilton Oteli’nde duvar resmi
  • Divan Oteli’nde duvar resmi

Mozaik pano

  • 1958 Brüksel Expo’sundaki Türk Pavyonu için mozaik pano, (1958)
  • NATO yapısında mozaik pano, Brüksel (1959)
  • İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki seramik pano, Samatya/İstanbul (1959)
  • Etibank yapısında seramik pano, Ankara
  • Marmara Oteli’nde mozaik pano, Ankara
  • Vakko Fabrikası’nda mozaik pano, Topkapı/İstanbul
  • Karaköy Murat Muhallebicisi’nde mozaik pano ‘Kağnı’, İstanbul (1965)

Duvar kabartması

  • İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’ndaki duvar kabartması, Unkapanı, İstanbul
  • Aksu İşhanı’nda duvar kabartması, Karaköy/İstanbul

Sözleri

  • Ben doğuştan ressam olmadım, çalışarak oldum.  
  • Hüzün geldi baş köşeye kuruldu. Yoruldu yüreğim yoruldu.   
  • Her şey çürüyor canım kardeşim bu dünyada, hatıralar bile.  
  • Eskici. Eskiden yeterdim kendime. Artardım biIe. Şimdi ne yapsam nafiIe!
  • Biz dünyadan gider oIduk, kaIanIara seIam oIsun. Ama hep böyIe gidecekse, kaIanIara haram oIsun.
  • Kimi eskidiği için yaşar kimi yaşadıkça eskir ne tohumda keramet ne toprakta ne başakta marifet yaşamakta…
  • Yalnızlık dediğin büyük bir zindan, dünyanın en kalabalık zindanı. Dinden imandan çıkarır ama öyle bir adam eder ki insanı.
  • Gel çıkalım sevgilim gel Gel kurtaralım birler hanesinden Çekelim gidelim bir uçtan uca Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar Sevelim sevelim sevelim Sevebileceğimiz kadar.   
  • İstanbul deyince aklıma Kocaman bir dalyan gelir Kimi paslı bir örümcek agı gibi Gerinir Beykoz’da Kimi Fenerbahçe’de yan gelir Dalyanda kırk tane Orkinos Kırk degirmen taşıgibi dönmektedir.  
  • Evvela dişlerimiz döküldü, Sonra saçlarımız, Ardından birer birer arkadaşlarımız. Şu canım dünyanın orta yerinde Yalnız başına, yapayalnız Kırılmış kolumuz, kanadımız Tatlı canımızdan usanmışız..  
  • Büyük şehirlere bağlanma, öyle bir şehre yerleş ki, küçük olsun fakat bizim olsun. sokaklarında tanımadık yüz, ensesine şamar atmayacağın kimse dolaşmasın. her ağacına elin, her karış toprağına terin değsin. ve kuytu evlerden birindesenden habersiz ölenler olmasın.
  • Mutluluk resim gibidir… Onun tadına varabilmek için biraz uzaklaşmam gerekir! Çok yakınındaysan, her şeyi iyi göremezsin. “Ne kadar da mutluyduk”  demeye “Ne kadar da mutluyuz” demekten daha fazla alışığız. Mutluluk, rakı gibidir! İçer içmez tadı anlaşılmaz. Şarkılar biraz sonra söylemeye başlanır! 
  • Resim nedir? Resim, ışığa kavuşan her şeyi büyük bir aşk ile incelemek ve bu aşkı renkler ve çizgiler aracılığı ile insanlara aşılamak sanatıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.