Türkiye’de faaliyet gösteren Avrupalı şirket temsilcileri, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği’nin hızla güncellenmesi gerektiğini bildirdi.
Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda ve Belçika gibi Türkiye’deki Avrupa ikili ticaret ve sanayi odaları başkanları, Brüksel’de düzenledikleri toplantıda, AB yetkililerine Gümrük Birliği güncellemesi hakkında hazırladıkları pozisyon belgesini tanıttı.
Programda konuşan Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Markus Christian Slevogt, “Avrupa’nın geleceğinden fayda sağlayacak herkesin Türkiye konusuna daha yakından bakması ve bu ülkeye yatırım yapması gerekiyor.” dedi.
Yatırımlar için gerekli çerçevenin kurulmasının önemine işaret eden Slevogt, Gümrük Birliği güncellemesi ile Türkiye’nin Avrupa’ya çok fazla ekonomik katkısı olacağını anlattı. Slevogt, Gümrük Birliği’nin 1996 yılında yürürlüğe girdiğini anımsatarak, anlaşmanın Avrupa ile Türkiye arasındaki ticari faaliyetlere önemli katkılarda bulunduğunu belirtti.
Gümrük Birliği ile Avrupa ve Türkiye arasındaki ticaretin yüzde 440 arttığını anlatan Slevogt, o dönemde Gümrük Birliği’nin ticari faaliyetler için gerekli çerçeveyi oluşturduğunu ancak bugün yetersiz kaldığını anlattı.
Slevogt, Avrupalı şirketlerin Gümrük Birliği ile birlikte yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin Avrupa’nın değer zincirlerine daha fazla entegre olmasını sağladığını, bunun sonucunda ticaretin katlandığını ifade etti.
Avrupa’nın Kovid-19 ve jeostratejik ihtiyaçlar bağlamında, geçmişte Çin gibi Asya ülkelerinden inşa ettiği değer zincirini Türkiye’ye taşıyarak Avrupa’ya yakınlaştırmasının önemine işaret eden Slevogt, Gümrük Birliği’nin mevcut durumda ihtiyaçları karşılamakta yetersiz olduğunu vurguladı.
Slevogt, “Bugün Gümrük Birliği’ni düşünürken sadece kapsadığı ürün yelpazesini değil, günümüz ticaretinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde genişletmek zorundayız.” diye konuştu.
Gümrük Birliği’nin e-ticaret , hizmetler, tarım ve kamu ihaleleri gibi alanları da kapsayacak biçimde geliştirilmesinin önemine işaret eden Slevogt, güncellemenin ekonomik olarak Türkiye ile AB arasında sadece bir kazan-kazan durumu ortaya çıkaracağını anlattı.
Slevogt, “Ne kadar çok ticaret yaparsanız o kadar çok etkileşime girersiniz ve bunun yayılma etkisi ne kadar fazlaysa size o kadar fazla iletişim kurma şansı verir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye güvenilir ortak
İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Livio Manzini de, “Türkiye, güvenilir bir ortak olduğunu kanıtlamış ülke.” yorumunu yaptı.
Dünyada jeostratejinin son 2-3 yılda çok değiştiğini anımsatan Manzini, “Çin’le bağı kesmek istiyorsanız Türkiye dışında ülke yok.” ifadesini kullandı.
İngiltere’nin Brexit sonrasında ilk serbest ticaret anlaşmasını Türkiye ile yaptığını anımsatan Manzini, bu kapsamlı anlaşmanın Kovid-19 döneminde ve birkaç hafta içinde müzakere edildiğini vurguladı.
Manzini,”Mevcut Gümrük Birliği ile treni kaçırıyoruz.” diyerek
Derhal güncelleme
Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Franck Mereyde ise, Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkileri daha da geliştirmek için derhal Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini söyledi.
Avrupa’da Türkiye hakkında yazılan olumsuz haberlerin gerçeklerle uyumlu olmadığına dikkati çeken Mereyde, karşılıklı ticaret için hemen yeni bir strateji ve çerçeve kurulması gerektiğini anlattı.
Mereyde, Türkiye’nin ticari katkılarıyla AB’nin Çin’e karşı daha güçlü olacağını, lojistik sorunlarını da daha kolay çözebileceğini ifade etti.
İletişim ve Politika Danışmanı İpek Tekdemir ve Sustainable Value Hub’ın katkılarıyla düzenlene etkinliğe Türk Belçika Lüksemburg Ticaret Derneği Başkanı Nevzat Tuğrul Şeremet, Türkiye Hollanda Ticaret Odası Derneği Genel Müdürü Veronique van Haaften ile Avrupa Parlamentosu (AP), AB Komisyonu, Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS) temsilcileri ile Brüksel’deki düşünce kuruluşlarının uzmanları da katıldı.
