Belçika’da yaşayan Türkler, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ramazan ayına yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan tedbirler nedeniyle buruk girdi.
Belçika hükümetinin ekim ayındaki ikinci dalgadan beri süren tedbirleri nedeniyle bu yıl da teravih namazları ülkenin bir kısmında kılınamayacak.
Başkent Brüksel bölgesinde gece sokağa çıkma kısıtlamasının ramazan boyunca teravih vaktinden önce 22.00’de başlaması nedeniyle teravih için camilere gidilemeyecek.
Valon ve Flaman bölgelerinde ise gece yarısından sabaha kadar uygulanan kısıtlama sayesinde teravih namazları kılınabilecek. Ancak toplanma kısıtlamaları nedeniyle camilerde en fazla 15 kişi bulunabilecek. Ayrıca kapalı mekanlarda daha az süre geçirilmesi amacıyla bu yıl teravih namazları 8 rekat kılınacak.
Ramazan geleneklerinden toplu iftar yemekleri de geçen yıl olduğu gibi bu sene de mümkün olmayacak. Hükümetin tedbir kararları çerçevesinde her aile en fazla bir kişiyi evine davet edebildiği için bu yıl da iftar yemekleri çoğunlukla aile içinde yenecek.
Brüksel’deki Belçika İslam Federasyonu Hicret Camisi’nin imamı Ekrem Şeker, geçen yıl da camilerin kapalı olduğunu ve buruk bir ramazan geçirdiklerini hatırlattı.
“Bu sene camilerimiz açık. 15 kişiyle vakit namazlarımızı kılabiliyoruz.” diyen Şeker, geçmişteki ramazanların tadını bu sene bulamadıklarını belirtti.
Şeker, “Camilerimizin süsü cemaatimizdir. Maalesef cemaat camide olmayınca ramazan buruk bir şekilde geçiyor.” dedi.
Türk mahallesi sessiz
Türklerin yoğun olarak yaşadığı başkent Brüksel’deki Schaerbeek mahallesinde bu yıl önceki ramazanların aksine sessizlik hakim. Salgının etkisinde geçen geçen yılki ramazan hariç önceki yıllarda ramazan hazırlıkları ve alışverişiyle cıvıl cıvıl olan bölgede bu yıl birçok mağaza kapalı.
Mahalledeki çok sayıda Türk restoranı da bu yıl salgın tedbirleri kapsamında kapalı veya sadece paket servisle hizmet verebiliyor. Eskinin aksine teravih ve iftar saatlerinde mahalledeki canlı görüntülerin bu yıl yaşanması beklenmiyor.
Schaerbeek’te restoran işleten Celal Çiftçi, ramazan aylarında yoğun günler geçirdiklerini ama bu yıl sadece paket servisle çalışacaklarını söyledi.
Çiftçi, “Geçen seneyi de böyle atlattık. Bu sene biraz umudumuz var diyorduk ama yine aynı şekilde paket servisle çalışıyoruz. Normal şartlarda bu cadde çok yoğun oluyor. Türkiye’deki gibi çok güzel bir ramazan ayı oluyor. İnsanlar burayı ziyarete geliyor. Burası Avrupa’nın meşhur sokaklarından biri. Ama bu sene ramazan ayını buruk geçireceğiz.” dedi.
“Dost sohbetlerini özledik
“Yaklaşık 50 yıldır Brüksel’de yaşayan Cemal Koyuncu da önceki yıllarda geçirdiği ramazanları özlemle ananlardan.
“Maalesef eski ramazanlar yok. Bu sene de teravihleri evde kılacağız. Sokağa çıkma yasağından dolayı teravihleri kılamayacağız. Eski tatları bulamayacağız.” diye konuşan Koyuncu, dostlarıyla sohbet etme imkanı bulamadığını, torunlarını bile sıkça göremediğini aktardı.
Koyuncu, “Eskiden teravihlerden sonra hasbihal ederdik. Arkadaşların sohbetlerini özledik. Oturup bir kahve bile içemiyoruz.” dedi.
Brüksel’de doğup büyüyen Yahya Kaplan, bu sene ramazanı çoğunlukla evde ailesiyle geçireceğini söyledi.
Bu yıl önceki ramazanlarda olduğu gibi heyecan yaşayamadıklarını dile getiren Kaplan, “Eskiden en azından birkaç günde bir aileleri ziyaret ederdik. Eşe dosta giderdik, onlar bize gelirdi. Artık bunlar da zor. Ancak çekirdek ailemizle kalıp öyle devam edeceğiz.” diye konuştu.
Belçika’da doğup büyüyen ve ticaretle uğraşan Türklerden Halil Kahya, geçen yıl ramazanın salgın nedeniyle hüzünlü geçtiğini belirterek, “Bu sene de yine aynı tablo görünüyor.” dedi.
