Saadet Avrupa Brüksel Bölge Kadın Kolları ve Saadet Avrupa Anvers Bölge Kadın Kolları’nın “Hayata değer katan kadınlar” adı ile gerçekleştirdiği plaket töreninde tüm kadınlar adına plaket takdimi yapılan hayata değer katan güzide kadınlar ile basın mensupları bir araya geldi.
Plaket töreninde yapılan konuşmada şu ifadeler yer aldı:
Öncelikle bu önemli günde, bizlerle beraber olan değerli basın mensuplarına ve plaket alan güzide kadınlar Yurdanur Kalem Kuş, Hanife Tunç, Ayşe Duygun’a teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz…
Bu programın amacı, yaptıkları çalışmalar ile örnek olan, kişiliği ve hayatı ile yol gösteren, azim, inanç ve fedakarlığı ile ilham veren kadınlarımıza teşekkür etmek, Hayatın tüm alanlarında yer alan ve varlıklarıyla değer katan bütün kadınlarımızın da, yanlarında olduğumuzu belirtmektir. Kadın, toplumun inşasında büyük pay sahibidir. Anne olarak, öğretmen, doktor, mühendis, gazeteci, yazar-çizer, bilim insanı olarak,….
Fabrikada işçi, tarlada köylü, pazarda esnaf, ticaret erbabı, iş kadını, yönetici olarak, toplumun her alanında çalışan, üreten, iradesini kimsenin etkisinde kalmadan, her türlü mahalle baskısının dışında, özgür ve özgün şekilde ortaya koyan kadınlar, daha güzel bir yarını şekillendirecek en önemli unsurdur. Sahip olduğu özelliklerin farkında ve bu Potansiyelini; İyinin, güzelin, faydalı ve doğru olanın gerçekleşmesi için kullanan kadın, Dünyayı imar eder, medeniyeti inşa eder, toplumu ihya eder…
Bu yüzden, Kadının eğitimini, sağlığını, sosyalleşmesini ve üretime katılmasını sağlamak, bunların önündeki engelleri kaldırmak, aslında hem bireye hem de topluma yapılan en büyük yatırımdır.
Elbette Sağlık hizmeti ve nitelikli eğitim, itibarlı, güvenli ve onurlu bir yaşam, kamu hizmetlerine ve kaynaklarına eşit erişim, kadın-erkek her insanın en doğal hakkıdır.
Ancak hala ülkemizde, kadın daha doğarken, sosyal yapının önyargılarına muhatap olmakta, eğitimi, sağlığı, istekleri, umutları ailede ikinci planda tutulmaktadır. Sonrasında ekonomik, sosyal, siyasal ve akademik alanda maddi manevi türlü zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Kadının istismar edilmesi, iffetsizliğin aracı haline getirilmesi ve annelik vasfından koparılıp ticari bir araca dönüştürülmeye çalışılması en önemli ve en büyük sorundur.
Aile yapısının çökertilmesi, kadının evinden koparılıp ifsat edilmesi, kadının elinden annelik sıfatının alınması ve nesillerin sahipsiz bırakılması en büyük oyun ve sorundur.
Kadınların Ilımlı İslam, dinler arası diyalog çalışmaları adı altında yapılan ucube çalışmalarda İslam toplumunu cihad şuurundan uzaklaştırmak için, hakkı batıla karıştırmaya çalışanlar tarafından alet edilmeye çalışıldığıda gözlerden kaçmamaktadır.
Kadınlar bu durumun farkındadırlar ve şuurundadırlar. Bu ifsatçı mihrak ve projelere alet olmama bilincine sahiplerdir. Yani bu ifsatçı zihniyetlere karşı yaratılış gayesine uygun ıslahçı rollerinin önemini ve değerini çok iyi bilmektedirler.
Yanlış kadın politikaları sebebiyle evlilikler azalmış, boşanmalar artmıştır. Milletimizin geleneksel aile yapısı tahrip edilmiş, kadının anneliği elinden alınmış ve her zamankinden daha fazla istismar edilir olmuştur.
Kadın, yaradılışı gereği analık vasfı ile toplumu oluşturan en önemli unsurdur. Bu nedenle kıymetli ve önemli sorumlulukları vardır. İlk mürebbiyedir.
Yapıcı, onarıcı, toparlayıcı ve koruyucu özellikleri ile ailenin bel kemiğidir. Bu yüzden geleceğimizi şekillendiren ve evde ağır işçi olarak çalışan kadınların, ev hanımlarının, “özlük haklarının verilmesi” için yapılacak düzenlemeler bir lütuf değil, en doğal hakkın teslimidir.
Bugün insanlık, “hak ve adaletin hâkim olduğu yeni bir dünyanın” hayali ve ihtiyacı içindedir.
Böyle bir dünyanın kurulumu için kadınlar olarak en üst seviyede Sorumluluğa sahip olduğumuzun bilincinde olarak, devletin ve sivil toplumun, iş ve sosyal yaşamda, kadını ve toplumu önceleyen ve destekleyen her türlü çalışmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.
Amacımız başta Türkiye’deki insanlar olmak üzere , yaşadığımız ülkelerdeki insanlar ve tüm insanlığın “saadetidir.” İslâm, bütün insanlığa gönderilmiş tek hak din ve tek hak davadır. Bugün İslâm’ın evrenselliğini, herkes için saadet nizamı olduğunu hemen hemen bilmeyen kalmamıştır. İnsanlar bu saadet yolunukendilerine esas alırlarsa, bu yolla gösterilmiş olan hak ve adalet ölçülerine dayanan bir düzen kurarlarsa ve Peygamber(s.a.v.)’i kendilerine en güzel örnek edinirlerse, hem bu dünyada hem de ahiret âleminde saadet bulurlar. Yok, eğer İslâm’dan, Kur’an’dan, Sünnetten sapacak olurlarsa bu durumda hem dünya hayatlarında hemde ahiret hayatlarında zillet içinde bulunurlar.
Bu gün kadını; yazılı-görsel-sosyal medyada, reklamın ve tanıtımın bir unsuru, Şiddetin ve tacizin bir mağduru olmaktan çıkarıp, çalışan, düşünen, öğreten, iyileştiren, güzelleştiren, ilham veren yanının görünmesine, Bilimin, sanatın, ekonominin, eğitimin, huzur ve barışın, sevginin öznesi olarak ülkemizin yarınlarına olan katkısının desteklenmesine hepimizin ihtiyacı var. Bu açıdan, kadınlarımızın başarılarıyla buluşmak için, sadece 8 Mart’ın değil, her günün değerli olduğuna inanıyoruz.
Ve bugün, plaketlerini almak üzere aramızda bulunan değerli hanımefendilerle birlikte olmanın büyük onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Varlık gösterdiği her alanda umut olan, hayatı yenileyen “tüm kadınlarımızı” taktirle karşılıyor, yaşadığı ülkeye kattığı değerle iftihar ediyoruz. Bu süreçte Biliyoruz ki, kadınlarımızın cesareti, dirayeti ve fedakarlığı ile ülkemizin aşamayacağı engel yoktur. Ve biliyoruz ki, kadınların değer katmadığı hayat, siyaset, ekonomi, sivil toplum eksik kalacaktır. yoğun ilgiden dolayı şükranlarımızı sunarız.
Saadet Brüksel Kadın Kolları Başkanı Tuğba Ölmez
Saadet Anvers Kadın Kolkarı Başkanı Cevher Bulduk