Belçika’nın başkenti Brüksel’in merkezinde bir kilise haftalardır çok sayıda göçmene ev sahipliği yapıyor. Aslında uzun yıllardır Brüksel’de yaşayan, normalde evlerde veya apartmanlarda oturan ancak hiçbir resmi belge olmadan hayatlarını “kağıtsız” şekilde sürdüren göçmenler hükümetin dikkatini çekebilmek amacıyla kilisedeki eylemini sürdürüyor.
Avrupa’nın kalbi sayılan Brüksel’deki Saint-Jean-Baptiste au Beguinage Kilisesi’nin geçici misafirleri, 24 gün önce burada yaşamaya başladı. Kimisi 20 yıldan fazla süredir resmi belge sahibi olmadan Belçika’da yaşamını sürdürüyor ve bu nedenle “kağıtsız” olarak adlandırılıyor.
Kilise yönetiminin izniyle daha önce de “kağıtsız” göçmenlerin eylemlerine sahne olan 17. yüzyıldan kalma ibadethaneye “yerleşen” 17 milletten yaklaşık 270 kişi, Belçika hükümetinden yetkililerin kendileriyle görüşmesini ve oturma izni verilmesini bekliyor.
Çoğunluğu Müslüman olan göçmenler, bazı sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle kilisede yatıp kalkıyor, burada karınlarını doyuruyor ve aynı zamanda ibadetlerini yerine getiriyor. Göçmenlerin tek isteği hayatlarına yasalara uygun şekilde devam edebilmek ve “insan onuruna yakışır şekilde” yaşam sürmek.
“Belçika’da oturum iznine sahip olunmadığı zaman hayat çok zor”
Kilisede barınan göçmenlerin sözcüsü Cezayirli Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oturum izni verilmeyen düzensiz göçmenler için hükümete “siyasi” mesaj vermek istediklerini belirtti.
Soyadını vermek ve kamera önünde konuşmak istemeyen Muhammed, sorunlarına çözüm bulunması için hükümete çağrı yaptı.
Muhammed, göçmenlerin insan onuruna yakışır şekilde yaşamak istediğini belirterek, “Belçika’da oturum iznine sahip olunmadığı zaman hayat çok zor. Oturum izni olmayınca hiçbir hakka sahip olamıyoruz.” dedi.
Asgari ücretin çok altında kaçak çalışıyorlar
Kilisede, Pakistan, Afganistan, Kongo, Tunus, Fas ve Filipinler gibi birçok ülkeden Belçika’ya gelen, bazıları 15-20 yıldan fazla süredir burada yaşayan göçmenler bulunuyor.
Belçika’da 100 binden fazla “kağıtsız” göçmen olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin bazıları çocuk yaşta geldikleri Belçika’da okula gidip diploma sahibi olmuş bazıları kaçak da olsa çalışıyor bazıları ise iş arıyor.
Aralarında burada çocuk sahibi olup, çocuklarını okula gönderenler de var.
Muhammed, çalışanların istismar edildiklerini, asgari ücretin yarısı olan saatlik 4-5 avro aldıklarını belirterek, “Çalışan göçmenlerin çok düşük ücretlere ‘Hayır’ demeye hakkı yok. Bu bir tür kölelik.” yorumunu yaptı.
23 yıldır oturum izni alamadı
Kendi durumundan örnek veren Muhammed, meslek lisesinden motor ve mekanik alanında diploması olduğunu, daha önce başvurmasına rağmen oturum izni alamadığını aktardı.
Oturum izni olmadığından hiçbir hakkının bulunmadığını ve mağdur olduklarını söyleyen Muhammed, 23 yıldır Belçika’da yaşadığını, 3 çocuğunun bu ülkede dünyaya geldiğini belirtti.
Normalde şu an bulundukları kilisede değil, bir evde yaşadıklarını ifade eden Muhammed, “Çalışıyoruz, para kazanıyoruz ama kaçak çalışıyoruz. Artık bir iş yerinde köle gibi çalışmak istemiyoruz. Kanuna uygun şekilde çalışmak, hayatımızı böyle sürdürmek istiyoruz.” dedi.
Muhammed, seslerini duyurmak için yaklaşık bir aydır kilisede olmalarına rağmen hiçbir yetkilinin burayı ziyaret etmediğini dile getirdi. Kilisenin soğuk olduğunu ve üşüdüklerini anlatan Muhammed, on binlerce kağıtsız göçmenin topluma entegrasyonunu sağlamak için bu kişilere oturum izninin verilmesi gerektiğini kaydetti.
Aynı kilise daha önce de eylemlerin merkezindeydi
Brüksel’in merkezinde bulunan ve göçmenlerin yerleştiği Saint-Jean-Baptiste au Beguinage Kilisesi, daha önce de benzer durumlara ve eylemlere sahne oldu.
“Kağıtsız” kişiler hükümeti protesto etmek için son 25 yılda birkaç kez aynı kiliseyi bir anlamda “işgal” etti. Hatta bazıları burada açlık grevi yaptı.
Bu eylemlerin bazılarından sonra eylem yapan kimi kağıtsız göçmenlere oturum izni verildi.