AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının küresel iş birliğine ihtiyacı artırdığını söyledi.
AK Parti Brüksel öncülüğünde düzenlenen, Kovid-19 salgınının ardından Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin geleceğinin değerlendirildiği sanal panele, Yılmaz’ın yanı sıra Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AP Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Başkanı Sergey Lagodinsky katıldı.
Yılmaz, salgının küresel bir sorun olduğunu belirterek, bu süreçte Kovid-19’a yakalanan herkes iyileşmedikçe kimsenin iyileşmiş sayılmayacağını söyledi.
Bu bağlamda her ülkenin kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Komşularınız (salgınla) mücadelede başarılı olmazsa sizin başarınız da uzun dönemli olmaz. Bu nedenle daha fazla uluslararası iş birliğine ihtiyacımız var. Bu bağlamda Türkiye olarak ikili, bölgesel ve küresel ilişkiler geliştirdik.” dedi.
Yılmaz, AB-Türkiye ilişkilerinde pandemi sonrası dönemde önemli iş birliği alanlarından birinin ekonomik toparlanma, diğerinin de göç konusu olacağını ifade etti.
“Türkiye güçlü bölgesel güç olduğunu gösterdi”
Sanchez ise Kovid-19 krizi sonrasında Avrupa’nın “stratejik özerklik” arayışına girdiğini, bunun da dış ilişkilerini etkileyeceğini ifade etti.
AB genelinde ülke bazında olmasa da birlik bazında tekrar bir milliyetçilik akımının hakim gelmeye başladığına dikkati çeken Sanchez, birliğin dış ilişkilerine de önem vermeye devam etmesi gerektiğini, sadece iç ekonomiye odaklanmaması gerektiğini değerlendirdi.
Sanchez, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili ise “Türkiye kriz döneminde dahi ne kadar güçlü bir bölgesel güç olduğunu açık bir şekilde ortaya koydu.” açıklamasında bulundu.
Kovid-19 krizi nedeniyle AB Komisyonunun Türkiye raporunun sonbahara ertelendiğini aktaran Sanchez, parlamentonun ise Türkiye’deki sivil haklara ilişkin gelişmelere dair endişelerinin sürdüğünü kaydetti.
Sanchez, “Tekrar güven inşa etmemiz gerekiyor.” dedi.
AB’nin Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara ilişkin yardımını sürdürmesi gerektiğini belirten Sanchez, Türkiye’nin önemli bir ortak olduğunu, ilişkilerin tekrar ivme kazanması için AB nezdinde Türkiye’ye ilişkin kaygıların giderilmesi gerektiğini savundu.
“Türkiye-AB birbirine bağlı”
KPK Başkanı Lagodinsky de AB’nin Kovid-19 krizi karşısında ilk etapta sıkıntı çektiğini ancak daha sonra dayanışmanın önemini anlayarak birlikte hareket etmeye başladığını kaydetti.
Kovid-19 krizinin küresel ekonomik ve jeopolitik sistemlerde büyük değişikliklere yol açacağını ifade eden Lagodinsky, bu çerçevede komşu ülkelerle ilişkilerin daha fazla önem taşıdığına işaret etti.
Lagodinsky, bu bağlamda Türkiye ile ilişkilere değinerek, “Türkiye ve AB birbirine bağlı. Ortak geleceğimizi inşa etmek için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.” açıklamasında bulundu.
Almanya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığını üstleneceğini anımsatan Lagodinsky, Kovid-19 nedeniyle başkanlığın temel odak noktasının kriz sonrası kalkınma olacağını aktardı.
İlişkilerin tekrar ivme kazanmasını desteklediğini ifade eden Lagodinsky, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ve sivil haklara ilişkin endişeleri gidermeye çalışması gerektiğini savundu.
Lagodinsky, Türkiye-AB ilişkilerinin sadece ekonomi odaklı olmaması ve çok daha kapsamlı ele alınması gerektiğini belirterek, “Bütüncül bir bakış açısı benimsememiz gerekiyor.” diye konuştu.
