Rahmân ve Rahîm olan Yüce ALLAH’in (c.c.) adıyla…
Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’in âli’nin ve ashâbinin üzerine olsun inşaallah. Amin.
Muhterem Müslümanlar,
1441 Ramazân-ı Şerif ayımızın sonu biz Ümmet-i Muhammed için Kurtuluş Günlerindeyiz insaallah. Bizleri Rahmet, Mağfiret ve Kutuluş ayına ulaştıran ve faziletinden istifade ettiren ve bizlere sıhhat, âfiyet veren Rabbimiz Hazret-i Allah’a (c.c.) nice hamdü senâlar ve vermiş olduğu nimetlere nice şükürler olsun insaallah. “Oruç tut, sıhhat bul” diyen Fahri Kâinât efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem efendimize nice Salâtü Selâmlar olsun insaallah. Şu son günleri her zamanki Ramazân günlerinden daha dolu şekilde geçirelim diye bizlere vâcib olan Sadaka-i fıtır, fitre sadakası meselesini ve fitre sadakasına dâir bazı hükümlerden Ramazân Bayramına yaklaştığımız şu günlerde, Ramazân ayımızın şu son günlerinde bahsedelim insaallah.
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ramazân-ı Şerîf ayı(nın orucu) semâ ile arz arasında asılıdır. Allâhü Teâlâ’ya, ancak sadaka-i fıtır (edâ edilmek) ile yükseltilir (yani kabul olunur).” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr)
Sadaka-i fıtır, Ramazân-ı Şerîf’in sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktârına (80.18 gram altın veya bunun değerinde para ve ticaret malına) sâhip bulunan her Müslümanın vermesi vâcip olan bir sadakadır. Ramazân-ı Şerîf’te oruç tutamayan hastanın, seferde olanın ve oruç tutamayacak derecede ihtiyar olanın da fitre vermesi vâcib olur.
Sadaka-i fıtır, meşhur hadîs-i şerîflerle sâbit bir vâcibtir. Zekât farz olmadan önce, orucun farz kılındığı sene vâcip olmuştur.
Sadaka-i fıtır; orucun kabul edilmesine, ölüm sıkıntılarından ve kabir azâbından kurtuluşa vesîledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram neşesinden onların da istifâde etmelerine bir yardımdır.
Ramazan Bayramı’nın birinci günü sabah namazı vaktinin girmesinden itibâren sadaka-i fıtrın edâsı vâcip olur. Fakat fakirler, bununla bayram namazından evvel noksanlarını tedârik etsinler diye önce verilmesi menduptur.
Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı’nın birinci günü fecrin doğuşuyla vâcip olduğundan fecirden önce çocuk dünyaya gelse onun için de sadaka-i fıtır vâcip olur. Şâyet fecirden sonra doğarsa bir şey lâzım gelmez.
Her Müslümanın kendisi ve bâliğ (ergin) olmayan fakir çocuğu için sadaka-i fıtır vermesi vâciptir. Bâliğ çocuğunun ve zengin olan çocuğunun fitresi babasına vâcip değildir.
Bir kimse, bâliğ olan evlâtlarının fitrelerini, onların izinleriyle verebilir. Kendi âilesi, idâresinde bulunduğu takdirde -âdeten izin bulunduğundan- izinleri olmaksızın vermesi de kâfîdir.
Bir kimse kendi fitresini; fakir olan eşine, babasına, anasına, ninesine, dedesine, çocuklarına ve torunlarına veremez.
Fitreyi bayram namazından sonraya bırakmak mekruhtur. Müstehap olan, namazdan evvel verilmesidir.
Sadaka-i Fıtra dâir bazu hükümler
“Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) sadaka-i fıtrı (fitreyi), oruç tutanı boş, faydasız ve çirkin sözlerden temizlemek ve fakirleri doyurmak için vâcib kıldı. Kim fitreyi bayram namazından önce verirse makbul bir sadaka-i fıtır olur. Kim de onu, bayram namazından sonra verirse diğer sadakalar gibi bir sadaka olur.” (Sünen-i Ebû Dâvûd)
Fitre, mâlî bir ibâdettir. Ödemedikçe zimmette ömür boyu borç olarak kalır.
Zekâtta olduğu gibi, fitrede de niyet lâzımdır. Niyetsiz olmaz. Sadaka-i fıtır, bütün ahkâmda zekât gibidir. Ancak mal zâyi’ olursa zekât düşer, lâkin sadaka-i fıtır düşmez.
Fitrenin verileceği yerler zekâtta olduğu gibidir. Yâni zekât kimlere verilirse, fitre de onlara verilir.
Husûsiyle talebe-i ulûma (dünyâ ve âhiret saâdeti te’mîn eden ilimleri okuyan talebeye), zâhid, müttakî ve sâlih olan kimselere verilmesi evlâ, ilmiyle âmil olan fakir âlimlere verilmesi tamamından daha fazîletlidir.
Bu vesileyle Rahmet, Mağfiret, Bereket ve kurtuluş ayımız Ramazân-ı Şerifimizi tebrik ederiz. İdrâk etmekte olduğumuz Ramazân-ı Şerif ayımız ve yaklaştığımız Ramazân Bayramı bizleri şu sıkıntılı günlerden çıkmaya, selâmetimize ve felâhımıza vesile olur inşallah. Hazret-i Allah (c.c.) bizleri imkanı olan ve Din-i İslâm yoluna çok sadaka veren kullarından eylesin insaallah. Bizleri Ramazân ayına ulaştırdığı gibi Bayram sabahına hakkıyla ve layıkıyla eriştirsin insaallah. Cuma günümüz mübarek olsun. Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı ve Bereketli Cumalar dileriz.
Vesselâm.