Avrupa’nın ilk şırdancısı Belçika’nın başkenti Brüksel’de açıldı.
Adana iline özgün olan şırdanın Belçika’da kısa sürede tanınmasını sağlayan Adanalı Cumali Avcı, namı değer Cumali Usta, geçtiğimiz günlerde lokantasının açılışını gerçekleştirdi.
Anderlecht belediyesi sınırları içerisinde yer alan Rue Eloy 31’e açılan mekanda şırdanla ilgili Yenivatan’a röportaj veren Şırdancı Cumali, Avrupa’nın ilk şırdan lokantasını açtıklarını iddia etti.
Tır şoförü olarak istek yapıp 13 ay önce Belçika’ya yerleşen Şırdancı Cumali, gece tırcılığa devam ettiğini, gündüz ise mekanı işlettiğini ifade etti.
Şırdanların hazırlanmasında lokantada çalışan Ayşe Usta da büyük pay sahibi olurken, şırdanın yanı sıra, paça, işkembe, beyaz ciğer tantunisi ve klasik ızgara çeşitleri de müşterilere sunulmaktadır
“Şırdan otun ilk girdiği yerdir”
Şırdanın kısaca tarifi yapan Şırdancı Cumali, “Şırdan dediğimiz organ, her hayvanda bir tane olur. Genelde koyunun ve kuzunun şırdanı tercih edilir. Ancak bizim tercihimiz kuzudur. Kısacası dört mideden birisidir. Şırdan, kırkat, karın ve işkembe vardır. Şırdan tabiri caizse otun ilk girdiği yerdir. Gırtlaktan sonra ilk enzimlendiği yerdir. Şırdan kırkata, kırkattan karına, karından ise işkembeye geçilir.” diye konuştu.
Şırdancı Kemal sayesinde meşhur olmuş
Şırdanın Adana ilinin yöresel bir yemeği olduğunu hatırlatan Şırdancı Cumali, “Ortalama bir 45-50 yıllık bir tarihe sahiptir. Yokluk ve kıtlık döneminde meşhur olmuş bir yemektir. İnsanlar kestikleri hayvanın her bir organından faydalanmak ve derisi ve tırnağı hariç her yerini kullanmak istemişer. Bu şekilde, bu şırdanın içine pirinç ve çeşitli baharatlar eklenir. Şırdanın ticari geçmişinde ise Şırdancı Kemal diye birisi vardır. Adana’da bunun ilk ticaretini yapan kişidir ve şu anda torunları bu işi devam ettirmektedirler.” şeklinde konuştu.
Hazırlaması çok meşakkatlidir
Şırdancı Cumali, “Şırdanı yemesi iyi ama bir de hazırlaması vardır ki, çok meşakkatli bir iştir. Temizlemesi, içinin dolmasını eklemesi, dikilmesi hepsi zorlu birer etaptır. Bütün bunlar yapıldıktan sonra kaynama süresi tam dört saat sürüyor. Bu arada tabii ki, ısıyı ayarlamak çok önemlidir çünkü eğer ısıyı tutturamazsanız mesela dışı çok pişmiş, içi ise diri kalmış olur. İcabında içi pişer ama dışı pişmemiş olur. O yüzden bu ufak ama önemli detayları çok iyi bilmek gerekir.” diye ekledi.
Her yerden şırdan için gelenler var
Lokantayı yaklaşık 15 gün önce açmalarına rağmen çok kısa sürede inanılmaz bir müşteri potansiyeline sahip olduklarına vurgu yapan Şırdancı Cumali, konuşmasınu şu ifadelerle sürdürdü; “Sağ olsunlar, Kortrijk’ten, Charleroi’dan, Beringen’den, Anvers’ten, hatta Rotterdam’dan ve birçok yerden buraya şırdan için gelen müşterilerimiz oluyor. Müşterilerimizin çoğu şırdanı biliyor ama aralarında şırdanı merak ettiği için gelenler de var. Şırdanı merak edip deneyen çok sayıda Faslı müşterilerimiz de var. Bir keresinde ise Kosta Rikalı bir aile geldi ve şırdanı çok sevdiler. Onlarla aramızda çok güzel bir diyalog da oluştu.”
Avrupa’nın ilk şırdancısı
Şırdancı Cumali; “Belçika’da ilk şırdancıyı açtık diye sevinirken farkettik ki, Avrupa’nın ilk şırdancısıymışız. Bu durumdan dolayı çok mutluyum. Aslında bir şırdan üretici değil, tüketiciydik. Önceden biz şırdanı tüketmek için arıyorduk ama bulamıyorduk. Sonra bir yerde bulduk, oradan temin ettik. Fazla gelince, tanıdıklarımıza sunduk fakat o insanlardan talep görünce, kendimizi şırdan üreticisi olarak bulduk ve son olarak dükkanımızı açtık.” dedi.
Cafer Yıldırımer
