Cafer Yıldırımer yönetiminde Belçika’da yayımlanan YENİVATAN.BE gazetesinin haberine göre; ‘’Flaman Parlamentosu’na CD&V partisinden aday olan Yasin Gül, 2017 yılında söylediği bir şarkı yüzünden partisinden ihraç edildi.Flaman Hıristiyan Demokrat Parti (CD-V), Flaman Bölge Parlamento listesinde 5.sıradan aday olan Yasin Gül’ü, 2017 yılında söylediği “Çırpınırdı Karadeniz” yüzünden seçime 17 gün kala partiden ihraç etti.’’
Belçika ırkçı-baskıcı yönetim anlayışını ve gerçek yüzünü bir kez daha göstermiş oldu. 2015 yılında da Hümanist Demokrat Merkez (CDH)’nin Türk kökenli milletvekili Mahinur Özdemir, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlamadığı için partisinden ihraç edilmişti. CDH Başkanı “CDH içinde bir inkârcı varsa anında kapı dışarı edilir” açıklamasını yapmıştı. Bu sözler tehdit olmakla kalmayıp hayata geçirilmişti. Bu olayı protesto etmek için eşzamanlı olarak Brüksel-Eskişehir ve Emirdağ’da bizim de organizasyon içinde bulunduğumuz bir dizi eylem yapılmıştı.
Belçika, her fırsatta Türkiye’nin milli politikalarına karşı çıkmıştır. Belçika’da yaşayan Türkleri her zaman rencide etmiştir. Bölücü örgütü desteklemiş, ülke dahilinde faaliyet göstermesine izin vermiştir. Belçika, çifte vatandaş olmalarına rağmen Türklere karşı kurumsal ırkçılık yapmaya devam etmektedir. Belçika’daki Türkler sürekli olarak eritme politikası, asimilasyon ve entegrasyon baskılarına maruz kalmaktadır.
50 yılı aşkın bir süredir Belçika’nın kalkınmasına emek veren Türk halkı hor ve hakir görülmektedir.
Belçika’nın bu ırkçı- baskıcı ve sömürgeci anlayışını daha iyi anlamak için tarihlerine kısaca bakmak yeterli olacaktır: Belçika,Kongo’ yu sömürgeleştirdi. Yerli halkı kauçuk ekmeye zorladı. 23 yıl boyunca Kongo’ nun yeraltı ve yerüstü zenginliklerini Belçika’ ya taşıdı. 1876 ‘ da Kongo işgalini şöyle savundu: “Kongo yöresi halkına medeniyet götürmek, bilimsel araştırma ve ticaret yapmak, Arap köle tüccarlarına karşı savaşmak. “ Avrupalılar 19. Yüzyıl yarısında Orta Afrika’ da sistematik olarak keşfe başladılar. Belçika Kralı II.Leopold, Henry Stanley’ i anlaşmalar yapması bugünkü Zaire topraklarına gönderdi. Stanley, Afrikalı şeflerle kralın kefil olduğu bir teşkilat namına anlaşmalar imzaladı. 1884-1885 Berlin Konferansında Kongo, Leopold’ un hükümranlığına ve mülkiyetine verildi. Ülkenin adı Serbest Kongo Devleti oldu. Leopold’ un hükümet görevlileri Müslüman tüccarları ülkenin doğu kısmından çıkardı. Bunlara çok acımasız ve insani olmayan davranışları ve faaliyetleri, milletlerarası bir skandala sebebiyet verdi. Leopold, Kongo bölgesinin kontrolünü Belçika’ ya teslim etmek zorunda kaldı ve böylece sömürge dönemi başlamış oldu.
Sömürge devrinde ülkede büyük şehirler kuruldu ve modem ulaşım imkânları getirildi. Fakat bütün bunlar sömürge iktidarın ihtiyaçlarına cevap verebilmek içindi. Ancak birçok sebepten dolayı pek az Belçikalı devamlı olarak toprak sahibi olabildi. Dolayısıyla arazinin ekseriyeti Afrikalıların elinde kaldı. 1950 yıllarının ortasında doğru yerli halk yönetime katılmayı arzulayarak siyasi partiler kurmaya başladılar. Belçikalılar ekonomik kontrolü ellerinde tutacaklarından emin olduklarından siyasi iktidarı Kongolulara vermeye razı oldular.
Pekala Çırpınırdı Karadeniz şiiri ve marşı nedir? Şiir, Gence’de 15 Kasım 1914’te Osmanlı Devleti’nin I.Birinci Dünya Savaşı) girişi üzerine Azerbaycan milli şairi Ahmed Cevad tarafından yazılmıştır.Yıllar sonra 15 Eylül 1918’de Kafkas İslam Ordusu’na kuman eden Nuri Paşa’nın Bakü’yü Komünist ve Ermeni çetelerin işgalinden kurtarması üzerine, bu fedakarlığa ve kahramanlığa ithafen Azerbaycanlı ünlü besteci ve fikir adamı Üzeyir Hacıbeyli tarafından bestelenmiştir. Şiir ve marş antiemperyalist bir hüviyet taşımaktadır.
1937 de Stalin tarafından “Türk casusluğu ve Türklere yardım etme” suçlamasıyla kurşuna dizilen Ahmet Cevad’ın bu şiirini yazımıza almak yerinde olur kanaatindeyim.
Çırpınırdın Karadeniz,
Bakıp Türk’ün bayrağına
“Ah” deyerdin, hiç ölmezdim,
Düşebilsem ayağına.
Ayrı düşmüş dost elinden,
Yıllar var ki, çarpar sinem,
Vefalıdır, geldi giden,
Yol ver Türk’ün bayrağına.
İnciler dök gel yoluna,
Sırmalar düz sağ, soluna
Fırtınalar dursun yana
Selam Türk’ün bayrağına.
Hamidiye o Türk kanı
Hiç birinin bitmez şanı
Kazbek olsun ilk kurbanı,
Selam Türk’ün bayrağına.
Dost elinden esen yeller,
Bana şiir, selam söyler
Olsun bizim bütün eller,
Kurban Türk’ün bayrağına
Buradan Yasin Gül beye selam sevgi sunuyorum. Türklüğe sahip çıkmak, milletin ülküleri yolundan yürümek her insana nasip olmaz. Zaman zaman Türkiye’de de söz konusu şiir ve marşa karşı olumsuz tutum ve davranışlar olmuştur. Şahsen bizim de aile olarak Çırpınırdın Karadeniz üzerine bir anımız bulunmaktadır. Çektiğimiz çileyi, uğradığımız baskıyı şeref ve övünç olarak taşıyoruz.
Karadeniz çırpınmaya devam edecek…
Ahmet Urfalı