“Korkma Sönmez”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anayasa’nın 3. Maddesinde Cumhuriyetimizin nitelikleri sayılırken, Millî Marşı “İstiklal Marşı”dır.’’ hükmüne yer verilmiş, değiştirilmesi teklif edilemeyecek ibaresiyle karara bağlanmıştır. Buna rağmen zaman zaman 3.maddede sayılan nitelikler dahi tartışmaya açılarak Türk milletine karşı psikolojik baskı uygulanmak istenmektedir. Devletin temeli sayılan ve Anayasa’da belirtilen bu maddelerin değiştirileceği yaygarası koparılmaktadır. Oysa bizim marşımız nasıl başlıyor;

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak,
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Korkma, İsmet Özel’in deyişiyle ; “Anayasa’dan İstiklâl Marşı çıkmaz, İstiklâl Marşı’ndan Anayasa çıkar.” Düşmana karşı ordu ve millete cesaret vermek isteyen İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy, şiirine “Korkma!” diye başlar.

“Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.” mısraları da ümitli bekleyişi ve geleceğe inancı gösterir. Şair, buradaki “Korkma” sözünün esinlenmesini Yüce Peygamberimizin Hicret sırasında sığındıkları mağarada Hz.Ebubekir’e söylediği “KORKMA” deyişinden almıştır. Korkma, düşman ne kadar güçlü olsa da uluların duası yanındadır.

Şiirin birinci dörtlüğünde söz konusu olan; “al sancak”tır. Al sancak, Türk milletinin sembolüdür. Türk bayrağının al rengi, şairde alev izlenimi uyandırmıştır. Bu alev “sönmez”dir. Zira onun çıktığı kaynak her Türk ailesinin evinde yanan “ocak”tır. Yurdun üstünde tüten “en son ocak” kaldıkça, bu bayrağın alevi, bu şafaklarda dalgalanacaktır. Ocaklar hep var olacaktır.

Bayrağımızdaki dikkati çeken ikinci sembol; “yıldız”dır. Birinci dörtlüğün üçüncü dizesinde Şair, bu yıldız ile gökteki yıldızı birleştirir. Gökteki yıldıza kimsenin eli dokunamayacağı gibi, “Türk milletinin yıldızı” olan al bayrağın yıldızına da kimse el süremez.

Burada yıldız, baht ve talih anlamında da kullanılmıştır. Ayrıca inanışa göre her insanın gökte bir yıldızı bulunmaktadır. Bu inanış Şair tarafından Türk milletinin yıldızı olarak verilmek istenmiştir.

Korkma, senin gücün, kuvvetin demir dağları eritir.

Korkma, sen kanından, tarihinden ve manevi değerlerinden aldığın cesaret ile her zorluğu yenersin. Tarihine dön, kendine dön.

Yazıyı Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun bir haykırışıyla bitirmek istiyorum: “Yaşlar kurur, iniltiler durur, çukurlar dolar, yangınlar söner, mezarlar çöker, viraneler şenlenir; her şey bitti sayılır… Yalnız kitapların arasında hareketsiz duran barut tozlarına benzeyen yazılar, hatıralar kalır…”

Ahmet Urfalı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.