Anderlecht belediyesinin güçlü siyasetçilerinden liberal parti MR’li Mustafa Ulusoy, Yenivatan’a verdiği röportajda, hem Anderlecht belediyesini hem de Brüksel bölgesini değiştirecek kanal projesini anlattı.
14 Ekim’de yapılacak seçimlere MR listesi 13. sıradan aday olan Beldiye Meclis Üyesi Mustafa Ulusoy, belediye başkan yardımcısı olduğu taktirde, Eskişehir’deki Porsuk kanal bölgesi gibi cazibeli bir hale gelecek kanal projesi için düğmeye basacağını açıkladı.
“Akademik çalışmalarım halen devam ediyor”
2012 yılında yapılan belediye seçimlerine Anderlecht belediyesinde ikamet ettiğim için ikamet ettiğim belediyede aday gösterildim. Halkımızın teveccühüyle belediye meclis üyesi seçildim. O tarihten bu yana, hem belediye meclis üyeliği, hem de diğer sosyal alandaki çalışmalarıma devam ediyorum. Sivil toplum alanındaki çalışmalarıma devam ediyorum. Şu anda da, vatandaşıma en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyorum ve vatandaşımızın sorunlarında yanlarında olmaya çalışıyorum.” 2002 yılında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduğunu hatırlatan Mustafa Ulusoy, 2006-2008 yıllarında Avrupa Birliği üzerine Brüksel Üniversitesi’nde eğitim gördüğünü ifade etti ve özgeçmişi hakkında kısa bir bilgi verdi: “Halen Brüksel Üniversitesi’nde yeni bir programa kabul edildim ve akademik çalışmalarıma devam etmekteyim dedi.
MR partisi ırkçı mıdır? Yoksa bu ifade yanlış bir algı mıdır?
MR partisinin ırkçı olup olmadığı ile ilgili sorulan soruyu cevaplayan Ulusoy, “Bu algı tabii ki, yanlış. Ama burada kabahat Türk toplumunda değil. Bu algıyı bu şekilde oluşturan çevreler, bunu politik nedenlerden dolayı yapıyorlar. Sebebi ise, bugüne kadar MR partisinde, projeleri olan ve gerçek manada siyaset alanında çalışmalar yapan kişilerin partide çok fazla yer almamasından dolayıdır. Çünkü, MR partisi, diğer partiler gibi sadece görüntünüze, aile kalabalığınıza veyahut diğer özel konularınıza bakmaz. MR partisinde tutunabilmenin yolu, projelerinizin olmasıdır. Şayet böyle bir siyasi kişiliğiniz yoksa, MR’de tutunamazsınız. Geçmişte birçok arkadaş, MR partisini deneyip ancak tutunamamadıklarından dolayı farklı partilere geçmişler ve kendilerine bir soru sorulduğunda, MR’i kötüleme yolunu tercih etmişler. Maalesef bu şekilde, böyle bir algı oluşmuş. Fakat, şunu çok net bir şekilde belirtelim. Ben de yabancı kökenli bir insanım. Belçika’ya ayak basmamın onuncu yılında MR partisi tarafından Brüksel Bölgesi Milletvekili adayı gösterilmişim, parti içerisinde hem Başbakan Charles Michel’le olsun, Genel Başkan Olivier Chastel’le olsun, Valon Bölgesi Başbakanı Willy Borsus’le olsun, hepsiyle çok seviyeli, kaliteli ve verimli çalışmalar yapan bir siyasetçiyim. MR partisi aslında şu anda biziz. MR’i eleştirirken, MR’e ırkçı demek, Mustafa Ulusoy’a ırkçı demek gibi bir şeydir. Mustafa Ulusoy, bir Türk kökenli olarak ne kadar ırkçıysa, MR partisi de o kadar ırkçıdır çünkü MR biziz. Bu algıyı oluşturan arkadaşları uyarıyoruz ama bu arkadaşlar siyaset yapmayı MR’i kötülemekten ibaret olduğunu zannediyorlar. İnşallah bu değişecek. MR’i tanıyan herkes, MR’in aslında, girişimcileri destekleyen, bu ülkede işsizlik ödeneği ile CPAS ile istediğimiz hayatı yaşayamayacağımızı, daha iyi şeyler yapmamız gerektiğini ve projeleri olan insanları destekleyeceğini ifade eden bir partidir. MR döneminde Belçika’da 260 bin yeni iş kurulmuştur. Belçika’da girişimcilere vergiler indirilmiştir. Bunlar ülkenin üzerindeki ağır vergi yükleridir. Bu vergiler, sosyalist partilerin bu ülkeye yüklediği ağır yüklerdir. Kasalardaki paralar yıllardan beri çarçur edildiği için şu anda emekli sandığında, emeklilere ödenecek para bırakılmamıştır. MR, bunların gelecekte garanti altına alınabilmeleri için neşter vurulması gereken yaraya neşter vurmuştur. Makul insanımız MR’in bu ülkede ekonomik olarak, sosyal olarak yaptığı değişimi ve dönüşümü görebilir.” şeklinde konuştu.
Kanal projesi
Siyasetin tamamen projeler dünyası olduğuna inanıdığının altını çizen Ulusoy, “Yaptığınız projeler oranında, siyasetçisiniz. Proje nedir? Bir kanun teklifi de olabilir, bir caddenin düzenlenmesi de olabilir veyahut insanların hayatlarını kolaylaştıracak bir belediye stratejisi de olabilir. Bunların hepsi projedir. Bunlardan ne kadar fazlasına sahipseniz, o kadar siyasetçisiniz. 2012 yılında belediyeye aday olduğumda, bütün yerel siyasetimi bir proje üzerine kurmuştum. Partinin federal düzeyde bir siyasetçisi olmamama rağmen, federal konusunda Türk toplumu ile ilgili konularda ben muhatap oluyorum. Bölgeye aday olmuştum ve bölge ile ilgili konulara da el atıyorum. Avrupa Birliği boyutunda zaten varım. Ama yerel siyasette de, bir siyasetçi olarak bütün Brüksel’i ilgilendiren bir proje hazırladım. Bu her ne kadar Anderlecht sınırları içerisinde olsa bile, bütün Brüksel’e cazip gelecek. Bu proje kanal projesidir. 2012 yılında, dönemin belediye başkanı olan Vincent Van Goidsenhoven’le beraber Eskişehir’deki Porsuk kanal bölgesinde 3 gün boyunca incelemelerde bulunduk. Orada uzmanlar bize bilgiler
Cafer Yıldırımer