26 Recep 1439 (13 Nisan 2018)
Rahmân ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla…
Hamd Alemlerin Rabbi Allah içindir. Salât ve selam ise Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’in Âli’nin ve Ashabinin üzerine olsun. Âmin.
Muhterem Mü’minler!
Receb-i Şerif ayının yirmi yedinci gecesi yani bu akşam, mübârek Mi’rac gecesidir. Mi’rac İslâmî ifâdeyle; Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in hem rûhen hem de bedenen, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da yedi kat göklere, Hazret-i Allah’ın dilediği yerlere kadar olan seyahatine ve ayrıca bu gecede meydana gelen hâdiselerin tamamına birden verilen isimdir.
Mi’rac, hüzün senesi olarak isimlendirilen devrede yani Resûlüllah Efendimiz’in en büyük hâmisi, amcaları Ebû Tâlib ile, maddeten ve manen her zaman yanlarında bulunan zevce-i tâhireleri Hadîcetü’l Kübrâ validemizin vefatlarıyla sıkılan, çok üzülen Peygamberimizin huzur-u ilâhîde teselli edilmesidir. Mekke-i Mükerreme’de inanmayanların üç yıldır devam eden ablukası ve on yıla yakın zamandır devam edegelen sıkıntıların sonunda Rasûlüllah Efendimiz’in rahatlaması, bunlara gösterilen sabrın mükâfatlandırılmasıdır.
Allâhü Teâlâ, lütuf ve ihsanıyla şereflendireceği kullarını çeşitli imtihanlardan geçirmiştir. En büyük ihsan ve mükâfâtlara nâil olan peygamberler de herkesten daha çok sıkıntı ızdırap ve meşakkatlerle karşılaşmışlardır. Işte Mi’rac, gerek Peygamberimiz ve gerekse ashâbı için, o hüzün senesinde, büyük bir teselli kaynağı olmuştur.
Mü’minler olarak Şefâat-i Rasûlüllah’a mazhar olabilmek için Peygamberimizden işitildiği şekliyle inanıp îman etmek îcab eder. Cenab-ı Hakkın Peygamberimiz’e ikram ettiği bu azîm mucizeye o gün inanmayanlar olduğu gibi, ilim, fen ve teknolojinin çok ileride olduğu; hattâ bir takım bilim adamlarının ışınlama denilen, insanın cesedini enerjiye çevirmek suretiyle bir anda bir yerden başka bir yere nakletmenin çalışmalarını yaptığı şu zamanımızda dahi maalesef inanmayanlar mevcuttur.
Değerli Mü’minler!
Bu mübarek geceyi, Ümmet-i Muhammed olarak gücümüzün yettiği nisbette ihyâ etmeye çalışmalı, anne-babamızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı arayarak kandillerini tebrik etmeli, büyüklerin duasını almalı, geçmişlerimizin ruhlarına hediyeler göndermeli, mümkün olduğu kadar çokca nafile ibâdet yapmaya gayret etmeliyiz.
Ve Ayrica Peygamber efendimiz (s.a.v)’in bizlere Miraç’ta hediye olarak getirdiği 5 Vakit namazı hayatımızın borcu bilerek, Hazret-i Allah’ın emridir diyerek, iki elimliz kanda dahi olsa dosdoğru bir şekilde kılmaya gayret ederek, yüce Allah’a yakınlık niyetiyle ömrüzün son anına kadar ihya ve eda etmeye gayret etmeliyiz.
Ne mutlu! Yüce Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle secdeye giden başlara! Ne mutlu Namaz kılanlara! Rabbim biz ümmet-i Muhammede rızasına uygun bir şekilde Namaz kılmayı nasib etsin inşaallah! Âmin
Bu vesileyle tüm Müslümanların ve Ümmet-i Muhammed’in mübarek Miraç kandilini en içten kalbi dualarımızla tebrik eder, tüm İslam âlemine, yüzyıllar boyunda İslam’ın sancaktarlığını yapan Cennet Vatanımız Türkiyemize ve Milletimize hayırlar getirmesini yüce Allah’tan (c.c.)’den niyaz ederiz. Âmin.
Cuma günümüz ve Miraç kandilimiz Mübârek olsun.
Vesselam.