Domuz eti öz kültür
Danimarka’da sosyalist belediye okullarında tüm çocuklara domuz etli Danimarka’ya öz yemekler sunulmakta, zira yemek öz kültürün, öz değerlerin koparılmaz bir parçası, domuz yemekte Danimarka’nın öz kültürüymüş. Göçmenlerin çoğalmasıyla birlikte Danimarkalılar öz kimliklerini kayıp etmekte olduklarını düşünüyorlar.
Paralel toplum
Danimarkalı sosyalistler, seçimleri kazanamayınca, halkın kimliklerini kayıp ettiklerini düşündükleri için, öz kültürlerine, öz değerlerine dönmek istediklerini düşünüyorlar. Göçmen halkı yerli halk ile paralel bir toplum oluşturduğu kanâati oluşmuş. Kendi değerlerini savunan yerli halk ırkçılıkla tabir edilmiş. Eski sosyalisteler ırkçılıkla suçlanmak istemedikleri için göçmenlerin hayatlarına müdehale etmek istememiş, ayrışmaya kör olmuşlar.
Halbuki sosyal demokratlar iyi insan olmak istermişler, insan hakları savunucuları olmak istermişler, ırkçılıktan uzak kalmak istermişler.
Önceleri ilk nesil göçmenlerin sorunları ikinci nesillerde yok olacakları düşünülmüş, bira içeçek, kızlarının Danimarkalı erkeklerle öpüşmelerine müsade edeceklerini zannetmişler. Fakat bunu yapmamışlar, Danimarkaya liyakat göstermemişler, kendi kültürlerine, ailelerine, anavatanlarına Orta-Doğuya bağlı kalmışlar.
Tabu konulara dokunmak
Göçmenlerin hayattarzlarını eleştirmek aşırı milliyetçilerin meşguliyeti olduğu için bu konular sosyalistlerin arasında tabu imiş. İslamı tartışmak, Türkleri ve diğer Orta-Doğu insanların hayattarzlarını konuşmak tabu konulara dokunmakmış.
Artık Danimarkalı sosyalist belediyelerde yerli dili, Danca’yı konuşamayan çocukları ana okuluna almıyorlar.
Göçmenlerin ülkeye zararı
Göçmen kabul etmek ülkeye milyon Avrolara maal oluyormuş, halbuki bu para iyi eğtime ve daha iyi bir sosyal yardımlaşmaya yatırılabilirmiş. Tüm bunlar için Danimarkalı sosyal demokratlar tabu yıkmış, göçmenlerin durdurulmasına karar vermişler. Artık iş bulamayan yabancılara sosyal konut verilmiyor, tam zaman çalışmayan göçmen kadınlara da sosyal yardım verilmeyecek.
Şaftı kaymış bir toplum
Danimarkalılar artık toplumlarından gurur duyacaklarmış, gelişmiş ülke standartını yeniden yakalamış, sosyal giderler karşılanabilecek, artık paralel toplum değil, “BİR” toplum olacaklarmış, artık aşırı milliyetçilerden işçi kesimi geri alınacakmış, sosyalistler yeniden kazanacakmış. Müslüman kadınlar da özgürleştirilecek, Danimarkalı erkeklerle münasebete girebilecekmiş. Sosyal demokratlar bu değerleri müslümanları ikna ederek kazanacaklarmış, bunun için sosyalist olarak savaşacaklarmış, erkek kardeşler, babalar, amca ve dayı oğulların etkisi kırılması için çaba göstereceklermiş.
Buna karşı gelen sosyal demokratlar başka biryere gidemeyecek, herkes buna destek verecekmiş. Avrupalı sosyalistler de popularitelerini geri kazanmak istiyorlarsa Danimarkalı sosyalistlerin göçmen politikaları izlesinlermiş. Tek cümleyle, Avrupa’da yeni sosyalistlerin şaftı kaymış.
Yücel Kahraman