Daimi Temsilci Kaymakcı, Zeytin Dalı Harekatı’nın, Avrupa’nın güvenliği ve düzensiz göçün de azalması anlamına geldiğini ve bu yüzden Batı’nın, Zeytin Dalı Harekatı’nı takdir etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Avrupa Birliği Genişleme Komitesi’nde yer alan üye ülkelerin Genişleme ve Türkiye’den Sorumlu Temsilcileri ile Avrupa Komisyonu ve Dış İlişkiler Servisi’nin Türkiye’den Sorumlu Yetkilileriyle AB Dönem Başkanı Bulgaristan’ın Daimi Temsilciliğinde 20 Şubat 2018 tarihinde bir araya gelen AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatını ve Türkiye’nin AB’den beklentilerini anlattı.
Büyükelçi Kaymakcı, ZDH’nin Afrin bölgesinde PKK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı yürütüldüğünü, Türkiye’nin Suriye sınırını terörden arındırmakla Avrupa’nın güvenliğine doğrudan katkıda bulunduğunu, terörden temizlenecek Afrin bölgesinin Fırat Kalkanı Harekatı’nda (FKH) olduğu gibi göçmenlerin bölgeye geri dönüşlerini sağlayacağını, FKH sayesinde 120 binden fazla Suriyelinin Türkiye’den ülkesine geri dönüş yaptığını, Suriye’nin kuzeyinde güvenli ve istikrarlı alanlar oluştukça göçün tersine döneceğini veya Suriye içindeki yerlerinden edilmişlerin kendi ülkelerinde kalmayı tercih edeceklerini, bunun Türkiye’ye ve Avrupa’ya göçü de azaltacağını ve Türkiye’nin bu çabasının Batı tarafından takdir edilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini en fazla savunan ülke olduğunu, DEAŞ’la mücadalede arazide savaşan ve etkin sonuç olan ender ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Kaymakcı, terör örgütleri arasında ayrım yapılmaması gerektiğini, bir terör örgütünün başka bir terör örgütüne karşı kullanılmasının sorunları daha da karmaşık hale getireceğini, Avrupalı müttefiklerin Türkiye’nin güvenlik endişesini ve terörle mücadelesini anlaması ve desteklemesi gerektiğini vurguladı. Suriye’de sivilleri öldürenlerin ve evlerinden sürenlerin ve demografik yapıyı değiştirenlerin belli olduğunu, sivillere zarar gelmemesi için ZDH’nin gereken titizlikle yürütüldüğünü anlattı.
Kaymakcı: “2018,Türkiye-AB ilişkilerinde bir normalleşme ve güven tazeleme yılı olabilir”
Kaymakcı ayrıca, 2018 yılının Türkiye-AB ilişkilerinde bir normalleşme ve güven tazeleme yılı olabileceğini, Türkiye’nin hem bazı AB üyeleriyle ilişkilerin noramlleşmesi hem AB sürecinde yılbaşından bu yana somut adımlar attığını hatırlattı.
AB’nin göç konusunda külfet paylaşımı anlamında daha fazlasını yapmasının kendi yararına olacağını, Suriyeli göçmenlere yapılan yatırım ve sağlanan desteğin hem insanı zorunluluk olduğunu hem de Avrupa’nın güvenliği ve istikrarına doğrudan katkıda bulunduğunu vurguladı.
AB’nin Türkiye’yi daha fazla kucakladıkça Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi gerçek reform ve ilerleme kapasitesinin görüleceğini, vize serbestisi, gümrük birliği güncellemesi, terörle mücadelede daha yakın işbirliği yapılması, ulaştırma, enerji, dış politika, güvenlik ve savunma konularında işbirliğinin gerek teknik gerek liderler düzeyinde artırılması ve katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılmasının AB ve Türkiye’nin yararına olacağını vurguladı.
