Belçika’nın Gent şehrinde inşaası planlanan ancak Belçika’nın ırkçı partisi Flaman Menfaati (Vlaams Belang) başta olmak üzere diğer aşırı gruplar tarafından yapımı protesto edilen Yeşil Camii projesine, Tevhid Camii Başkanı Mustafa Özdemir destek çıktı ve cami projesini desteklediğini bildirdi.
Belçika İslam Federasyonu’na bağlı Tevhid Camii Başkanı Mustafa Özdemir, konuyla ilgili yayınladığı mesajda, Belçika’da dini cemaatlerin prosedürlere uydukları takdirde, dini mabet açma özgürlüğüne sahip olduklarını hatırlatan Özdemir, cami karşıtlarının Müslümanları provoke etme amacında olduklarını ifade ederken, vatandaşları provokasyona gelmemeleri için çağrıda bulundu.
Mustafa Özdemir’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Belçika’da var olan din hürriyeti kapsamında dini cemaatler yasal prosedürlere uydukları taktirde dini mabet açma hakkına sahiptirler. Gent’de bulunan müslümanlar bu haklarını kullanarak bütün şartlara uyarak bir çalışma başlatmışlardır. Bu bağlam’da yakın zaman içerisinde Gent belediyesinde Yeşil Camii adlı bir caminin açılması için bütün hukuki işlemler tamamlanmış, belediyeden gerekli izinler alınmış ve çalışmalara start verilmiştir.
Çok kültürlü toplumlarda dini mabetler ve kültürel merkezler toplumun saygı ve hoşgörü çerçevesinde hareket etmesinde etkili olur, farklılıklara rağmen birlikte yaşamayı öngörür ve öğretir, ötekileştirmeden korur insanların birbirlerini tanımasını sağlar. Kısacası bu tür mekanların toplumu birleştirici etkisi göz ardı edilemez.
Bu anayasal hakkın gerçekleştirilmesine karşı çıkanların, dini cemaatlerin hukuki haklarını kullanmalarını önlemeleri ve toplumu ayırıcı oluşumlarda bulunmaları kabul edilemez. Bu oluşumların toplumun bireylerini provoke ettiği ve farklı din ve kültüre sahip olan insanları birbirlerinden uzaklaştırdığı apaçık ortada.
Gent’de yaşayan müslüman toplum olarak bölücü hareketlerin topluma verdikleri zararın geri dönülemez haller alacağından endişe ediyoruz.
Bu bağlamda müslüman toplumumuzun bu tür provakasyonlara gelmemesini önemle altını çiziyor ve bireylerin bu oluşumları sükunet ile karşılamaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Mensubu olduğumuz dinin öngördüğü ahlaki çerçeve dairesinde bu oluşumları ciddiyet velevki sükunet ile karşılayacağız. Ancak müslüman toplum sahip olduğu anayasal hakkını hür olarak kullanabilmek için çaba sarfetmekten geri durmayacak. Herhangi bir itiraz bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi Gent’deki müslüman toplumun önderleri tarafından hukuki yollar aracılığı ile gerçekleşecektir.”