TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç, Belçika’da düzenlenen Yeni Türkiye Paneli’nde “Buraya evet için geldik, hayır için asla değil” diyerek, “Bir ülkede darbeyi kim yaparsa o ülkeyi onlar yönetir. 15 Temmuz’da bir darbeye kalkışıldı. Millet o darbecilere darbe yapıp, dedi ki ‘bu ülkede bundan sonra benim sözüm geçecek.’ İşte darbeyi yapan o millet 16 Nisan’da eveti çıkararak ‘bu ülkeyi tamamen ben yöneteceğim’ diyecek” ifadelerini kullandı.
Belçika’nın Limburg vilayetinde Türk kültürünü Avrupalılara tanıtmak ve gurbetçilerin de özlemini giderebilmek için Karadeniz kültür Sanat Festivali düzenlendi. 5 gün boyunca ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatan festivalde konser, imza günleri ve çeşitli panellerle Türkiye gündemi de ele alındı. Festivalde dün düzenlenen “Yeni Türkiye” paneline TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç, TGRT Haber Programcısı Cem Küçük’ün yanı sıra Mehmet Aydın, Gökhan Taşkın ve Rasim Özan Kütahyalı da ziyaretçilere referandum sürecini ele aldı.
“Millet; ‘bu ülkede bundan sonra benim sözüm geçecek’ dedi”
TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç, “Buraya evet için geldik, hayır için asla değil” diyerek, “Bir ülkede darbeyi kim yaparsa o ülkeyi onlar yönetir. 15 Temmuz’da bir darbeye kalkışıldı. Millet o darbecilere darbe yapıp, dedi ki ‘bu ülkede bundan sonra benim sözüm geçecek.’ İşte darbeyi yapan o millet 16 Nisan’da eveti çıkararak, ‘bu ülkeyi tamamen ben yöneteceğim’ diyecek. Bu anlamda çok önemli” dedi.
Özal’dan bugüne başkanlık sisteminin ele alındığını kaydeden Koç, “Hep başkanlık konuşulurdu. Pek çok lider bunu dillendirirken bile çekine çekine söylerdi. Çünkü, karşısında çok büyük bir tepki alırdı. Neden çekiniyordu? Bu ülkede vesayet rejimi vardı. Kurulmuş bir sistem var. Başkanlığı dillendirmek, ‘ben bunu bozacağım’ demekti. Özal’dan bu yana 35 sene geçti diyelim. 35 yıl sonra ilk defa bir fırsat önümüzde geldi. Bunu da ne sağladı. Bana sorarsanız 15 Temmuz sağladı. AK Parti de defalarca anayasa değişikliği yapmak istedi, bu konuyu gündeme getirdi. Ne zaman buna teşebbüs etse hemen önü kesildi. ‘Anayasayı değiştirelim’ dediğimiz zaman Anayasa değiştirmekten kastımız neydi? Tabii ki sistem değişikliğiydi. Yeni Anayasa demek aslında konuştuğumuz şey, sistemi değiştirecek bir yapısal düzenleme yapmak, kökten değiştirmek. Şimdi bize böyle bir fırsatı 15 Temmuz verdi. 15 Temmuz’da bu millet o tankların karşısına dikilip, silahların karşısında durmasaydı bugün bu fırsatı bu millete kimse vermezdi. Bugün böyle bir fırsat var karşımızda” ifadelerini kullandı.
“Avrupa’daki vatandaşlarımızın sandığa gitmesi çok çok önemli”
“Geleceği garantiye almak için bunu ne yapıp edip, gerekirse gece gündüz çabalayıp gayret edip, kabul edip geçirmemiz lazım” diyen Koç, “Bunun için de her birimize ayrı ayrı görev düşüyor. Çünkü bu ülke hepimizin, bu gelecek hepimizin, hepimizin çocukları için lazım. O yüzden elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım. Bunu Erdoğan üzerine indirgiyorlar ki bu çok yanlış. Erdoğan istese meclisten istediği yasayı geçirebilir. Mevcut sistemde bir şey yapmasını engelleyen hiçbir şey yok. Bize bu sistem Erdoğan’dan sonrası için lazım. Erdoğan gittiğinde ne yapacağız” şeklinde konuştu. Sağlam bir sistemin bulunmadığını, Erdoğan gittikten sonra çok büyük sıkıntılar yaşanabileceğine vurgu yapan Koç, “O yüzden Erdoğan sonrası için bu kabul ettirmeliyiz. Bu iş gevşek davranmaya gelmez. Özellikle Avrupa’daki vatandaşlarımızın sandığa gitmesi çok çok önemli. Bunu geçirirsek bundan sonrası Türkiye için çok daha güzel olacak diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“Ekonomik kalkınmanın daha hızlı olabilmesi için yeni sisteme ihtiyaç var”
TGRT Haber Programcısı Cem Küçük ise, Türkiye’de 1946’da çok partili döneme geçilmesinden bu yana milletin seçtiği adamlara gün yüzü verilmediğini kaydederek, “1950-60 arası hizmet eden Menderes’e 60 yılında yok yere gerekçelerle indirip idam ettiler. Asker darbe yaptı ama hukukçular ve siyasetçiler eliyle o adamı indirdiler” dedi.
Küçük, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “2002’den sonra iktidara gelen AK Parti iktidarında bile 2007’de e-muhtıra darbe girişimi, 2008 yılında AK Parti az daha kapatılıyordu. Bir üye farklı bir görüş verseydi AK Parti diye parti, Tayyip Erdoğan diye bir lider yoktu. 7 Şubat, 17-25 Aralık darbe girişimleri, 15 Temmuz darbe girişimleri, PKK’nın kalleş terör örgütünün FETÖ gibi Türkiye’nin canına, birliğine kasıtlarının hepsi, yaptığı iğrençliklerin hepsini sizler de görüyorsunuz.”
Tayyip Erdoğan’ın güçlü bir lider olduğunu belirten Küçük, “Geçmişte diğer liderler de basiretli dursaydı, ki o zaman böyle bir medya gücü yoktu. Halkın çoğu köylerde yaşardı. Şehirlerde çok fazla nüfuz yoktu, Tayyip Erdoğan dik durduğu için, o olduğu için tüm bunlar atlatıldı. Başka bir lider olsaydı bunları atlatabilir miydik? Çok şüpheli. Bunların hepsi tartışmaya açık. İlk defa Türkiye’de yürütmeyi milletin kendisi seçecek” ifadelerini kullandı.
“Verdiğimiz mücadeleyi evetlerle geçirmek lazım” diyen Küçük açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bürokrasiyi azaltmak için, ekonomik kalkınmanın daha hızlı olabilmesi için yeni sisteme ihtiyaç var. Bu da sadece parlamenter sistemde başkanlığa geçiş, demokratik sistemi hükümet etme biçimini değiştiriyor. Birilerin iddia ettiği gibi rejim değişmiyorsa, rejim elden gidiyor lafını sürekli söylerler. 2007’de de söylediler, 2011’de de söylediler, şimdi de söylüyorlar. Bunların başarılı olma şansı, bu tür söylemlerin başarılı olma şansı yok.”
“16 Nisan’da son noktayı koyacağımız düzen, sömürge yönetiminden farksızdır”
Rasim Ozan Kütahyalı ise, “15 Temmuz’da vatanımızı kaybetmenin eşiğinden döndüğümüzü unutmayalım. Arada unutuyoruz. Yaşadık geçti gibi oluyor. Hepimiz Suriyeli gibi mülteciydik. Türkiye’de geride bıraktığımız düzeni unutmayalım. 16 Nisan’da son noktayı koyacağımız düzen Belçikalıların uyguladığı sömürge yönetiminden farksızdır. Küçük bir azınlık iktidarı ele geçirmiş, milletin çoğunluğunu inim inim inletiyordu. Bunları unutmayalım” açıklamasını yaptı.
“16 Nisan bu Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki bir kavgadır”
TSK’da başörtüsü yasağının kalktığını hatırlatan Kütahyalı, “Cem kardeşim de ekranlarda anlatıyor. O günden beri hareketlilik var. Yazdı söyledi, hiçbir yalanlama yok. Bu bir gerçek. FETÖ’cü hainler Türkiye için büyük tehdittir. Ama 15 Temmuz’da onlarla işbirliği yapmış ve halen de diri olan bu kafayı unutmamız lazım. 16 Nisan bu Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki bir kavgadır” dedi.
“Ülkemiz üzerinde oynanan bazı oyunlar var”
Konferansların önemsendiğini kaydeden TGRT Ana Haber Spikeri Mehmet Aydın ise, “Yeni Türkiye yolunda konferansı çok önemli bir konferans. Referanduma sayılı günler kaldı. Sayılı günler kala bazı çatlak sesler de yükseliyor. Onun dışında farklı yükselen sesler var. Ülkemiz üzerinde oynanan bazı oyunlar var. Bunları bugün bu masa etrafında dile getireceğiz” ifadelerini kullandı.