Bizler geçmişimizle övünecek millet iken her geçen gün geçmişimizden uzaklaşmaya bizlere yakışmayan hal hareket ve tavırlar edinmeye başladık.
Bizler gençlik dönemlerimizde bağda bahçede vesair işler görürken bizim işimiz yarıda kalsa komşular koşar,komşuların işleri yarıda kalsa bizler komşuların işlerine koşar yardımlaşmayı haz ala ala yapar sayğıyı sevgiyi özümüzde yaşardık.
Çevremizden birisi ev yapmaya kalksa kağnılarla (Öküz arabası) ile kimimiz taşını kimiz üzerine atacagı ağacını kamışını toprağını tedarik eder bir şekilde bina tamamlanır hiç kimsede karşılık beklemeden üzerine erzam olan mükellefiyeti yerine getirirdi.
Bir evlilik yapılsa ev döşemede cehizine yardımcı olunulur herkez ihtiyaç olan eksiği temin eder kurulacak olan yuvaya el birliğiyle direk olunmaya çalışılırdı verilen alınan başa kalkılmaz seve seve hiba edilirdi.
Günümüzde ise malesef ve malesef yapılan her iyilik karşılık bekler oldu hiç kimse yaptığını Hak rızası için yapmış değil. Nişan düğün vesair özel günlerde takılan takılar karşılık bekler oldu hatta ve hatta kim ne taktı ise bire bir notlar alınıp aynısı beklenir oldu.
TAKI TAKMIŞ SONRADAN GÖRME
Elli ero taktım Fatmanın kıza,
Dur bakalım O ne getirecek bize,
Atmış isterim zamlanır gelecek yaza,
Bir de gülüyor ağzını büze büze.
*
Hoşaf kurup sarma sardım,
Tabandan oynadım kaşık kırdım,
Ne deliymişim kendimi yordum,
Der ki, Leyla “Dökmeseydin kurdun.”
*
Kaç kaşık kırdımsa aynısın kır isterim,
Ayır ağzını ziyadesiyle gül isterim,
Oğluna bir taktım ben bin isterim,
Der ki, Hatca “Davula saz gibi tel isterim.”
*
Kilometrelerce salon gezdim,
Radara yakalanıp ceza verdim,
Zaman harcadım bir kilo boya sürdüm,
Der ki, Cennet “Gözüne dursun.”
*
Zarfım bilem evimden götürdüm,
Nazar olmasın maşallah çekip tükürdüm,
Halaydan girip roman havasından çıktım,
Der ki, Kezban “Dökmeseydin kurdun.”
*
Kirasız kilim ucu kesmez olduk,
Görki b…kumuzda boncuk bulduk,
İnsanlığı kim kaybetmiş ki biz bulduk,
Der ki, Sultan “İçmeden sarhoş olduk.
*
Nice yol kat ettik ekmek peşinde,
Medeniyete merdiven dayadık mersedesle,
El aya çıkar, bizim işimiz aheste aheste,
Der ki, Ayşe “Bizden ne odun olur ne kereste.
*
Kontrat yapmış gelin babası cehize takıya,
Kızımı boşarsan tehtidi yağdırmış Fakı’ya,
Dert mal derdi kalmadı ar haya,
Der ki, Dürdane “Havaya bak havaya.
*
Yüz takıp beşyüz anons ettirir,
Terzi itiraz eder, sarı gelin etek yırttırır,
Sünnet düğününde pilava şarap döktürür,
Hacı baba der ki, “Gençlik ne güzel kıvırttırır”.
*
Abdilim ince iğnen çuvaldızdan beter,
Söyleye söyleye dilimde tüy biter,
Ünlenince gerçek, kendin bilmez küser,
Der ki, Maral “Dost bağında kara yeller eser”.
Abdil Göktekin