Belçika Türk edebiyatında bir şair: Nerkiz Şahin

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

… “ÇİZİLMİŞ HAYAT”TAN “HAPSEDİLMİŞ RUHUM”A….

Nerkiz Şahin hanımefendinin  “Hapsedilmiş Ruhum” adlı yeni eseri, Şairin ilk şiir kitabı “Çizilmiş Hayat”ın bir devamı niteliğindedir. Şair, bu kitabını günlük türünde düzenleyerek aralarına şiirler serpiştirmiştir.

Şahin, hayatından değişik kesitler sunarak bir şairin çektiği ruh burkuntularını ifade etmektedir. “Taraf tut demedim hiçbir zaman. Beni haklı çıkar da demedim. Sadece kulak ver istedim.bir tek bana değil hepimize. Benim gibi yüzlerceyi dinle, binlercesinin hikâyesini anla.duy isterdim hepimizin sesini, sadece duy ve bir gün gelip de sen de bu duyguları yaşadığında bil istedim, bilki yalnız değilsin.Bir de ben varım sesi çıkmayan, ama seni sessiz de olsa dinleyen… Bir ben varım sessizliği okuyan…”

İkircikli ruh hâllerinin yansıtıldığı, acıyla umut gel-gitlerinin terennüm edildiği sözler, aslında her insanın yaşadığı bir durumdur. Ancak, o durumu ele alış, yansıtış edebi bir üslupla anlatılıp tahlil edilince etki yaratmaktadır. Bir yandan hayat yolundaki olumsuzluklar ele alınırken öbür taraftan yaşanmış güzellikler, anılarda yeniden canlanmaktadır.

Öfke. Kızgınlık, kırgınlık, alınganlık, tükenmişlik, düşmeler ve yeniden kalkmalar hayatın kendisi değil midir? Şairin şikayetleri, sayfalara yansırken alınan hayat dersi ne kadar önemlidir. O dersi alıp benzer durumlara tekrar düşmemek için tedbir almak mümkün olabilir mi? Şair, okuyucusunu düşünmeye çağırır her aşamada. Nerkiz Şahin hanımefendinin anlam ve şiiriyet yüklü kitaplarını okumanızı dilerim.

Ahmet Hamdi Tanpınar; “Şiir, sabrın meyvesidir.” tanımlamasını yaparken  şiirin içindeki efsunu, sihri ve şifreyi kast etmiş olmalıdır. Zira şiir, bünyesinde çözümlenmesi gereken sayısız şuuraltı sayıklamaları ihtiva eder. Sabır, şiirin sihirli bir kelimesidir. Eleştirmenler şiir tahlillerine başlarken önce dizelerdeki sabrın keşfine çıkmalıdır. Sabır; acı, sıkıntı, haksızlık gibi durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini beklemektir. Veya onların geçmesini ümit ederek yaşamaktır.

Nerkiz Şahin hanımefendinin Çizilmiş Hayat adlı şiir kitabını okuyup kendimi müddet bir düşünce atmosferinin derin dehlizlerinde dolaştırdığımda karşılaştığım ilk kavram “sabır” oldu. Bu yüzden Çizilmiş Hayat’ın değerlendirilmesine böyle bir giriş yapmayı uygun gördüm.

Şair Nerkiz hanım, kitabının arka kapağında; “Hep yarıda kalır hikâyem. Silinmiştir mutlu sonum. Ne kadar yeni sayfalar eklesem de hayatıma, hep boşluklar damgasını vurur hikâyemin geri kalanına.” Sözleriyle hayatının, şiirinin ip uçlarını da verir. Nerkiz hanım, Çizilmiş Hayat’ın ön sözünde; “Hayatımda yaşadığım bazı olaylar kaleme  sarılmamı teşvik etmişti. Burukluğum hayatımda  kaybettiklerimle bunu paylaşamamak… Bu kitap onlara armağanımdır.” diyerek hayatının boşluğuna vurgu yapmıştır. Ancak Nerkiz hanım şundan emin olsun ki, “kaybettikleri” bu güzel eserin varlığından mutlaka haberdar olmuştur.

Şair, on yıllık birikiminden 125 şiirini seçerek Çizilmiş Hayat’ı vücuda getirmiştir. Nerkiz hanımın şiirlerinde yalnızlık ve hüzün hâkimdir. Onun “İsmim” başlıklı şiirinde hüzün ve yalnızlık çok bariz bir biçimde kendini gösterir:

İsmim yalnızlık,

Üzüntü bağıyım.

Acı yoldaşım,

Hüzün soyadım.

Adresim kayıp,

Evim soğuk.

Arkadaşım,

Gözyaşım…

Nerkiz Şahin’in şiir dili; sade, anlaşılır, az mecazlı, süssüz bir vadide seyreder. Onun şiiri su gibidir, insanın yüreğine ılık ılık akar. Nerkiz hanımın şiiri yüreğinden kopup geldiği için etkisi derin olmaktadır. Onun şiirini okuyup da içi burkulmayan kimse olacağını düşünemiyorum.

Türk şiirinin ana temalarından olan yalnızlık ve hüzün Nerkiz hanımın Çizilmiş Hayat’ında sıkça görülmektedir. Şair, bu iki temayı işlerken ruh hâlini, şuuraltında iz bırakmış olayları dizelerine aksettirmektedir.

Şair, her şeye rağmen içinde taşıdığı ümidi yitirmez. Bu duygusunu Sürgün başlıklı şiirinde vurgular:

Sürgün de olsa umutlar

Yenik düşmedi gerçeklere

 

Geçmişler rüyada kalsa da

Hiç yenilmedi gündüzlere

 

Kabullenmeler zorlasa bile

Dokunamadılar hayallere

 

Sürgün olsa da bedenim

Ruhumu hapsedemediler

Şair; gönlünün, yüreğinin sesini Türkçe’nin yüksek ifade yeteneğiyle birleştirerek ifade eder. Nerkiz hanımın Türkçe konusundaki duyarlılığını yakinen bilenlerden biriyim. Belçika’nın çeşitli kentlerinde yaptığı şiir dinletilerinde güzel Türkçemizin ahenkli sesini mükemmel  okuyuşuyla destekleyerek bir farkındalık meydana getirmeye çalışmıştır. Bir konferans vesilesiyle gittiğim Belçika’da etkileyici sunumuyla büyük beğeni toplayan Nerkiz hanım,  dinleyenlerin büyük takdirini kazanmıştı. Şahsen bu durumu görerek Avrupa’nın ortasında, aziz kültür varlığımız Türkçemizin kurallara uygun dillendirilmesinden mutlu olmuştum.

Şairimiz şimdi de yazdıklarıyla Türkçe duyarlılığını yeni katkı ve destek sağlamıştır.

Türkçe’ye sesi ve şiirleriyle yeni güzellikler getiren Nerkiz hanımı kitapları için kutluyor, başarı ve mutluluklar diliyorum.

Ahmet Urfalı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.