ALLAH’A İTAAT ETMEK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kendisine itaat edilmesi gereken tek büyük güç, hiç kuşkusuz, tüm alemlerin Rabbi olan Allah’tırhttp://www.mumsema.com/images/smilies/nokta.gif O’na itaat en önemli, en büyük itaattir. O’nun emirleri tüm emirlerden önemlidir. Rabbimizin kudretini gereği gibi takdir edebilen müminler, O’na boyun eğer ve sadece O istediği için O’na itaat ederler. Allah birçok ayette Kendisine itaat etmemizi emretmiştir:

Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur, itaat-kulluk da (din de) sürekli olarak O’nundur. Böyleyken Allah’tan başkasından mı korkup-sakınıyorsunuz? (Nahl Suresi, 52)
Merhamet edenlerin en merhametlisi olan Yüce Rabbimiz, Kuran’da bağışlanma ve ecirle müjdelediği kullarının özelliklerinden söz ederken, itaat ettiklerini de bildirmektedir:
Şüphesiz, müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çokca zikreden erkekler ve (Allah’ı çokca) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. (Ahzab Suresi,  35)
Kuran’da açıkça görülmektedir ki, itaatte öncelik; her şeyi benzersiz yaratan ve yaratmaya devam eden, bütün yaratılmışları düzenle ve dengeyle idare eden, aklın alabileceği her şeyden pek Yüce olan Allah’ındır. Kendisinden başkasına itaat ise, ancak Allah’ın dilemesiyle ve O’nun izin verdiği ölçüdedir. Allah, Kendisiyle birlikte elçisine de itaat etmemizi ister. O’nun emri dahilinde elçisine itaat etmek de aslında Rabbimize itaat etmektir. Bu konu pek çok ayette bildirilmiştir:
Kim Resûl’e itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine koruyucu göndermedik. (Nisa Suresi, 80)
Allah’a ve elçisine itaat etmek, imanın kalbe girmesine vesile olmaktadır. Bu konudan Hucurat Suresi’nde şöyle söz edilmektedir:
Bedeviler, dedi ki: “İman ettik.” De ki: “Siz iman etmediniz; ancak “İslam (müslüman veya teslim) olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Hucurat Suresi,14)
İnanan insanlar, Kuran’daki “Ey iman edenler, Allah’a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de.” (Nisa Suresi, 59) ayetine uygun olarak, itaat konusunda birbirleriyle yarışırlar ve bu konuda kesinlikle bir gevşeklik göstermezler.
Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. Kim Allah’a ve elçisine isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa, onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır. (Nisa Suresi, 13-14)
Oğuzhan Karki

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Allah razi olsun. Insani rahatlatan , dusunmeye sevk eden Guzel bir makale.

    Cevapla
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.