BİZ NE EKİYORUZ Kİ, NESLİMİZ NE BİÇSİN

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beşeriyet menfaatlerı uğruna enaniyet ile bakar kör olmuş… Kendisinden başkasına yapılan zulme alkış tutarken kendisine yapılan en küçük bir zarar karşısında cihanı cehenneme çevirecek tutum içerisine girebiliyor.

Ne kötü bir ahval değil mi..? Bir ata sözümüzdeki misal ile: “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” fikri ile kör Şeytan’ın oyuncağı olmak…

Masivaya gönül açmak, insanlığın felaketinden başka bir tutum değildir… Elbette Felek döndükçe her canlı nefes aldığı zaman zarfında bir çok iaşeye ihtiyaç duyar fakat bu ihtiyaç masivayı Hak’tan ileri tutup gönülde masiva yer almamalı.

Kişi kardeşinin menfaatini ön planda tutmalı… Sevdiğini Hak uğruna sevmeli. Hani der ya tasavvufun önde gelenlerinden Mevlana hazretleri; “Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmeli.”

Sevgi Allah’ın yer yüzüne serptiği  en nadide hasletlerden bir tanesidir…
Nitekim Peygamberimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde buyurdu ki; “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olamazsınız.”

Bizler birbirimize saygı ve sevgi çerçevesinde “Canda can buluyorsan, al bu can senin olsun…” diyecek kadar sevgi ile yaklaşmalıyız ki, yeryüzünde kin, kan son bulup, gelecek nesillerimiz saygı ve sevgi meyvelerinin en olgunlarını tatsınlar…

“Rabbim dünyaya huzur versin.” Menfaatsiz bir dua bu olsa gerek. Şuraya, buraya huzur demiyor, dünyada bütün beşeriyete huzur diliyorum. Yazımı yıllar önce yürekte mürekkeple hemhâl olan bir dörtlüğüm ile bağlamaya çalışayım.

***
Dünya hiçbir şey, sevgisiz isterim bu hayat son bulsun,
Her şeye rağmen sevgiyle bakmayan göz kör olsun,
İnadına sevgi, sevmeyen yerin dibine batsın,
Canda can buluyorsan, al bu can senin olsun.

Abdil Göktekin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.