Her sene olduğu gibi, bu yıl sonunda da, Belçika’daki vatandaşı büyük bir heyecan sardı. Vatandaş bir yandan eski yılı geride bırakmanın sevincini yaşarken, diğer yandan yeni yılda yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerin heyecanına kapıldı. Özellikle krizin patlak verdiği 2007 yılından bu yana, hükümete bel bağlayan ve hükümetten destek bekleyen vatandaş, enflasyona ve hayat pahalılığına karşı verdiği mücadelenin karşılığında, adeta sosyal açıdan önemli reformlar bekler oldu.
Ne var ki, kriz dönemine girildiği günden itibaren, enflasyon ve hayat pahalılığına karşı mücadele veren vatandaş, adeta kemer sıkmaya mecbur edildi. Özellikle hükümetin kurulamadığı o meşhur 540 günlük rekor dönemi, tabir yerindeyse vatandaşa “ağır bir darbe” oldu. O dönem belki Belçika’nın son yıllarda yaşadığı en zor günlerdi. Hükümet boşluğu fırsat bilen kesimler yüzünden birçok alanda zam üstüne zam yapıldı.
Zor günler geçiren vatandaş, Di Rupo Hükümeti döneminde biraz olsun soluklandı. Ancak, sosyal konularda vatandaşları rahatlatan Sosyalist Hükümet, ağır bir manevra sonucu 2014 seçimleri sonrası hükümete tekrar gelemeyerek yerini liberal-milliyetçi hükümete bıraktı. Vatandaşı hiçe sayarak sosyal bakımdan birçok konuda kısıtlamaya giden ve 2015 yılında Belçika’da grev rekorunun yaşanmasını sağlayan hükümetin, 2016 yılında yürülüğe geçireceği yasalar aslında şaşırtmadı desek yeridir.
2016 yılında yürülüğe girecek yasaları incelediğimiz zaman, vatandaşın yararına faydalı bir yenilik göremiyoruz. Yeni yasalarla yürülüğe girecek yeniliklere şöyle bir göz atalım. Hizmet kupanları bölgelere devredilecek; konut yenileme KDV’leri 5 ile 10 yaşındaki evlere yüzde 6’dan yüzde 21’e yükselecek; plastik ameliyatlara yüzde 21’lik KDV uygulancak; 2015’da diş hekimine gitmeyenler 2016’da diş hekimlerine yüzde 15 daha fazla para ödemek durumunda kalacaklar; işsizlerin takip işlemleri ONEM’den bölgelere verilecek; mazottaki kükürt oranı bin ppm’den 50 ppm’e düşecek; pul fiyatlarına zam uygulancak; domain isimlerine zam uygulancak, vs, vs…
Kısacası bütün bu yeniliklerde vatandaşın yararına olan, vatandaşa “Oh be” dedirterek veya rahat bir nefes aldırtacak hiçbir şey yok. Elektrik faturalarındaki KDV’yi yüzde 6’dan yüzde 21’e yükselten ve maaşların endekslenmesini durduran hükümetten ne beklenirdi ki?
Bu duruma isyan eden vatandaş, acaba bir dahaki seçimlerde bu siyasetçilere oy atar mı? Atar mı, atmaz mı bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var. O da, vatandaşın sağlam bir kemere sahip olması gerektiğidir. Zira bu hükümet görevde kaldığı sürece ben de dahil, patronların dışındaki bütün vatandaşlar, kemerlerini sıkmaya devam edecek.
Şimdiden “Haydi hayırlı kemer sıkmalar…”
Cafer Yıldırımer