Yazar-Analist Sinan Özdemir , Hidane Eğitim Grubu tarafından Genk’te organize edilen “şiddetin kıskacında yaşamak” konulu konfransta konuştu. Şiddetin psikolojij ve sosyolojik yönlerini, ekonomik, toplumsal ve medyatik halleriyle değerlendirildi. Özellikle gündelik hayatımızda farkında olmadan dolaylı şiddetin hedefi olduğumuzu belirten yazar, “Sorunun adını koymadan yapılacak her tartışma bizleri yanlış yöne yönlendirir ; mikro ölçekte yaşadığımız ekonomik ve toplumsal şiddet makro ölçekten bağımsız değerlendirlemez” dedi.
Konuşmasına 1987’de İzmir’de intihar eden Arzu Uysal hadsesiyle başlayarak, toplumsal infiallerin 27 yılda intihar sayısını azaltmadığını ve topun taca atılmadan sorunlarla yüzleşilmesi gerektiğini ; hızla dönüşen dünyada şiddetin de giderek arttığını ve sıfır şiddetin mümkün olmadığını ifade etti. Tarihten ve küresel güncel meselelerden örneklerle paylaşım kültürünün yok edildiğini iddia etti.
Charlie Hebdo saldırı ve sonrasında Müslümanlara yöneltilen eleştirilerin aslında ağacın ormanı gizleme çabası olduğunu ve asıl yasama gücünü elinde bulunduran sorumluluk sahiplerinin çözümü yanlış yerlerde aradıklarını söyleyerek sorumlulukların üslenilmemesi sebebiyle bundan özellikle ırkçı-popülist partilerin ve grupların kazançlı çıktığına işaret etti. “Prag’tan Lizbon’a; Dublin’den Palermo’ya Müslümanlar etkileşim içinde olmalı!” diyerek ortak kurumlardan önce iletişim ağlarının geliştirmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Medyanın algı oluşturma konusunda etkisine de değinen yazar Sinan Özdemir, başta bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini örneklerle açıkladı. Dizilerin parmakla gösterilmesini gerçekçi bulmadığını söyledi. Kullandığımız kavramlarla medya üzerinden pazarlanan kavram ve söylemlerin bizleri çıkmaz sokağa sürüklediğini ve eğitimcilerin işini kolaylaştırmadığını bilakis engellediğini ifade ederek kirlenmişliğie dikkat çekti.
Konuşmasının ardından yoğun ilgi ve katılım sebebiyle soru-cevap bölümü bir saat uzatıldı.
