Brüksel’de ikamet eden Muhammed Ünal, Musa Kazım Koç ve İlker Yavaş, gönüllü olarak gittikleri Afrika’da ihtiyaç sahiplerine Kur’an-ı Kerim dağıttılar. Konuyla ilgili açıklama yapan Muhammed Ünal, Afrika’da Kur’an-ı Kerim’e ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Geçtiğimiz Kurban bayramında Hasene yardım derneği ile Senegal’de kurban dağıtımı yapan gönüllülerin Müslüman öğrencilerin yıpranmış Kur’an-ı Kerim’lerle eğitim gördüğünü tespit etmeleri üzerine bu ülkeye çok sayıda Kur’an-ı Kerim gönderildi.
Gönüllüler, ülkenin en büyük kenti Dakar’daki medreselerde Kur’an-ı Kerim Mushaflarını dağıtarak, Müslüman çocukların yüzünü güldürdü.
Kurban vesilesiyle Hasene tarafından Senegal’e gönderildiğinde, kurban dağıtılan yerlerde Kur’an-ı Kerim’e büyük bir sevginin olduğunu fakat ellerinde Kur’an-ı Kerim olmadığını farkettiklerini ifade eden Muhammed Ünal, Kur’an kurslarında bile yeterli derecede eğitim materyallerine sahip olmadıklarına dikkat çekti.
Belçika’ya dönünce kendi aralarında bir araya gelerek “Ne yapabiliriz?” sorusunu sorduktan sonra Afrika’da Kur’an-ı Kerin yardımında bulunmak üzere karar aldıklarını dile getiren yardım gönüllüsü, “Böyle bir durum karşısında hiçbir şey yapmamaktansa ufakta olsa bir şeyler yapmak hayırlıdır diye düşündük” dedi.
Ünal, konuşmasında, elde edilen yardımlarla Kur’an-ı Kerim, Elif cüzü, defter, kalem, rahle, kalem tıraş, silgi gibi malzemelerden oluşan bir konteyneri İstanbul’dan Senegal’e gönderdiklerini ve ardından kendilerinin de Senegal’e giderek materyalleri ihtiyaç sahiplerine dağıttıklarını belirtti.
Toplam 34 tane Kur’an kursuna malzeme verdiklerini açıklayan Ünal, “Aslında bu kardeşlerimizin ihtiyaçları çok daha fazla. Sadece bu malzemeler onlara yetmiyor ama biz şimdilik sadece bunu yapabildik. İnşallah ileride başka ihtiyaçlarına da el atacağız” diye konuştu.
Senegal’e giden gönüllülerden İlker Yavaş ise ihtiyaç sahiplerine ellerinden geldiği kadar yardımda bulundukları için kendisini mutlu hissetiğini dile getirdi ve Afrika’da gördüğü hayat koşullarından sonra ibret aldığı için döndükten sonra hayatına çeki düzen verdiğini aktardı.
Halkın yoksul olduğu bölgelerdeki medreselerde kalan çocukların, havalandırması ve aydınlatması bulunmayan, kara tahtalı, toprak zemin üzerinde sıraların bulunduğu barakalarda eğitim gördükleri belirtildi.
Haber/Fotoğraf: Cafer Yıldırımer