Brüksel’deki programı kapsamında, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Başkanlığı Square Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Belçika Buluşması” etkinliğine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, burada Belçikalı Türklere seslendi.
Başbakan Davutoğlu’ndan önce kürsüye çıkan UETD Belçika Başkanı Basir Hamarat, UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, TC Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır birer selamlama konuşması yaptılar.
Konuşmasında, UETD olarak Fransa’nın başkenti Paris’te meydana gelen saldırıları kınadıklarını ancak bu saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Fransa vatandaşı olmalarına rağmen Avrupa basınında saldırıların İslam dünyasına mal edilmeye çalışılmasını anlamsız bulduklarını ifade eden Başkan Hamarat, “Herhangi bir dini gurba baskı uygulanması Avrupa değerleriyle bağdaşmamaktadır. Avrupa basını bu tutumuyla yabancı düşmanlığını körüklemiş ve Avrupa’nın temel değerleriyle çelişmiştir” diye konuştu.
Genel Başkan Çelik ise yaptığı konuşmada, UETD olarak Avrupa’nın dört bir yanında haksızlıklar karşısında demokratik ve legal tepkilerini ortaya koyacak hale geldiklerinin altını çizdi ve Düsseldorf’ta düzenlenen Milli İradeye Saygı mitingini, Mısır’daki darbe karşıtı mitingleri ve paralel darbesine karşı yapılan mitingleri örnek gösterdi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ise yaptığı konuşmada, “Bugün bizim için çok önemliydi çünkü Avrupa Birliği’nde önemli adımlar atıldı. Yeni hükümetimizin ilk resmi ziyareti çerçevesinde Türkiye’nin ve sizlerin yararına olacak” diyerek, Türkiye’nin artık Cumhuriyet tarihinin en güçlü noktasında bulunduğunu belirtti.
Konuşmasının başında Belçika’daki Türklerin zorluklar karşısında altmış seneye yakındır bütün zorlukları aşarak büyük bir mücadeleyle direndiklerini söyeleyen Başbakan Davutoğlu, konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi: “Kültürlerini muhafaza ediyorlar, kökleşiyorlar, milletvekili oluyorlar, bakan oluyorlar Belçika’da. Bu bizim için bir iftihar meselesidir. Bazen zor günler yaşıyor olabiliriz. Ama kesinlikle hiçbirinize ve hiçbirimize boynumuzu eğmek, mahçup durmak yakişmaz. Başımız her zaman dik olacaktır.”
“TERÖRDEN ACI ÇEKMİŞ BAŞBAKAN OLARAK”
“Bu benzer olaylarda her zaman bizim vatandaşımız, vakarını korumuştur. Bizim devletimiz de her zaman bu tür davaların takipçisi olmuştur, olacaktır. Özellikle son dönem yaşanan gelişmeler sebebiyle her zamankinden daha fazla vakar içinde, tavrımızı koymak durumundayız. Onun için Pazar günü, diğer Avrupalı liderlerle birlikte Paris’te diğer Avrupalı liderlerle yürüyüşe katıldık. Oraya katılmamızın sebebi, teröre karşı sesimizi yükseltmek, dayanışmamızı göstermek. Terörden acı çekmiş milletin başbakanı olarak bulunduk. Almanya ziyaretimde de Mevlana Camisi’ni ziyaret ettim, yakılan Mevlana Camisi’ni.”
“HAZRETİ PEYGAMBERE YÖNELECEK HİÇBİR HAREKETE TEPKİSİZ KALMAYIZ”
“Biz nasıl teröre karşı omuz omuza durmuşsak, bütün Avrupalı liderlerden de herkesten bu tür şiddet ve vandalizme, İslamafobia’ya karşı da omuz omuza durmalarını bekliyoruz” ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bizim tutumuz açık ve ilkeseldir. Her türlü şiddete karşıyız. Aynı şekilde de Hazreti Peygambere yönelecek hiçbir hakarete de tepkisiz, tavırsız kalmayız. O alemlere rahmettir ve ona yönelecek en küçük bir söz dahi bizim yüreğimize hançer gibi saplanır. Her yerde hem şiddete karşı duracağız hem de değerlerimizi korumak gerektiğinde barış içinde, omuz omuza güzel sözle herkese bu anlamda merhamet, şefkat ve hoşgörü dersi vereceğiz. Bizim milletimiz öylesine vakur, öylesine özgüven sahibidir ki dünyanın neresine giderseniz gidin, onlar kendilerini fark ettirirler. Vakarın, edebin öncüsüdür, bizim kültürümüz ve sizden de beklenen de budur.”
“Yeni Türkiye’yi en iyi Almanya’da, Belçika’da yaşayan kardeşlerimiz anlar” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’ya ne zaman göç başladı? 1961-62. Ne zaman yani? 1960 ihtilalinden hemen sonra. Adnan Menderes şehit edildikten sonra göç başladı. Bu ne demek biliyor musunuz? Darbe dönemlerine müteakip insanların kendi ülkesiyle güven ilişkisi sarsılmaya başlar. 70’li yıllarda göç devam etti. 12 Eylül ihtilalinden sonra tekrar artış görüyoruz. 28 Şubat’ta da gitmeye dönük ciddi talepler uyandı. Halbuki son 12 yıl içinde, milli iradenin hakim olduğu ülkede hiçkimse gitmeye çalışmıyor aksine herkes Türkiye’ye dönmeye çalışıyor. İhtilaller, darbeler, ülke insanımızın kendi devletiyle, hükümetiyle ciddi sıkıntılar yaşadığı dönemler oldu. Ne zaman milli irade hakim olduysa, milletin devletiyle arasındaki mesafe kapandı, millet gerçek anlamda devletle buluşarak geleceğe yürüme iradesini gösterdi. 12 yıldır nakış nakış dokuduğumuz yeni Türkiye dediğimiz dönem, sadece ve sadece yalnızca milli iradenin hakim olduğu yeni Türkiye demektir. 12 yılda demokrasiyi güçlendirerek, fikir hürriyetinin önündeki her türlü engelleri aşarak insan hakları anlamında, yeni anlayışı inşa ettik. İşte o sebepledir ki ekonomimiz de büyük tırmanışa geçti. Yine bakınız, ne zaman ekonomik kriz varsa Türkiye’den dışarıya doğru insan göçü var, ne zaman kalkınma varsa bu göç durduğu gibi dışarıdaki vatandaşlarımızın da Türkiye ile gurur duyduğu yeni dönem başlamıştır. 2008’den bu yana Avrupa’da milyonlarca insan işini kaybederken, Türkiye ekonomik kriz esnasında 6 milyon vatandaşına yeni iş buldu. Geçen sene 1.4 milyon yeni iş alanı oluşturduk. Aramızdaki fark bu. İşte gururla geleceğe ümitle baktığınız, sizin arkanızda olması sebebiyle gurur duyduğunuz yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu.”
“DEVLETE, HÜKÜMETE, MİLLETE KARŞI HER TUZAĞI KURDULAR”
“Milli iradeyi egemen kıldıktan sonra birçok çevre rahatsız oldu. Türkiye’nin bu yükselişinden, bu başarı hikayesinden Türkiye’yi uzaklaştırmak için değişik oyunlara, tuzaklara girdiler. Neden biliyor musunuz?” diyen Davutoğlu, salondakilerin “Vur vur inlesin, paralel dinlesin” şeklindeki yanıtı üzerine, şöyle konuştu: “Milli irade konuştuğunda herkes dinler, herkes haddini bilir ve dinler. Türkiye’de son 1.5 yılda yaşananlara, Gezi provokasyonları, 17 Aralık ve 25 Aralık olayları, 19 Ocak’ta MİT tırlarına yapılan operasyon, benim odamın dinlenmesi dahil olmak üzere devlete, hükümete, millete karşı her türlü tuzağı kurdular ama millet de cevabı 30 Mart’ta yerel seçimler ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en net şekilde verdi.”
“KİMSE BİZİ DURDURAMAZ”
“Gezi provokasyonunda 8-9 ağacın yer değiştirmesini istismar ettiler. Paralel çete üzerinden Türkiye’de algı operasyonu yaptılar ama biz sadece şunu söyledik: ‘kim ne yaparsa yapsın bizim arkamızda Rabbimiz ve milletimiz varken, kimse bizi durduramaz” diye konuşan Davutoğlu, şöyle dedi: “Şimdi bu başarı hikayesini devam ettirmek bizim için borçtur, emanettir. İnşallah Haziran seçimlerinde bu başarı hikayesini yeni seçim zaferiyle taçlandıracağız. Arkamızda millet varken tek bir an dahi tereddüt etmeyeceğiz, tek bir an dahi durmayacağız. Çünkü artık Ak Parti hareketi sadece Türkiye Cumhuriyeti için, sadece aziz milletimiz için değil Filistinliler için, Suriyeliler için Evlad-ı Fatihan olan Balkanlı soydaşlarımız için Afrikalılar için sembol harekettir ve bu al bayrak artık bütün mazlumların onur bayrağıdır. Bu al bayrağın yükseldiği yerden inmesine izin vermeyeceğiz. Bizim idealimiz, bizim davamız bu. Bugün bu al bayrak Gazze’de ızdırap içindeki bir Müslüman için Myanmar’da baskı altındaki Müslüman için, Orta Asya’daki kardeşlerimiz için, Irak’taki Araplar, Kürtler, Türkmenler için, Balkanlar için bir onur sembolüdür, bir vakar sembolüdür, bir umuttur. Bu umudun sönmesine izin vermeyeceğiz.”
OLDUKÇA YÜKSEK KATILIM OLDU
Katılımın oldukça yüksek olduğu salonda, önemli isimler yer aldı. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr Yalçın Aktay, Ak Parti Grup Başkanvekili Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, TBMM Dış Komisyon Başkanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, Türkiye Belçika Grubu Dostluk Başkanı Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara, Ak Parti Dışişler Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Ak Parti Dışişler Başkan Yardımcısı Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Ak Parti Dışişler Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal Macit, Ak Parti Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Konya Milletvekili Harun Tüfekçi, Türkiye Fransa Dostluk Grubu Başkanı Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gürpınar, Avrupa Birliği Onur Komisyonu Eş Baknaı Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Başkanı Doç Dr Kudret Bülbül, Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy, Anvers Başkonsolosu Kemalettin Eruygur, Federal Milletvekili Emir Kır, Brüksel Bölge Parlemento milletvekillerinden Mahinur Özdemir, Şevket Temiz ve Hasan Koyuncu gibi önemmli isimler katıldı.
Kısa bir süre önce ‘Erdoğan’ klibiyle adından söz ettiren İsrafil Yıldırım, programın başında seslendirdiği ‘Vatan’ isimli parçasıyla büyük beğeni topladı.
Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer
