Bu yılbaşını kayak yaparak geçirmek için, kayganlığıyla ve kaypaklığıyla meşhur Patagonya’ya gittim. Otelimin lobisinde otururken, kadife ceketli, kendisini kaf dağının kayak merkezinde gören, küçük kaypak dağları kendisinin yarattığını düşünen, kendince duayen, toplasan fındık kabuğunu doldurmayacak bir iki haber sitesinin sahibiyle tanıştım. İsmi Josef CHANEL. Bu adam kendisini medya patronu olarak tanıtınca ben de Patagonya’nın en iyi neresinde kayabileceğimi sordum. “Sarı kayma kartın var mı?” Diye sordu. “Yok” dedim. “Benim siteye bir yılbaşı mesajı ver o zaman” dedi ve 1000 Patagonya lirası istedi benden.
O arada beyaz saçlı bir adam bana işaret ediyor. O da gazeteciymiş, gazete binası yokmuş, gazete ofisi yokmuş ama müdüresi varmış. İsminin CELHİİL KİNDHOWAR olduğunu öğrendim. Ona da ayrı soruyu yönelttim. Patagonya’nın en güzel kayılacak mekanını sordum.
-“Bu Patangonya’da en güzel ben kayarım” dedi.
-“Ama benim dergiye abone olursan sana kayılacak yerleri gösteririm” dedi. Abone olmayacağımı söyleyince… Bana “Bırak dağı tepeyi. Git Kerbela çölünü gez” dedi.
Ondan da uzaklaştım. Baktım güler yüzlü göbekli bir adam. İsmi HEERDİNK WOTKA Kafasının içinde bin fikir değil de bin tilki dolaşıyor. Bölmediği dernek, kurmadığı paltform, girmediği parti kalmamış. Alp disiplininde kayıp, slalomcuların ödülünü yiyormuş. Şimdi de Patagonya’ya kırmızı kar yağdıracak bir partiden aday olma çalışmaları varmış. Ona da aynı soruyu sordum. Yani Patagonya’nın en güzel kayak mekanını.
– “Hemen sana bir kayak platformu açalım” dedi. “Yok bana müsade” dedim.
Baktım ki telaşlı bir şekilde sağa sola dolaşan birisi var. Ona yaklaştım. İsminin DELİ PETIR olduğunu öğrendim. Oda gazeteciymiş ama onun kayıcılığı başkaymış Patagonya’da. Başka gazeteciler adına da kaydığı olmuş defalarca. Taş, toprak, su, buz, kar demez heryerde kayarmış. Ama kayma kurallarına riayet etmediği için, bir kaydığı yere bir daha sokmazlarmış. Ona da nerede iyi kayak yapılabilir diye sordum. “Ben aslen slalomcuyum. Döne döne kayarım” dedi. Hatta benim kayak takımlarına göz dikti. Hemen oradan ikiledim.
Sakallı uzun boylu bir adam ismi SUNDER MANUEL. Patagonya YOHAN haber ajansında kayıyormuş. Ülkesine dönmüş ama orada tutturamayınca “Tilkinin dönüp dolaşacağı yer ….” diyerek Patagonya’ya geri dönmüş. Ona soru bile sormadım.
Neyse. Baktım iki kişi oturuyor. Bunlar ikili kayak takımıymış. isimleri CEYFIR ve ŞUKHER. Gariban takılıyorlar. Aslında iyi kayıcılar ama malzemeleri ve takım sponsorları zayıf. Adamlar ayakkabılarıyla ve takım elbiseleriyle kaymaya çalışıyorlar. Patagonyada’ki hemşerilerine sponsorluk ve destek olmadıkları için biraz kırgınlar. Kayılacak yeri bunlarada sordum Patagonyada… DEVEYE DİKEN dediler…