TÜRKİYE’DE YAŞANAN SİYASİ KAYMA ARAP DÜNYASINDA MÜMKÜN DEĞİL

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

European Professionals Network (EPN) tarafından geçtiğimiz dönem ayda bir sefer düzenlenen ‘Kahvaltı Söyleşileri’, yeni dönemde kaldığı yerden devam ediyor.

Daha önce, Saint-Josse-ten-Noode Belediye Başkanı Emir Kır, T.C. Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay, Film Yapımcısı ve Aktör Erkan Albay ve TOBB Brüksel Temsilcisi Bülent Bilgiç gibi isimlerin konuşmacı olarak davet edildiği kahvaltı programına bu sefer Avrupa Parlementosu Yeşiller Grubu Siyasi Danışmanı Ali Yurttagül konuk olarak katıldı.

EPN Derneği üyelerinin katılımlarıyla Fedactio genel merkezinde gerçekleştirilen ‘Kahvaltı Söyleşileri’nin konusu “Mısır ve Gezi olayları bağlamında Avrupa Birliği’nin darbe ve demokrasiyle imtihanı.” oldu.

‘Kahvaltı Söyleşileri’ sayesinde üyeler ile tekrar biraraya gelmekten dolayı büyük mutluluk duyduklarının altını çizen EPN Derneği Başkanı Yüksel Kaya, “Uzun zamandır gündemimizi meşgul eden bir konuyla ve değerli bir konumuzla başlayalım istedik. Ali Yurttagül abimizi hepimiz medyadan veya Avrupa Birliği’nden tanıyoruz.” dedikten sonra Ali Yurttagül’ün özgeçmişi hakkında kısa bilgi paylaştı.

Mısır ve Gezi olaylarına değinen Ali Yurttagül, özellikle Arap dünyasında yaşanan Arap baharının neden kanlı geçtiğine değindi.

Ali Yurttagül Arap baharı ile ilgili yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Arap ülkelerinin hemen hemen hepsinde çok önemli iki gelişme var. Giderek işlenen, eğitim düzeni yükselen, dünyayla bütünleşmeye doğru giden bir Arap orta sınıfı. Fakat aynı zamanda son iki, iki buçuk sene içerisinde ekonomik olarak çöken bir sınıf, yani fakirleşen bir sınıf. Düşünün ki eğitiminiz artıyor, hayat standartlarınız yükseliyor, beklentileriniz yükseliyor, herşey yükseliyor, bununla beraber yıllarca ekonomik kalkınma süreci yaşıyorsunuz fakat birdenbire herşey kötüye gidiyor. Bu kötü gidişe karşı, elinizden gelen hiçbir şey yok. Hiçbir şey yapamıyorsunuz. Kimse sorumlu değil. Yöneticiler aynı yöneticiler. Kanallar kapalı. Huzursussunuz fakat huzursuzluğunuzu dile getirecek bir siyasi parti yok. Huzursuzluğunuzu dile getirdiğiniz zaman, tutuklanıyorsunuz. Böyle bir Arap dünyası vardı. İşte başkaldırış buna karşı oldu. Bu insanların, dinamit dediğimiz o olayı bu yüzden gerçekleştirdi. Türkiye’de de yaşadık biz bunu. 2002 seçimlerinin nasıl olduğuna bakalım. Altı ay önce kurulmuştu AK Parti. Koalisyon hükümeti iflas ettiği için seçime gitti. Birdenbire altı ay önce kurulan bir siyasi parti oyların büyük bölümünü alarak iktidara geldi. Hiç kimse beklemiyordu bunu. Seçim kararını verenler de dahil. Ecevit Başbakan’dı ve bir önceki seçimde yüzde 22 oy almıştı ve başbakan olarak seçime girdi. 2002 seçimlerdinde yüzde 1,25 oy aldı. Bana siyasi bilimci olarak bir gün biri ne kadar oy beklediğimi soraydı, Ecevit’in cenazesi bile yüzde 10 oy alır derdim. Türkiye’de tarihin en önemli siyasi kayması yaşandı. Niçin oldu? Çünkü etik olarak bu mümkündü. Arap dünyasında bu mümkün değil. Mısır’da Mübarek oğlunu iktidara hazırlıyordu. Suriye’de Asad oğlunu iktidara getirdi. Bunun arkasında yozlaşmış, halkı sömüren bir sistemin kurduğu bir denge için baba giderse, yerine oğlu gelir diyen dikatatör bir rejim. Türkiye’de 2002’da yaşanan siyasi kayma Arap dünyasında mümkün değildi. Suriye’de de mümkün değildi, Mısır’da da mümkün değildi. İşte bu yüzden Arap baharı bu kadar kanlı geçiyor.”

Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.