TABİATIN MUCİZESİ “ZEYTİNYAĞ”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nuh’un gemisine yaşamın sürdüğünü müjdeleyen güvercinin gagasında zeytin dalı varmış.

Ondan daha sağlıklı yağ yok:

Zeytinyağı

Zeytinyağı ile yakınlaşmamız çok olmadı. Ben onun garip şekilde koktuğunu düşünürdüm. Ne yazık ki yıllardır bu sebepten hiç kullanmadım. Yemeklerimde kullandım. Salatada kullanmadım. Şimdi söyleyebileceğim sadece çok yazık geçen zamana demek olacak.

Gerçekten yazık.

Elif’in, kızımın ısrarı ile başladım. İyi birkaç salatadan hoşlandım dersem inanmayın. Sanki o garip koku vardı. Sonra alıştım, sevdim. Bu kadar faydası olan bir yağı nasıl sevmem diyordum. Allah’a hamdolsun ki artık dometes doğradığımda üzerine bolca zeytinyağı, limon ve kekik dökerek zevkle yiyorum.

Zeytinlerimde güzelleşti. Zeytinyağı, kırmızı biber ve kekik lezzetine lezzet katıyor.

Sonra cildime de sürmeye başladım.

Ayda bir kez sürüyorum. Yarım saat bekletiyorum ılık suyla yıkıyorum.

Bazende akşamdan hafif sürüyorum ve bir süre beklettikten sonra silmeden uyuyorum.

Zeytinyağının bende yarattığı farklılıklar inanınki gözle görülür halde.

Birde faydaları…

Yazmakla bitmeyecek gibi.

Buyurunuz birlikte okuyalım…

*

Dünyanın en çok zeytinyağı üreten ülkelerinden biri olmamıza rağmen zeytinyağı tüketimimiz yeterli seviyede değil.

Oysa bu yağı diğerlerinden ayıran çok önemli şeyler var.

Zeytinyağı doymuş yağlar gibi kötü kolesterolü (LDL) yükseltmiyor.

Doymuş yağlar gibi kanseri özellikle meme kanseri- tetiklemiyor.

Aklınıza “diğer sıvı yağlardan bir farkı var mı?” sorusu gelebilir.

Zeytinyağı kötü kolesterolü azaltma işini (diğer bitkisel yağlardan farklı olarak) iyi kolesterolü de azaltmadan (ve vücuttaki iltihabi süreçleri tetiklemeden) yapıyor.

Kısacası zeytinyağı “en sağlıklı yağ” olma özelliğini hak ediyor.

HAZMI KOLAYLAŞTIRIYOR!

Kabızlığı önler ve safra yapısını dengeler.

Zeytinyağının en kolay hazmedilen yağ olduğu biliniyor.

Saf zeytinyağı midede helikobakter isimli mikrobun çoğalıp yayılmasını engelleyebiliyor.

Bu nedenle zeytinyağının yaygın olarak kullanıldığı bölgelerde ülser, gastrit, mide kanseri gibi sorunlara daha seyrek rastlanıyor.

Safra yapımını uyarıyor, dengeliyor, safra kesesi taşı oluşumuna yol açan süreçleri yavaşlatıyor.

Kabızlığı azalttığı da iyi biliniyor.

Kısacası zeytinyağı tam bir sindirim dostu doğal üründür.

KANSER

Zeytinyağı kanserden korur mu?

Zeytinyağı kullananlarda bazı kanserlere yakalanma riskinin azaldığını gösteren bulgular var.

Yunanistan, İspanya, İtalya ve Amerika’da yapılmış güvenilir çalışmalar, özellikle meme kanseri ile yağ tüketimi arasında bir bağlantının olabileceğini düşündürüyor.

Doymuş yağ (hayvansal yağlar, margarinler) tüketenlerde meme kanseri sık görülürken, zeytinyağı tüketenlerde oran bir hayli azalıyor.

Diğer taraftan çalışmalar düzenli olarak zeytinyağı yiyenlerde kalınbağırsak, prostat, mide ve pankreas kanserine yakalanma riskinin de daha az olduğunu gösteriyor.

Zeytinyağının kansere karşı sağladığı bu avantajın muhtelif nedenleri olabilir.

Bunlardan biri kimyasal yapısı olmalıdır.

Zeytinyağı tekli doymamış yağlardan çok zengindir.

Doymamış yağ oranı ise margarin, tereyağı ve diğer hayvansal yağlardan düşüktür.

Zeytinyağında bulunan güçlü antioksidan maddelerin

(polifenoller, E, C vitaminleri…) ve skualen isimli maddenin de etkili olabileceği kabul ediliyor. Skualen çok güçlü bir anti tümör madde.

YAŞLANMA

Ömrü uzatır mı?

Zeytin ağacı dünyanın en uzun ömürlü ağaçlarından biri…

Bir yerlerde bu kutsal bitkinin neredeyse 500 yıl kadar yaşayabildiğini okuduğumu hatırlıyorum.

Yaşı 100 yılı geçen zeytin ağacı sayısının da bir hayli fazla olduğunu da biliyorum. Uzak Doğu ve Amerikalıların o çok övündükleri ginkgo biloba ağacı ile kıyaslandığında zeytin ağacının ömrünün daha uzun olduğu kesin! Bu uzun ömürlülük durumunu tesadüfü bir şey sanmayın. Zeytinin gövdesinde, yaprağı, dalı ve meyvesinde çok sayıda antioksidan, mikrop öldürücü, mantar yok edici onlarca madde var. Bu doğal anti-kanser, anti-mikrobik, anti-mantar maddeler onu dış zararlardan koruyor, ömrünü uzatıyor. Ömrü bu denli uzun olan bir bitkinin bu “uzun ömür” desteği ürünlerinin başka ömürlere ömür katması da sürpriz olmamalıdır. Bana göre zeytinin kendi uzun ömürlü olduğu için beklenen hayat süresini de uzatıyor. Bunun bilimsel kanıtları da var. Akdeniz halklarının uzun ömürlü halklar arasında ilk sıralarda yer almasında, Akdeniz mutfağının ve bu mutfağın başoyuncusu olan zeytinin ve zeytinyağının büyük bir önemi var. Zeytin ve zeytinyağı güçlü antioksidan yapısı, sahip olduğu anti kanser molekülleri ve kan yağlarına yaptığı iyileştirici etkiler nedeniyle ömrü uzatıyor.

SAĞLIKLI CİLT

Cilt yaşlanmasını önlüyor mu?

Zeytinyağının çok önemli bir özelliği de cilt yaşlanmasını geciktirmesi. Cildi sıkılaştırdığı, nem oranını yükselttiği, cilt yaşlanmasını geciktirdiği biliniyor. Cilt yaşlanmasının %80′i güneş ışınlarından kaynaklanıyor ve buna “foto yaşlanma” deniyor. Zeytinyağı güneş ışınlarının temel zararlıları olan ultraviyole dalgalarının cilt üzerindeki olumsuz etkilerine engel oluyor. Zeytinyağının cildi yatıştırıcı, iltihabi süreçleri baskılayıcı bir gücünün de olduğu belirtiliyor. İşte bu nedenlerle ünlü kozmetik üreticilerinin çoğu zeytinyağını ürünlerine çoktan eklediler. Zeytinyağı yemenin de cildi içten desteklediği biliniyor. Kozmetik dermatologların çok önem verdiği iki cilt dostu yağ var. Biri Omega–3 yağları, diğeri de oleik asit yani zeytinyağı. Oleik asit Omega–9 olarak da biliniyor. Diğer taraftan zeytinyağının beden temizliğinde (sabun yapımında bu nedenle kullanılıyor) ve saç bakımında da faydalı olduğu tarihsel bir gerçek.

KALP-DAMAR HASTALIKLARI

Zeytinyağı kolestrolü azaltır mı?

Zeytinyağı tüketen toplumlarda toplam kolesterol ve kötü kolesterol LDL’nin daha düşük, iyi kolesterol HDL’nin ise daha yüksek olduğu biliniyor. Bizim toplumumuzda da muhtemelen benzer sonuçlar var. Zeytinyağı tüketiminin çok yüksek olduğu Ayvalık halkının kolesterol düzeyinin Türkiye’nin diğer kısımlarından daha az olduğunu gösteren çalışmalar (Dr. Mahler ve arkadaşları) 10–15 yıl önce yayınlandı. Farklı ülkelerde yapılan yüzlerce çalışma zeytinyağı tüketiminin kolesterol dengesini olumlu yönde etkilediğini gösteriyor. Zeytinyağının diğer sıvı yağlardan farkı, kötü kolesterolü (LDL) azaltıcı etkiyi iyi kolesterolü (HDL) yükselterek sağlayabilmesidir. Diğer bitkisel yağlar da, doymuş yağ yerine kullanıldıklarında toplam ve kötü kolesterolü azaltıyorlar ama bunu iyi kolesterol HDL’yi de azaltarak başarabiliyorlar. Zeytinyağının kalp-damar hastalıklarından koruyucu etkisi sadece kolesterolü dengelemekle de sınırlı değil. Güçlü antioksidan aktivitesi sayesinde LDL kolesterolün oksidasyonunu da önlemesi büyük bir avantaj olarak gösteriliyor. Kısacası zeytinyağı tam bir damar dostu…

ZEYTİNYAĞI YAŞLANMAYI YAVAŞLATIR.

Antioksidan etkisi ile yaşlandırıcı serbest radikallerin etkisini azaltır.

Güçlü mineral ve vitamin yapısıyla kemikleri güçlendirir.

Cilt yaşlanmasını geciktirir.

Kalp damar hastalıklarından korunmaya yardımcı olur.

Eklem sorunlarıyla mücadeleyi kolaylaştırır eklemlerin kayganlığını arttırır.

Mutfaklarımızın kraliçesi zeytinyağını yemeklerimizden ve salatalarımızdan eksik etmemek gerek.

Şimdilerde düşünüyorum da…

Tüm akdeniz ülkelerine gitmişimdir. Oradaki kadınların ciltleri parlar sebebini artık çok iyi biliyorum…

Nazan Şara Şatana

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.