İslama ve Müslümanlara karşı duyulan temelsiz korku ve hoşgörüsüzlüğü ifade eden İslamofobi, özellikle son yıllarda hızla yaygınlaşarak uluslararası barışa zarar vermektedir. İslam korkusu ve nefreti 1.6 milyar Müslümanı türlü olumsuzluklarla karşı karşıya getirmekte ve aynı zamanda farklı inançların bir arada yaşama zemini olan hoşgörüyü ortadan kaldırmaktadır. Bu yönüyle İslamofobi Müslümanlar kadar farklı inançlara mensup insanlar için de büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Korku ve hoşgörüsüzlüğü içinde barındıran İslamofobi, nefret içeren söylem ve davranışlara neden olması sebebiyle insan haklarının konusu olarak görülmektedir. Tüm dünyadan Müslümanların İslamofobik davranışların insan hakkı ihlali, İslamofobinin nefret suçu sayılması talepleri konunun hukuki boyutunun önemini gözler önüne sermektedir. Bu sebeple İslamofobinin insan hakları ve evrensel hukuk ile var olan ilişkisi irdelenmesi gereken önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Konuyla ilgili bir diğer önemli nokta ise Müslümanların ve inançlarının medya tarafından yansıtılış biçimi ile İslamofobinin yayılması ve yaratacağı toplumsal problemin doğru orantılı olmasıdır. Yazılı ve görsel medyada kullanılan dil ve imajlarla yapılan İslam karşıtı propagandalar, İslamofobinin toplumsal karşılık bulmasında etkin bir rol oynamaktadır.
Bunun yanında kamuoyu üzerinde geniş etkiye sahip olan medya, İslamofobinin yayılmasında olduğu kadar, onunla mücadelede de etkin rol oynama potansiyeline sahiptir.
Bu bağlamda, hukuk ve medya boyutuyla İslamofobiyi tartışmak amacıyla 12-13 Eylül 2013 tarihlerinde İstanbul Grand Tarabya Otelinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ’ın himayelerinde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile birlikte Basın Yayın Genel Müdürlüğünce uluslararası bir konferans düzenlenecektir.