Benim babam devlet memuruydu. Emniyet teşkilatındandı. O iyi bir polisti.
O önemli biriydi. Bizlerin tarihle olan muhabbeti nurlar içinde yatsın onun sayesinde oldu. Onun engin bilgileri; bizler daha çocukken bizleri sardı.
Babam akşam yemek masasında uzun sohbetleri severdi.
Bizlere önemli şeyler anlatırdı.
Anlattıklarının içinde en önemli olanları kurtuluş savaşıydı.
Bu konuda çok bilgiliydi. Çok heyecanlıydı. Babamın gözleri nemli anlattığıklarını hatırlıyorum. Tarihini, saati saatine aktarırdı nerede ise…
Bizim için resmi bayramlar şimdi gibi sadece tatil günü değildi, bayramdı.
Nasıl bayram olmasın özgürüz, kendi topraklarımızda, kendi bayrağımızın altında, hür olarak yaşıyoruz.
Babam bunun önemini anlatırdı.
Babam isteklerimizin, yaptıklarımızın bir çoğunun hür bir toplumda gerçekleştiğini bunun tersi olsa idi neler olacaktı onları bize anlatırdı.
Nur içinde yatsın.
Bizler mutlaka bayram şenliklerine giderdik.
O zamanlarda gitmemek neydi!
30 Ağostos Zafer bayramında bizler okulda olmadığımız için babam, annemi ve biz çocukları alır bayram yerine götürürdü.
Mutlaka babam askerlerin geçişinde ağlardı.
Resmi geçit töreni çok güzel olurdu.
Alkışlamaktan avuçlarımızın içi kızarardı.
Dönüşte eve gelene kadar hep bayram yerini konuşurduk.
Hatırlıyorumda o zamanlar kimse kimseye telefonda iki satırlık mesajla kutlama göndermediğinden, karşılaşıldığında tebrikleşilirdi.
Zafer Bayramın kutlu olsun denilirdi.
Bayramla ilgili, tarihle ilgili konuşulurdu…
Hepimizin Zafer Bayramı kutlu olsun.
Bu çok anlamlı bir kutlama…
Nasıl anlamlı olmasın ki, ateşi yakan kıvılcım burada çakılmış…
Burada Türk’lerin üzerine basıp geçemeyeceklerini anlamışlar…
Kaçmışlar.
Zaferle sonuçlanan bu savaş; Başkomutanlık Meydan Muharebesinin yani Büyük Taarruz’un bugün anma günü…
Bugün bizim topraklarımızda ve Kıbrıs’ta Zafer Bayramımızı kutluyoruz.
Mustafa Kemal Atütürk’ün Başkumandanlığında 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlananmış bir muharebe…
Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir’e kadar takip edildi.
9 Eylül 1922′de İzmir’in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu.
Tarihe şöyle bir baktığımızda:
19 Mayıs 1919′da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla,
Kurtuluş mücadelesi başlamış…
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde büyük bir zafer kazanılmış, hür yaşadığımız topraklarımızda yine hür yaşamımıza devam etmişiz.
Hepimizin Zafer Bayramı Kutlu Olsun…
Nazan Şara Şatana
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI NEDİR?
Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulusal bayramıdır. Her yıl 30 Ağustos günü kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Denizli, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir’de kutlanmıştır.
Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur.
Her yıl, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları bu tarihte mezun verir. Tüm subay ve astsubay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
23 Ağustos – 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı’yla Yunan orduları gerilemek zorunda kaldı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıdır.
TBMM tarafından Sakarya Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal’e mareşal ve gazi unvanları verildi.
Tarihin bu dönüm noktasından sonra Yunan ordularının topraktan atılma kararı alınır. Sad planı adı verilen tarrruz planı ocak ve nisan aylarında iki kez ertelenir. Tarruzun hazırlıkları tam anlamıyla ağustos ayında tamamlanır. Batı cephesinin kuzeyindeki ve güney cephesindeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Kocatepe bölgesine kaydırıldı.
İstanbul’daki cephane depolarından silah ve cephane gizlice Anadolu topraklarına getirtildi.
İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı.
Orduya taarruz eğitimi yaptırıldı.
Gazi Mustafa Kemal’in başkomutanlığını yaptığı Türk ordusu, 26 Ağustos 1922’de düşmana saldırdı.
Birkaç saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos’ta düşman çember içine alındı.
Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis de vardı.
Bu savaş, Atatürk’ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir’e kadar takip edildi.
9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu.