Belçika’da devlet tahvili eşi benzeri görülmemiş bir başarı elde ederek, devletin kasasına 21,9 milyar Euro’nun toplanmasını sağlamıştı.
Devletin bu başarısı Belçika’daki bazı bankaları rahatsız ederken, bankaların pes etmeyecekleri ve tasarruf faiz oranlarını en azından kısa vadede artırma gibi bir niyetlerinin olmadığı düşünülüyor.
Hükümetin devlet tahvili operasyonunun arkasında belirttiği amaç, her şeyden önce bankaları kendi tasarruf faiz oranlarını artırmaya zorlamak olsa da, durum şu an için geçerli değil gibi.
Bu durum karşısında, “Bankalar gerçekten bu likidite kaybından zarar görecek ve bunu tasarruf sahiplerine yansıtacak mı?” sorusu akıllara gelirken, Ugent ekonomisti Selien De Schryder için büyük bankalardan tepki gelmemesi sürpriz değil.
Uzmanlara göre, likidite kaybı bankalar için bir felaket anlamına gelmezken, devletin bu şekilde hareket ederek piyasayı bozduğu iddiasının doğru olmadığını belirten De Schryder; “Serbest bir piyasa ve herkes özgürce devlet tahviline abone olabiliyor. Daha önce asgari faiz oranından bahsediliyordu ve bu da piyasayı gerçekten bozabilirdi. Bugün yetkililer büyük bankaları harekete geçmeye zorlamaya çalışıyor.” dedi.
