19. yüzyılda, özellikle sanayileşmenin hız kazandığı dönemde, Avrupa’dan Amerika’ya göç eden birçok grup bulunuyordu. Bu göçmenler, farklı sebeplerle Avrupa’dan ayrılıp, yeni bir hayat kurmak için Amerika’ya doğru yola çıktılar. Bu gruplardan biri de Belçika’dan gelen göçmenlerdi. Belçika, sanayileşme sürecinin başladığı ve ekonomik zorlukların arttığı bir dönemi yaşıyordu, bu da birçok Belçikalıyı Amerika’ya gitmeye zorladı.
Belçika, o dönemde sanayileşme ile birlikte büyük ekonomik ve toplumsal değişimler geçiriyordu. Tarım sektörü zorlanırken, iş bulma imkânları azalmıştı. Ayrıca, Belçika’nın bazı bölgelerinde iç savaşlar ve sosyal huzursuzluklar da yaşanıyordu. Bu zorlukların bir sonucu olarak, birçok Belçikalı, daha iyi bir yaşam umuduyla Amerika’ya göç etmeye karar verdi. Ayrıca, ABD’nin sunduğu toprak fırsatları ve ekonomik olanaklar da göçü teşvik etti.
Bunlardan yaklaşık 137.000’i 1871-1930 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti. Çoğu Anvers’ten ayrılırken, diğerleri Rotterdam ve Le Havre limanlarını kullanarak seyahat etti.
Belçikalılar Amerika’nın Büyük Göller bölgesinde (Michigan, Wisconsin, Illinois) ve Ortabatı’da sıklıkla bulunuyordu. 19. yüzyılın sonlarından itibaren giderek daha fazla Belçikalı Kanada’yı tercih etmeye başladı. Kanada, yirminci yüzyılın büyük bölümünde göçmenlere pek çok fırsat sunan zengin bir ülke olarak ününü korumuştur.
Belçika’nın Avrupa dışındaki ülkelere göçü genel olarak oldukça azdı. Yüksek nüfus ve sanayi patlaması Avrupa’da da sorunlara yol açıyordu ama göç etmek isteyenlerin çoğu şansını Valonya’da veya Fransa’nın kuzeyinde denedi.
Dil ve Kültürel Miras
Belçikalı göçmenler, Amerika’ya geldiklerinde, kendi dil ve kültürlerini de yanlarında getirdiler. Özellikle Flamanca konuşan Belçikalılar, kendi dildeki köy topluluklarını sürdürmeyi tercih ettiler. Ancak zamanla, İngilizce’nin baskın dil haline gelmesiyle birlikte, geleneksel Belçika kültürü yerini Amerikan kültürüne bırakmaya başladı. Yine de, bazı Belçikalı topluluklar, kendi yemek geleneklerini, festivallerini ve dini inançlarını sürdürmeye devam ettiler.