Bundan iki yıl önce Brüksel Laken’de meydana gelen doğalgaz patlaması neticesi (25-09-2010) Hidayet Şahin yaşamını yitirmişti. Patlamanın şiddetiyle çevre binalarda büyük zarar görmüş 3 katlı ev tamamen yıkılmıştı.
Aile yakınları tarafından sosyal medyada yapılan açılamada şu ifadeler yer aldı:
“Yasal süreç bilinçli olarak ağır işletilerek ; bizi mağduruyetimiz hususunda yıldırmaya çalışıyorlar. Adalet istiyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Biz psikolojik ve maddi bunalımlar geçiriyoruz. Aile buyuğumuzu kaybettik. Yetmedi bu olayla bizi sorumlu tuttuklarını ima ediyorlar. Polis olayı babamın yaptığını söylememiz için bize çeşitli ayak oyunları yapmakta. Halbuki; babam daha önce ‘La Louire’e de kendisinin, annemin ve kardeşimin ölümcül bir şekilde yanmasından ötürü bu yanan evimize gaz yerine fuel oil ısıtma sistemi taktırmıştı. Bizleri yalan makinesine bağlamak istiyorlar. Babamızı evimizi kaybettik, 17 yaşındaki kardeşimin saçları beyazlandı. Ne devletten ne sigortadan zararlarımız konusunda mağduriyetimiz konusunda bir yardım alamadık. Çevremizde diger zarar görenlere yardımcı olunurken bizlere yardım edilmedi. Kiralık evlerde kalıyoruz. Sigorta evimiz ile ilgili gerekli çalışmaları yapmamakta. Biz ortalıkta dostlarımızın ailemizin katkılarıyla yaşam mücadelesi vermekteyiz. Avukatımız da bir şey yapamamakta, işi ağırdan almakta. Biz Adalet istiyoruz’ bu da bizim en doğal hakkımız. Başka ülkelere İnsan Haları konusunda örnek alınması gereken AB’nin başkenti ve Belçika’nın başkentinde yaşadığımız mağduriyeti anlatmakta zorlanıyoruz. Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Mağduriyetimizin devamı sonunda gerekirse AİHM’ye (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) başvuracağız. Yerel ve yöneticiler bizlerle ilgilenmemekte. Belçika vetendaşlığımız yanında Türk vatandaşıyız aynı zamanda. Buradaki Türk makamlarındanda bizim konumuzla ilgilenmelerini, mağduriyetimizin giderilmesinde bizlere yardımcı olmalarını bekliyoruz.
Bu konuda tüm Belçika medyasına sesimizi duyuracak, tüm demokratik ve yasal haklarımızı kullanacağız.
Bizim psikolojimizin bozulması çocuklarımızın geleceğini etkileyecek olan sorumsuz ithamların hesabını kim verecek. Tüm yetkilileri bu konuda duyarlılığa davet ediyoruz.”
Ben sigortaci (courtier) olarak bu konu ile ilgili arasitirma yapacagim.