Uyuşturucu kullanımı, asrımızın gençlerini girdabına alan büyük tehlikelerden bir tanesidir. Özellikle Avrupa da yasayan biz Türkleri daha yakından ilgilendiren bir mevzudur. Hepimizin çocuğu var, dolayısı ile hepimizi yakından ilgilendiren bir konudur. Uyuşturucu madde kullanan kişilerin farkına varmak çok zordur. Uzun yıllar kimse tarafından fark edilmeden yaşayan uyuşturucu madde bağımlıları bulunmaktadır. Ayrıca madde kullanımını gösteren özgün belirtiler çok az orandadır. Hatta bazen yavrularımızın uyuşturucu kullandıklarını uyuşturucu alabilmek için illegal yollara başvurdukları için karakollara, yada uyusturucu dozunu fazla kaçırdığı için hastanelere düştüklerinde ögreniriz.
Uyuşturucu madde kullandıklarından kuşkulanılan kişilerde gözlenen davranışlar doğru yorumlanmalıdır. Gözlenen değişikliklerin başka nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmalıdır. Özellikle ergenlik dönemine özgü olabilen bir takım değişiklikler gözardı edilmemelidir. Amacın kişiyi yakalamak değil, ona yardımcı olmak olduğu unutulmamalıdır. Kişi kullanmadığı halde, sadece bazı belirtiler benziyor diye suçlanmamalıdır.
Bu maddeleri kullanan kişileri anlamak için başvurulabilecek üç yöntem vardır:
a. İdrar tetkikleri
b. Davranış değişiklikleri
c. Madde etkisine bağlı değişiklikler
A İDRAR TAHLİLİ
Bu yolla kesin sonuc elde edilir.Yalnız bu gençlerin kullanırken idrar tahlili vermesi çok güçtür.
B DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ
Uyuşturucu madde kullanan gençte gözlenen ilk değişiklik çevrelerinde yaptıkları değişikliktir. Yeni arkadaşlar edinirler. Eski arkadaşlıkları biter. Genelde okul içinde bu tür maddeleri kullandığı düşünülen kişiler ile arkadaşlık etmeye başlamıştır. Kullandığı maddenin etkisine bağlı olarak ruhsal değişimler gösterir. Kimi zaman neşeli, sakin, kimi zaman öfkeli, saldırgan davranışlar gözlenebilir. Madde etkisi bitince davranışları farklılık gösterir. Daha önce okul başarısı iyi olan öğrencinin giderek okul başarısı düşmeye başlar. Okul başarısı düşmesine rağmen, bu başarısızlık onun için ciddi bir sorun olarak algılanmamaktadır. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli nokta, bu başarısızlığın altında yatabilecek diğer etkenlerin araştırılmasının gerekliliğidir. Aile içi sorunlar, ruhsal rahatsızlıklar, toplumsal sorunlar, olumsuz yaşam olayları da bu başarısızlıkta etken olabilir. Bu etkenler iyi ayırt edilmelidir. Okula devam azalır. Okul devamsızlığından ailenin haberi yoktur. Genelde arkadaşları ile birlikte dışarıda, arkadaş çevresi tarafından bilinen ortamlarda zaman geçirmeye başlamıştır. Ailesi ile görüşüldüğünde, evde bulunduğu zamanlarda odasında tek başına kalmayı tercih ettiği öğrenilir. Odasından dışarı çıkmaz. Aile ilişkilerini azaltmaya ve evde az bulunmaya özen gösterir. Bu hem içinde bulunduğu durumun anlaşılmasını istemediği için, hem de ailesi ile bir takım çatışmaları olduğu içindir. Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar. Kullandığı maddenin dozunu artırdıkça, gereksinim duyduğu paranın miktarı da artar. Evden para çalmaya başlayabilir. Son dönemde hırsızlık olayları yaşanır. Kendine olan bakımı azalmıştır. Üstüne başına, giyeceğine para harcamaz. Çünkü para, kullandığı madde için gereklidir. Çevresi ve arkadaşları eski önemini yitirmiştir. Yaşamında değer verdiği tek şey maddedir.
C MADDE ETKiSiNE BAĞLI DEGİŞİKLİKLER
Derse konsantre olamaz. Hafif uykulu bir hali vardır. Bu durumdan genelde rahatsızlık duymaz. Belirgin bir halsizlik, yorgunluk gözlenebilir. Solgun, bitkin bir hali vardır. Kısa süre sonra okulu terk edebilir. Genel bir isteksizlik olabilir. Bedensel olarak dikkat edildiğinde ise gözlerde kanlama saptanabilir. Daralmış ya da büyümüş göz bebekleri dikkat çeker. Konuşmasında güçlük fark edilebilir. Peltek ya da mırıltılı bir biçimde konuşmaktadır. Ağızda kuruluk saptanabilir. Saglıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum.
Abdülkadir Kara